Poseidon Oğlu

Bacaklar

~Tae~

   Gözlerim yavaşça açıldı. Kaza yapmıştık. Birine çarpmıştık ve yer yarılmıştı. Son hatırladığım buydu. Arabanın camları patlamıştı. Camlardan birinden çıkmaya çalıştım. Çıkmayı başarınca Joy'un kapısını zorlayıp açtım, bayılmıştı. Arabanın bir kapısı açılınca o tarafa döndüm. Jimin arabadan indi. Başını tutuyordu. Rosie de arabadan indi. İkiside yanıma geldi. Joy'u yere oturtup sırtını arabaya yasladım. Rose yanına eğilip saçlarını okşadı. Joy gözlerini hafiften açtı. Gözlerini tamamen açınca başını tutup ayağa kalkmaya çalıştı. Kolundan tutup kalkmasına yardım ettim. "Ne oldu böyle?" diye sordu Joy. "Sanırım birine çarptık." dedi Jimin. Etrafa bakındım. Yerde yatan bir çocuk vardı. Jimin'i dürtüğümde önce biraz bana baktı, sonra benim baktığım yere. Çocuğun yanına koştum. Jimin, Rose ve Joy'da peşimden koştu. Çocuğun yanına eğildim. Rose'de yanıma eğilip çocuğun boynuna iki parmağını dayadı. Biraz durduktan sonra elini aniden çekti. "Kalbi... Atmıyor." dedi. Elimi göğsüne koydum.....

----------------------------♆---------------------------

~Rose~

    Tae'nin koştuğunu görünce ona doğru baktım ve yerde yatan çocuğu gördüm. Tae'nin peşine koşup çocuğun yanına eğilip iki parmağımı boynuna dayadım." Kalbi.... Atmıyor." dediğimde Tae bana baktı, sonra elini çocuğun göğsüne koydu. Arabada olduğu gibi gözleri parladı, daha canlı bir maviye dönüştü. Elinde şimşekler çaktı sanki.... Sonrasında ise çocuk aniden nefes alıp yerde doğruldu. Nefes nefese bize bakmaya başladı. Joy çocuğun yanına eğilip yüzüne odaklandığında çocuk da ona odaklandı. Çok masum bakıyordu ve cidden çok tatlıydı gözlerimi ondan ayırmak istemiyordum.... Aman! Ne diyorum ben!? Düşüncelerim Jimin'in beni dürtmesiyle son buldu. Kendime geldim. Çocuk ayağa kalkmış, Joy, Tae, Jimin ve çocuk bana bakıyordu. "Aklın nerde senin?" diye sordu Jimin. "Az önce bir çocuğa çarptım ve çocuğu yerde yatarken buldum. Lan ölseydi hapse girebilirdim, hatta şu anda girebilirim belki şikayet edicek." çok hızlı konuşmuştum. Jimin bana tek kaşını kaldırmış bakıyordu. "Kızım bir sakin. Sadece aklın nerde diye sordum." dedi. "Üstüme gelme Jimin. Bak bana geliyorlar." dedim ve önden yürüdüm. Joy peşime koşup koluma girdi. Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "Çocuktan etkilendiğini biliyorum." dedi kalçama kalçası yla vurup kıkırdadı. Bende güldüm. Tae, çocuk ve Jimin yanımıza geldi. "Ne kıkırdıyorsunuz?" diye sordu Jimin. "Rose'cim tanış yeni melezimizle." dedi Tae. Çocuğa baktım. "Melez mi?" diye sordum. Tae olumlu anlamda kafasını salladı. "Peki o zaman tanışalım. Ben Demeter'in kızı Chaeyoung. Kısaca Rose diyebilirsin." dedim ve elimi çocuğa uzattım. Çocukta elimi tuttu ve hafifçe eğilip elimi öptü. "Bonjour Matmazel." dedi. Güldüm. Şirindi. Sonra dikleşip oda güzel gülüşünü sergiledi. "Bende Vernon." dedi. Jimin omzuma hafif den vurup ittirdi. "Haydi." dedi. Bende Vernon'un elini bıraktım. "Yürü bakalım Romeo. Bizi daha yeraltına götüreceksin." dedi Tae Vernon'a.

----------------------------♆---------------------------
~Jungkook~

  Yeraltındaydım.... Bir sandalyede oturtulmuştum. Başımda Irene elindeki bıçağı biliyordu. Ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Evet.... Bacaklarım.....

*Olimpos'da olanlar.*
    
       Cam fanusun içindeydim. Ares ve babam Poseidon beni lanetlemişti. İlk önce cam fanusun içindeki su çekilmişti. Sonrasında bedenim karıncalammıştı. Kuyruğum solmaya ve yapış yapış sıvı olup akmaya başlamıştı. Artık bacaklarım vardı. Cam fanusun içinde çıplak ve hayatımda hiç sahip olmadığım bacaklarla kalakalmıştım. Poseidon ve Ares gitmişti. Sonrasında Irene içeri girdi. Elinde kıyafetler vardı. Bana adının boxer ve gömlek olduğunu bildiğim iki kıyafeti cam fanusun içine attı. "Çabuk giyin, daha çok işimiz var." dedi ve arkasını döndü. Bacaklarımı hareket ettiremiyordum. Zar zor boxerı ve gömleği giyindim. Irene bana doğru döndü ve parmaklarını şıklattı. İki adam içeri girdi. Cam fanusdan beni çıkartıp kollarımdan tuttular ve beni yerde sürükleyerek götürmeye başladılar.........