Poseidon Oğlu

Uzun Bir Yolculuk

~Rose~

   Joy'un dediği şey ile kalbimin hızlanması ve gözlerimin büyümesi bir olmuştu. "Bu yüzden gülü doldurup toz haline getirdin. Bunu kendin yaptın ama farkında değilsin." diye devam etti Joy. Tae ağzındaki yemekleri hala çiğnemekle meşguldü. Joy Tae yi dirseğiyle dürttüğünde Tae ağzındakilerinin yarısını yutup konuşmaya başladı. "Jungkook ortalarda yok ne zamandır. Nerde olduğunu da bilmiyoruz. Tanrılar hatayı onun yaptığını düşünüyorlar." dedi Tae. "Persephone'yi zehirlediğini düşünüyorlar, biliyorum." dediğimde ikiside bana dikkatlice baktı. Tae ağzındaki yemekleri tamamen yutup tek kaşını kaldırdı. "Jungkook'dan şüphelenmelerin sebebi yer altına girişi en son Jungkook yapmış ve o zehirin sadece Poseidon'un bölgesinde bulunmasından dolayıymış." diye devam ettim. "Bunu nerden biliyorsun?" diye sordu Joy. "Rüyamda gördüm." dediğimde dirseklerini dizlerine yaslayıp ciddi bir hal aldı. "Başka ne gördün rüyanda?" diye sordu Joy. "İlk rüyamda Ares, Demeter ve Persephone'yi gördüm. Demeter ve Ares Poseidon çocuklarından nefret ettiklerini dile getirirken Persephone ağlıyordu. Sonrasında Ares bana kılıcını sallamasıyla rüyamdan uyanmıştım." dedim."Bana bak Chae. Gördüğün rüyaların hepsi yaşandı. Sadece sen rüyanda gördüğünü sanıyordun. Ama onlar gerçekten yaşandı. Bu yüzden detay atlamadan bize anlatman lazım." dedi Tae. Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım. Her detayına kadar tüm rüyalarımı anlattım."Siz kapıyı çalıp beni uyandırmadan önce de Jungkook'un gördüm." dedim. "Ne!? Peki nasıl gördün hemen anlat." dedi Joy. "Nerde olduğunu bilmiyordum. Belinin altı sudaydı, bel üstü suyun üstündeydi ve duvara yaslanıp kelepçelenmişti." dedim. "Peki yanında kim vardı?" diye sordu Tae. İkiside gözlerini kırpmadan beni dinliyordu. "Ares'in kızı." dediğimde Joy tutuldu. Tae'de aynı şekilde tutuldu. İkiside ne hareket ediyor ne gözlerini kırpıyordu. Bir yere odaklanmış sadece bakıyorlardı. Uzanıp ikisini de dürttüm yine hareket etmediler. Bir anda ikiside silkelenip aynı anda "Ares'in kızı yok." dediler. Aniden tepki verdiklerinde korkup yerimde sıçradım. "Ares'in kızı yok Rosie. Yanlış duymuş olabilir misin?" diye sordu Tae. "Hayır doğru duydum. Jungkook'un karşısına geçti ve 'Sen beni tanıyamadıysan babam beni çok iyi saklamış olmalı. Ben Ares'in kızıyım. Adım Irene. Adımı unutma. Son zamanlarda adımı tekrardan duyabilirsin.' dedi." dedim. "Ares'in gerçekten bir kızı olabilir mi?" diye sordu Tae. "Olabilir." dedi Joy. "Kehanet'in başı nasıldı Tae?" diye sordu Joy. ".'Üç büyük Tanrının çocuğu yapacak bir hata. Bu hata kalıcak bir Tanrı çocuğunun üstüne. Ortaya çıkacak tanınmayan bir melez. Suçlanan değişecek. Tanınmayan melez suçlananı kurtarıcak ve suçlananın elinde can verecek.' böyle başlıyor. " dedi Tae. "Bir saniye tanınmayan melez ben miyim?" diye sordum. "Ya sensin yada Ares'in kızı. İkinizden biri suçlananın yani Jungkook' un elinde can verecek." dedi Joy. "Jungkook'u nasıl bulucaz?" diye sordu Tae. "Poseidon'un bölgesinde olamazlar. Bel altı suyun içinde dedi suya deyebiliyorsa bize sinyal yollayabilirdi. Zeus'un bölgesinde veya Olimpos'da da olamaz. Geriye birtek yer kalıyor." dedi Joy. "Hades'in bölgesi." dedim. Joy kafasını salladı. "Ama oraya nasıl gideceğimizi bilmiyoruz." dedi Tae. "Ben bilen birini tanıyorum." dedi Joy. "Ares'in oğlundan yardım isteyeceğiz." Dedi Joy. "Nerde olduğunu biliyor musun?"diye sordu Tae."Tabikide biliyorum." dedi Joy. "Rosie kalk ve hemen hazırlan. Uzun bir yolculuğa çıkıyoruz." dedi Tae......