Beni nekadar sevdiğini söyle bebeğim."
Gülümseyerek sorduğu soruya muzipçe gülüp cevap verdim.
"Seni sevmiyorum."
Tek kaşı havaya kalktı.
"Anlamadım ? "
"Seni sevmiyorum,sana aşığım."
Yüzüme baktı.Bense o sırada karşımda ki denizi izlemeye koyuldum.Kumların nemi,denizin sesi,parıldayan güneş ve Harry. Bu kadar mükemmelliğin bi arada olması biraz olağan dışıydı.
Bana yaklaştığını görünce,bende hamle yaptım ve ona doğru yaklaşmaya başladım.
Öpüşmemiz gereken noktada boşluğa düştüm.
Çünkü Harry yoktu.
"Harry ? "
Etrafıma iyice baktım.Hayır yoktu.Bu imkansızdı.Böyle hızlı gözden kaybolması...
"Harry ! "
Yankıllanan sesimle bulutların kararması bir oldu.Neler oluyordu ? Gözüm bir anlığına kaydı.
Siyah ?
Siyah ?
Tanrım korkmaya başlıyordum.
"HARRY !"
Etrafımda dönmeye başlayan bi karartı belirdi.
Başım dönüyordu...
O karartıya ait olduğunu düşündüğüm bir kahkaha sesi geldi.
"D-dur.Şunu yapmayı kes."
Bir kahkaha.Ve ardından bir tane daha.
"Ah Emily uyuşturucu iikinizinde sonu olacak."
"N-neden bahsediyorsun ? "
"Tükeniyosun Emily tükeniyosun."
Karartı yok oldu.
----
"Emily kalk artık."
Gözlerimi kırpıştırdım.Harry ?.Karşımadaydı.
Hızla çekip sarıldım.
"Rüya değildi dimi ? Saçma bir kabustu."
Eli sırtıma gitti,sıvazlamaya başladı.
"Şşhh geçti."
Onaylarcasına başıımı salladım ve geri çekildim.
"Çıkışımı ne zaman yaptıracağız ? Hastanelerden sıkıldım."
"Bu öğlen."
---------
"Hayır Harry istemiyorum."
"Emily saçmalamayı kes.Hemen."
Göz devirdim.
"O eve gelmek istemiyorum."
Sert sert baktı.
Ne istediğini sordum mu ?"
"Bana emir vermezsin."
Bakışlarını bir türlü üzerimden çekmiyordu.
"Emir değil.İstek."
"Ne istediğğinni sordum mu Harry ?"
İç geçirdi.
"Nerde kalacaksın ? Benim dediğimi yap.Hafta sonu yokum zaten.Rahatça kalabilirsin evde."
Bana yaptığı onca şeyden sonra o eve dönmek mi ? Asla.
"Hayır.Hayır.Hayır.Anlaman için kaç kere tekrar etmeliyim ?"
"Nerde kalacaksın o halde ?"
Bunu daha önce düşünmüştüm.
"Barın arka tarafındaki odada."
"Peki."
"Görüşürüz."
Çantamı alıp arabasıından indim.Ne diye görüşürüz dedim ki ?
Fantastik hayatımın en saçma bölümlerini atlatıyorudm.
Bardan içeri girdim.
Burda çalışmayacaktım,sadece kalmak için gelip gidecektim.
Akşam üzeri dışarı çıkıp bir şeyler yedim.Daha sonra kahvemi elime alıp yürümeye başladım.Caddelerde boş boş dolaşmak kadar keyifli bir şey yoktu benim için. Saat gece yarısına yaklaşırken bara dönmeye karar verdim.
Çantamdan bir bluz ve eşofman alıp üstümü değiştirdim.
Yatağa uzanıp düşünmkeye başladım.
Harry.
Harry'den nefret etmeliydim.Tiksinmeliydim.
Ama yapamıyorum.O farklı.
Ama onunla kurabileceğim hayaller bile sınırlı.Kalpli,kelebekli,çiçekli,böcekli haylaller olmaz.
Gülşünün altında ki yapmacıklık beni ürpertiyor.
Onun değişmesini isteyemem,siyahtan beyaz olmasını beklemek kadar saçma.
Onu istesem bile korkuyorum...Labirentlerin de kaybolmaktan.
Çünkü biliyorum.Eğer kaybolursam bir daha kendimi bulamam.
Telefonumun sesiydi beni düşüncelerden kurataran.
"Alo ?"
"Yerleştin mi ? Geldiğim de seni ordan alıcağım."
Gülümsememe engel olamadım.
"Of Harry.İyiyim sen nerdesin ?"
"Hava alanına gidiyoruz."
"Peki-"
Cümlemi tamamlayamamın sebebi kapının tıklatılmasıydı.
"Imm ben seni sonra ararım Harry.Kapıda biri var sanırım."
"Dikkat et 5 dakika sonra tekrar arayacağım."
"Tamam,tamam."
Kapıyı açtım.
"Selam bebeğim."
Lanet olsun.
"Josh ?"
Sırıttı.
"Beni içeri almayacak mısın ?"
Kapıyı yarıya kadar kapattım.
"Git buradan."
"Hiç sanmıyorum."
Kapıyı iterek içeri girdi.
"Git burdan !"
Kapıyı kapadı.
"İstedğiğmi alırım demiştim Emily. Ve almaya geldim."
Kalbim korkuyla atmaya başlarken,nefesimin kesildiğiğni hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağımlı
FanfictionGözlerini gözlerime dikip konuşmaya başladı."Yapabiliriz ,başarabilliriz". Dedi onaylamazcasına başımı salladım sesimin titrek çıkmamasına özen göstererek"Hayır".Dedim dudakalarını aralayıp konuşmaya başladı."Neden bu kadar büyütüyorsun ki ? Eğer in...