Hoseok
Jin ile iletişimimi kesmeme yaklaşık on dakika kalmıştı. Büyüye daha fazla dayanamıyordum çünkü herkesten biraz farklıydım. Usta Hoseok olarak bilinmemden ziyade bazı eksikliklerim olduğu aşikârdı. Beni 7 yıl arayla görmelerine sebep olan şey de bu eksikliklerimden kaynaklanıyordu işte.
Jin, büyü kapısını hâlâ açık tutarken büyük küremin üzerinden onları izlemeye devam ediyordum. Acele etmezse bana ulaşmaları için bir 7 sene daha bekleyeceklerdi ve bu çocuklar neden hâlâ oyalanıyordu acaba?
Tam uyarımı yapacaktım ki Jin'in kendisinden kısa ve ufak gözüken birisine sarıldığını gördüm. Kaşlarım çatılırken kızın arkasında dört tane daha cadı olduğunu fark etmem uzun sürmemişti. Gözlerim saniyesinde irileşti, bu cadıların burada ne işi vardı Tanrı aşkına?
"Harika..."
Kendi kendime söylenip büyük kürenin önünden çekildim ve uzun eteklerimi tuta tuta yatağıma koştum. Kötü şeyler olacağı hissiyatından kopamıyordum. Yatağıma uzandım ve yanında duran iki komodinin üzerindeki mumları ufak bir büyüyle yaktım. Etrafı mumlardan dolayı yayılan lavanta kokusu doldurmuştu. Gözlerimi kapattım ve astral seyahat için gereken büyüyü okumaya başladım.
"ast kiranann kair gardurm soth-arn suh kali jalaran." Ruhumun bedenimden ayrıldığını hissetmeye başladığımda sesimi yükseltmiştim. "ast kiranann kair gardurm soth-arn suh kali jalaran!"
Gözlerimi açtığımda kendimi Sterhlin Vampir Lisesi'nde bulmuştum. Eh, tam olarak istediğim de buydu zaten. Çocuklar beni gördüğünde Jin'in yüzünde delicesine bir şaşkınlık, Jungkook ve Yoongi'nin yüzünde ise dehşet dolu ifadeler belirmişti. Cadılardan birisinin yüzü ise diğerlerine göre daha heyecanlı ve birazdan çığlık atacak olan fanları andırıyordu.
Umursamayıp Jin'e döndüm. "Beş dakikadan az bir süremiz kaldı aptal herif! Geçit kapanmak üzere."
"U-Usta Hoseok? Siz astral seyahatte misiniz?" Diye sordu şaşkınlığına hâlâ son veremezken.
Jin, Sterhlin Lisesi'ndeki öğrencim ve yardımcımdı. Okuldan sonra bana yardım etmek için çoğu zaman yanıma uğrardı. Aslında bana yaşlı bir büyücüymüşüm gibi davranması bazen canımı sıkmıyor değildi.
"Evet astral seyahatteyim ve acele etmezseniz beni 7 yıl sonra göreceksiniz."
Kızlar birbirine baktı. Aralarından kâküllü ve kısa boylu olan endişeyle öne atılmıştı. "Usta Hoseok! Biz de gelebilir miyiz?"
"Asla olmaz."
Beş cadıyı birden elbette ki evime almayacaktım! Üstelik astral seyahatte bu denli tehlike içerisindeyken bu karara varamazdım. Şimdiden vücudumu yüksek bir sıcaklık kaplamış, sağ elimin parmaklarından birisi de erimeye başlamıştı. Eğer astral seyahatte uzun bir süre kalırsanız ruhunuz kendi bedeninize dönemeyecek şekilde erir ve yavaş yavaş tüm uzuvlarınızın yerlere dökülmeye başladığını hissederdiniz. Bu da tüm vücudunun bir mum gibi eridiğini ve bedenine dönemeyerek sonsuza kadar bu arafta kaldığını gösterirdi. İnanın bana, bunu hiç istemezdiniz.
"Yeri," diktatör sesi yeniden işittiğimde bu sefer minik beden ellerini yumruk yapıyor ve bana meydan okurcasına arkadaşına sesleniyordu. "Forte Dose'yi kullanmama izin verir misin lütfen?"
Jungkook'un gözleri saniyesinde irileştiğinde direkt olarak ortaya atılmıştı. "Bakın, şimdi o şans iksirinin hiçbir önemi yok. Ayrıca teknik olarak o benim ve ben izin vermeden kullanmana izin vermiyorum Yeri."
"Senden izin almıyoruz budala." Adının Yeri olduğunu algılayabildiğim cadı, 90'lara dayanan desenli elbisesinin fermuarını açarak kristal şeklinde bir iksir kutusu çıkardı ortaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
creepy city
VampireBTS & RV - Bu şehir, yüzyıllardır vampirlerin şehri. Tek bir insanoğlunun adım bile atamadığı kanlı şehir burası. Ama şimdi o şehre adım atmaya cesaret eden küçük bir cadı topluluğu var. Ve kana susamış bu şehir, cadıların soyunu bitirmekte karar...