MAFIA/JJK(Baştan düzenleniyor.)

~ 19

Medyadaki yeni kitabım profilimden ulaşabilirsiniz...

Philophobia kelimesinin anlamı aşktan korkmak.Yani aşık olma fobisi diyebiliriz.

Yeni kitabımı size sunuyorum djdjekdjw.
.
.
.
.
Makinenin ritimli sesini duymamla Jungkook'un kalbinin attığını anladım ve kalp masajını bıraktım.Ağlamaktan gözlerim acıyordu.

"N-nasıl oldu bu?Adam resmen hayata döndü."şuan mutluluktan onu umursamıyordum bile.Sıkıca Jungkook'un bedenini sardım.

"Ha Yoon."Hepsi buradaydı.Koşarak Jin'e sarıldım.

"O yaşıyor oppa."

"Güçlü."evet güçlüydü benim aksime o cidden güçlüydü.Onu seviyordum.Şu ana kadar sevdiğim herkesi kaybettim.Ailemi,dostumu hepsi gitti.Ona da güvenemiyordum.Ya o da giderse.
.
.
Jungkook'u odaya almışlardı.O gözlerini araladığında hızla koştum ve ona sarıldım.Resmen mucizeydi.Eğer onu da kaybetseydim...Telefonun çalmasıyla hızla kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.

"Alo."

"Alo Tae?"

"Ha Yoon neredesiniz?"

"Hastane."

"Hastane mi?"

"Jungkook bir kaza geçirdi fakat şuan durumu iyi gibi.Odada dinleniyor."

"Anladım.Ben haber vermek istedim biz Jung Woo'yu getirdik.Bara.Eğer gelmek ister-"

"Çok isterim fakat Jungkook'u bırakamam.Yani siz biraz onu oyalayın ben gelirim."

"Jin Hyung yanında değil mi?Neden bu kadar endişelendin ki?Kendi başının çaresine bakar.Bu ilk ölümden dönüşü değil."

"Ş-şey endişelenmedim.Ben de doktorum.Burada durmam iyi olur."

"Anladım.Öyle olsun.Kaç gibi gelirsin?"

"Jungkook'un durumuna bağlı.Şuan iyi gibi.Büyük ihtimalle iki güne taburcu ederler."

"İki gün bekletelim mi?"

"Hayır ben akşam çıkarım."

"Tamam.Barda görüşürüz."

"Görüşürüz."telefonu kapattım ve Jungkook'a döndüm.

"Nereye gidiyorsun?"

"Jung Woo'yu getirmişler de."

"Anladım.Cidden iki gün burada yatmam mı gerekiyor?"

"Jungkook haberin yok sevgilim ama sen öldün,dirildin yani bence hep hastanede kalmalısın."yüzme şaşkın bir ifadeyle bakıyordu.Jin'in boğazını temizlemesiyle burada olduğunu hatırladım.

"Yani Jungkook,Ha Yoon sana uzun bir süre kalp masajı yaptı eğer zamanında yetişmeseydi ölmüştün.Zaten öldün ama dirilemezdin.Çünkü buradaki doktorlar o kalp masajına başlamadan önce ölüm saatini yazıyordu."

"Oha yani."dedi fazlasıyla şaşkın bir şekilde.

"Neyse ben çıkıyorum siz ne yaparsanız yapın."dedi Jin ve çıktı.

Jungkook yatakta yana kaydı.Yüzünde acıdığını belli eden bir ifade vardı.

"Neren acıyor?"

"Biraz belim ağrıyor sadece."

"Tamam."eliyle yataktaki boş alanı pat patladı ve oturmamı bekledi.Ben de yanına uzandım ve kollarımı ona doladım.

Mutluydum.Sevdiğim adam döndüğü için ve beni bırakmadığı için.

"Ha Yoon."dedi bir şey söylemdk istermişcesine.Kafamı göğüsünden kaldırdım ve yüzüne baktım.

"Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?"

"Evet."

"Ve senin kötülüğünü istemediğimi de biliyorsun?"başımla onayladım.

"Bak.Bu işleri bıraksan nasıl olur?"

"Hangi işleri?"

"İşte benim yani bizim yaptığımız kötü işleri."

"Bırakamayacağımı biliyorsun."

"Bak eğer babanın işleriyle alakalıysa ben onlarla ilgilenirim.Sen bir hastanede işe başlasan.Doktor olsan çok güzel olmaz mı?"doktor olmak hayalimdi evet fakat olamam.Ben bu hayata alıştım.Bir anda bırakmak çok zor olur cidden.

"Jungkook ben buna alıştım.Sana şimdi bu işleri bırak desem bırakabilir misin?"

"Hayır."

"O zaman benden de bunu bekleme."

"Anlıyorum.Sadece tehlikede olmanı istemiyorum."

"Jungkook ben sen yokken o kadar süre geçirdim ve emin ol benim babam beni boş bırakacak biri değildi.Kendimi koruyabilirim.Atışlarım iyi.Ayrıca kendi yaramı bile dikebiliyorum."dedim.

Şaşkınca baksa da pek üstelemedi.

"Haklısın."şimdi benim çıkmam gerekiyordu.

"Ben Jin Oppa'yı çağıracağım sen onunla kal.Şu Jung woo işini halledip tekrar geleceğim."

"Tamam.Dikkat et.Çocuklar zaten yanında olacaklar o yüzden endişelenmiyorum."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."odadan çıktım.Jin dışarıdaki koltukta oturmuş telefonuna bakıyordu.

"Oppa ben çıkıyorum Jungkook'la bekle ve yanından ayrılma.Bir şey olursa ilk beni ara."onayladı.

Onu geride bıraktım ve arabama binip kardeşim olarak gördüğüm arkadaşımı öldüren arkadaşımın yapma nedenini öğrenecek ve sonra ben de onu öldüreceğim.