MAFIA/JJK(Baştan düzenleniyor.)

~ 17

İkisi de aynı anda konuşmuşlardı.

"S-senin burada ne işin var lan şerefsiz?"bana döndü.

"Ha Yoon üniversiteden arkadaşım dediğin herif bu muydu?"

"Evet."kafam güzel olduğundan olayları kavrayaöıyordum.Hızla beni kucağına aldı ve konuştu.

"Bana bak.Seninle işim bitmedi.Milletin sevgilisini öpmeye utanmıyor musun sen ha?"arabasına doğru ilerledik.Beni arabaya oturttu.Biraz gittikten sonra yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı.

.

.

Kaktığımda başım çatlıyordu.Gözlerimi açtığımda önümde duran Jungkook'un yüzüyle korkudan çığlık attım.

"Ne bağırıyorsun be kalbim yerinden çıkıyordu."

"Esas ben korktum bir anda önümde belirdin."

"Tam uyandın mı diye bakıyordum."

"Neyse ben acıktım ne yapacağız?"

"Hoseok Hyunglar beni kahvaltıya çağırmıştı.Beraber gidelim."

"Yoongi?"

"Bir şey olmaz hadi hazırlan."

"Tamam."kalktım ve üzerimdekileri çıkarttım.Gözlerini kapatıp hızla arkasını döndü.

"Ne yapıyorsun ya?"

"Giyiniyorum."

"Neden ben varken giyiniyorsun?"

"Cidden çok tuhafsın zaten südyenimle kilodum var ayrıca yokken de gördün diye hatırlıyorum."hızla arkasını döndü ve kızarmış bir şekilde bana baktı.Elbisemi giydim ve ona yaklaştım.Yanaklarını ellerimin arasına alıp sıkmaya başladım.

"Ha Yoon!"

"Ne var?"

"Yapma."

"Ama çok tatlısın."

"Ben tatlı falan falan değilim Ha Yoon saçmalama."mızmızlanıyordu ama bilmiyordu ki böyle daha tatlı oluyordu.

"Tamam Jungkook sen tatlı falan değilsin.Sen yakışıklısın.Kötü bir erkeksin tamam."yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve dudağıma öpücük bıraktı.Ayrıldıktan sonra yüzüme baktı.

"Biliyorum."ben de ne kadar romantik oldu bu diyecektim tam.Hala öküz.Kapının çalmasıyla ikimiz de o tarafa baktık.Jungkook'un evindeydik ve gelenler ya Jiminlerdi ya da.
Ya dasını bilmiyorum.Yoongi gelse sıkıntı olmazdı o biliyor çıktığımızı ama diğerleri.Ayh umarım söylememiştir.Zil bidaha çalınınca Jungkook söylenerek kapıya gitti.Ben de arkasından.

"Siktir!"

"Ne?Kim geldi?"

"Jin Hyung."

"Ne yapacağız?"

"Saklan."beni hızla itiştirmeye başladıktan sonra bir dolaba sakladı.Kapaklarını kapattı ve kapıyı açmaya gitti.Hemen kapının yanındaki dolaba saklandığım için konuşmaları duyuyordum.

"İçeri almayacak mısın?"

"Pardon.Gel hadi."bir süre hiç ses duyulmadı.Ayak sesleri yaklaştığında daha çok gerildim.

"Kızla ne zaman bu-"

"Jungkook."

"Efendim?"

"Bu ayakkabılar kimin?"

"Hangi ayakkabılar?"

"Pembe olanlar."bir anda kendimi tutamadım ve hapşurdum.

"Siktir."

"Jungkook."dedi şüpheli bir ses tonuyla.Dolabın kapağının açıldığını fark ettiğimde kafamı kaldırdım.

"Oha ama."

"Hyung açıklayabilirim."

"Jungkook kızı niye saklıyorsun burada?"

"Oppa.Ş-şey."

"Benden mi utanıyorsun Ha Yoon.Çık şuradan."yavaşça dolabın içinden çıktım.

"Ha Yoon neden buradasın?"ne yani anlamamış mıydı.

"Hyung o şey için geldi.Şey.Ha Hye Jin'in katili buldum onun için çağardım."

"Buldun mu?"dedim şaşkınca.

"Evet."

"İyi de kızı niye saklıyorsun.Ayrıca o kadar konuştuk burada ya havasızlıktan ölseydi."

"Şey oppa sen yanlış anlarsın diye biz şey ettik.Yani o yüzden saklandım."

"Üff saçmalamayın.Neyse kimmiş katili?"

"İçeri geçin anlatayım."tedirgince salona ilerledik.

"Kahve içer misiniz?"

"Ben alırım."dedim.

"Tamam zaten nasıl istediğini biliyorum güze-."bir anda korkudan öleceğim sandım."Güzel içiyorsun."

"Aynen."

"Siz niye böyle tuhafsınız ya."

"Hiç.Oppa sen içer misin kahve?"dedim konuyu dağıtmak için."

"Olur sütsüz olsun."Jungkook başıyla onayladı ve mutfağa gitti.

"Dün sabah Yoongi buraya gelmişti.Döndükten sonra fazla sinirliydi.Seninle bişey konuştu mu?"

"Yo.Hiç konuşmadık."Jungkook elindeki kahveleri bize uzattı aldık ve koltuğa oturduktan sonra derin bir nefes aldı.

"Ha Yoon.Hye Jin'i öldüren kişi..."

"Jung Woo."