1¦Alas

2.2K 170 90
                                    

42derya313

***

Vücudundaki her bir kasın gerilerek titrediğini hissederken oturduğu yerde kıpırdanarak sessizce iç çekti Sarper. Ne annesi ne de babası misafir salonundaki boğucu sessizliği bozmaya yanaşacak gibi duruyordu. Aslında Mercan'la evlendiğini söylediğinden beri her şey beklediği gibi gerçekleşiyordu. Kimsenin, kollarını iki yana açarak onları tebrik etmesini bekliyor sayılmazdı. Aile içindeki genel duygu şaşkınlıktan kızgınlığa doğru hızla yön değiştirmekteydi, hepsi bu. Akıner ve Erener yaşça ondan küçük oldukları için ses çıkarmaya cesaret edememişlerdi yalnız, Erener'in hadiseye daha soğukkanlı ve sakin yaklaştığını söylemek yanlış olmazdı. Babası hala anlamını çözemediği derin bir sessizliğin içinde çatık kaşlarla karşısında oturuyordu. Yüzüne çarpan bir tufan halini alan tepkinin sahibi, yalnız annesiydi. Yaşlı kadın duyduklarının gerçekliğini idrak ettiği dakikadan beri ayılıp bayılıyor, aklına gelen en cılız ihtimale dahi tutunarak bunun gerçek olmadığını söylemesi için sık sık Sarper'e yalvarıyor, genç adamdan her seferinde aynı cevabı alarak zıplayan tansiyonuyla oturduğu koltukta ah vah edip duruyordu.

Sarper kadının ilk göz ağrı, ailenin büyük erkek çocuğuydu; ne idüğü belirsiz bir kızla sessiz sedasız, kuru bir nikahla evlenmesini yüreği nasıl kaldırabilirdi?

Bileklerini ovdukları kolonyanın uçucu kokusu derin bir nefesle ciğerlerine dolarken Necdet Bey'in sakin ve otoriter sesiyle başını oğluna çevirdi. "Sarper, tüm bunlar ne demek oluyor, evladım?"

Annesi hala tüm bunların kötü bir şaka olduğunu umuyor olacak ki beklentiyle parlayan gözlerini ona çevirdiğinde kendini kötü hissetmesine neden olan bir duygunun ağır ağır kalbini sıkıştırdığını fark ederek bakışlarını kaçırdı. Zaman kazanmak istercesine derin nefesler aldığı sırada açık ellerini dizlerine daha çok bastırarak doğrudan babasına bakarak "Evlendim, baba," diye açıkladı ve ardından mırıldanarak ekledi. "Aşık oldum ve evlendim."

Cahide Hanım eşinden önce araya girmenin telaşıyla sorularını peş peşe sıraladı. "Kim oğlum bu kız? Neyin nesi? İn mi cin mi belli değil. Annesi, babası kimler; ne iş yapıyorlar? Ağaç kovuğundan çıkmadı ya!" Necdet Bey'in uyarmak için araya girmek istercesine gürültüyle öksürdüğünü fark ederek bir an nefeslenmesine rağmen sorularına ara vermedi. Oğlu böyle alelacele, hiç tanımadığı bir kızın elinden tutup evlendim diye karşılarına çıkıverince aklına türlü türlü ihtimal gelmişti. Kız öyle fettan bir şeye de benzemiyordu ama suyun durgun akanından, insanın yere bakanından korkmak gerekirdi; oğlunu kandırmış olmasındı? Yoksa Sarper mümkünü yok anne, baba rızası almadan böyle bir işe kalkışacak bir çocuk değildi. Yoksa... Aklına gelen ihtimalle gözleri kocaman açılırken Necdet Bey'e kaçamak bir bakış atarak "Sarper," diye mırıldandı korkuyla. "Oğlum yoksa kız hamile falan da sen ondan mı..."

"Cahide Hanım..."

Babasının gür sesini işittiği sırada "Anne," diyerek itiraz etmekle meşguldü Sarper. "O da nerden çıktı? Yok öyle bir şey."

"Ne bileyim çocuğum," diyerek masum bir tavırla oturduğu koltukta kıpırdandı yaşlı kadın. Ortada bir çocuk olmadığına sevinmişti. El kadar sabinin günahına girmek istemezdi elbette ancak kız hamile değilse gönül rahatlığıyla onu oğlundan ayırmanın çarelerine bakabilirdi. "Siz böyle yangından mal kaçırır gibi evlenince..." Sarper'in itiraz etmek için araya girmesine müsaade etmeden konuşmasını sürdürdü. "Derdiniz nedir, anlamadım ki! Gider, hiç değilse Allah'ın emrini anardık çocuğum. Oldu mu hiç böyle? Ben seni böyle ata bilmez, töre bilmez mi yetiştirdim Sarper?"

Gül RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin