^^^Herkese merhabalaaaar!!! İlk defa bu tarz bir kurguda yazıyorum. Çok heyecanlıyım.Umarım kurguyu beğenirsiniz. İyi okumalar...
Ha bu arada okumaya.başladığınız tarihi buraya bırakırsanız sevinirim.:)^^^
Yaşadığım son altı yılı düşündüm. Hayal olamayacak kadar gerçekti. Mutluydum. Yıllar sonra yüzüm gülüyordu. Değer verdiğim herşey değil tek bir şey vardı. Onuda avuçlarımda tutamadım. Ellerimden kaydı gitti. Şimdi neyim var, geriye neyim kaldı. Hiçbir şey.
Burnumu çektim. Ellerimle gözlerimi silip ayağa kalktım. Elimi küvete daldırdım. Suyun hareketini izledim. Onunla olan konuşmamız geldi aklıma. Gülümsedim. Yavaş yavaş üzerimdekileri çıkarıp küvetin içine bacaklarımı soktum. Bedenim suyun soğukluğuyla titremeye başladı. Dakikalarca ayakta bekledim. Parmak uçlarımı hissetmemeye başlayınca tüm bedenimle suyun altına daldım. Düşünmeye başladım. Yüzü geldi gözlerimin önüne. Gözlerini sonsuzluğa kapatışı. Ellerimdeki ellerinin kayıp gidişi.
Ağlıyorum. Hıçkıra hıçkıra.
"Demer." Sesin hala kulaklarımda sevgili.
"Demer." Sesini tekrar duymamla hıçkırıklarım daha da arttı.
"Aç gözlerini meleğim. Hadi." Artık nefes alamıyor boğuk boğuk gelen sesleri dinliyordum. Sesler gittikçe yok olurken üzerimde hissettiğim ağırlık dahada artmaya başladı. Artık ne duyuyordum ne hareket edebiliyordum. Bir anda üzerimdeki ağırlığın yavaşça boynuma doğru çıktığını hissedebiliyordum. Boğazım...Aniden yattığın yerden doğruldum. Gözlerimi açtığımda herşey bulanık, kalbim göğsümü delicek kadar hızlı atıyordu. Sanki saatlerce durmadan koşmuş gibiydim. Gözlerimden yaşlar durmadan akıyor, yanaklarımdaki yolu izliyorlardı. Gördüklerimi hala sindirememiş olmam şuanı idrak edememe sebep oluyordu. Kulağımda ismim yankılanıyor ama bir tepki veremiyordum. Yüzümde hissettiğim acıyla transa geçmiş gibi titredim. Kafamı kaldırdığımda hayran olduğum siyah irisler endişeyle bakıyordu.
"İyi misin meleğim?"
Cevap veremedim. Sanki dudaklarım konuşmamak üzere mühürlenmiş gibi açılmıyor, kendimi anlatmama izin vermiyordu. Sarılmak istedim. Saatlerce öyle kalmak istedim ama yapamadım. Haraket ettikçe vücuduma sayısız iğne batırılıyordu. Sorusuna bir tepki vermeyince ayağa kalktı ve odadan çıktı.
Gözlerimi kapatıp yanaklarımdan yaşların süzülmesine izin verdim. Gördüklerim aklıma geldikçe ağlamam daha da şiddetlendi. Hıçkırıklarımı tutamıyordum. Şuan yaşadıklarım hayal mi, gerçek mi algılayamıyordum.
Duyduğum adım sesleriyle gözlerimi açtım. Gözlerimden akan yaşlar görüşümü ne kadar bulanıklaştırsada onun elinde tepsiyle geri geldiğini görüyordum. Yanıma gelip diz çöktü. Tepsiyi yanındaki sehpanın üzerine koyup gözümden akan yaşları sildi ve tepsinin üstündeki kabın içine elinde aldığı bezi ıslatıp bir anda anlıma koydu. Bezin soğukluğuyla titrerken birde üstümdeki battaniyeyi çekince titremem daha da arttı. "Birazdan daha iyi olursun." diyip yanağıma küçük bir buse kondurdu. Konuşmaya çalıştım. Gördüğüm rüyanın etkisinden biraz da olsa kurtulmuştum.
"Bars" sesim fısıltıdan farksızdı. "Efendim meleğim?" "Bir rüya gördüm. Sen yoktun." Elimle kalbimi göstererek. "Senin yokluğunun acısını buramda hissettim. Ölmekten beterdi. Şuan neyin ne olduğunu kavrayamıyorum. Sen... gerçeksin dimi? Benden, bizden gitmedin dimi?" Sorduğum soru ne kadar saçma gözüksede aldığım ilaçların halüsilasyon görmeme sebep olduğu gerçeğini değiştirmez. Ellerini yüzüme yerleştirip baş parmağıyla yanağımı okşadı. Yüzüne ufak bir tebessüm kondurdu. "Güneşli günler gelene kadar beraberiz." Kurduğu cümleyle dudaklarım istemsizce kıvrıldı. "Ya bu zihnimin bana bir oyunuysa." Aklıma gelen şeyle dudaklarım eski haline dönerken Bars bu ani değişimimi anlamlandıramadığını kaşlarını çatarak belli etmişti. Fısıltıyla karışık aklımdakiler dudaklarımdan dökülmüştü" Ya çoktan güneşli günler geldiyse? Belki de kabustan uyandığını sanan, aslında güzel bir düşün ortasında biriyimdir."
^^^Umarım bir şans verirsiniz...
🙏🙏🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ DOĞANA DEK
Teen Fiction"Hayatın bize getirdikleriyle götürdükleri birbirleriyle yarışırken bu yarıştan hasarsız kurtulmak mümkün mü?" ^^^ 07.08.2019