~ 20

83 11 0
                                    

Hastaneden çıkmıştım.Arabayı hızla sürüyordum.

Kimin ne düşündüğü umurumda bile değildi.Arabaların kenarından geçip gidiyordum.Arabaların kornaları radyoda çalan müzikle karışıyordu.

Barın önüne geldiğimde aniden frene bastım.

Kemerimi açtım ve arabadan inip barın kapısında durdum.

Derin bir nefes aldım.Jung Woo'yu öldürebileceğimden bile şüpheliydim.

Kaç senelik arkadaşım.

Hye Jin'e yaptığı şeyi ödemesi gerekiyordu sonuçta.

Yavaşça adımımı attım ve ceasaretimi toplayıp içeriye girdim.Bir masada oturan Namjoon'u gördüm.

"Geldin mi?Geçelim arkadalar."

Başımla onayladım ve Namjoon'un peşinden yürümeye başladım.

İçimde tuhaf bir his vardı.kapıdan girdiğimde hafif loş bir ortama girmiştim.

Tavanda beyaz ama küçük bir ışık vardı.Gözlerimi etrafta gezdirdiğim sırada Taehyung'un olduğu yeri gördüm.

Kafamın döndüğü tarafa vücudumu da döndürdüm ve oraya ilerlemeye başladım.

Jung Woo'nun üstündeki ışık yüzünü aydınlatıyordu.Cidden iyi benzetmişlerdi.

Belimdeki silahı aldım ve önünde durup ona doğrulttum.

"Neden yaptın?"eğik kafasını kaldırdı ve bana baktı.Kafasından akan kanlar yüzünü kaplamıştı.

Yamuk bir gülüş attı.

"Tam bir aptalsın."Tek kaşımı kaldırdım ve sorgular gibi baktım.

Namjoon Tae'ye kafasıyla işaret verdi ve depodan dışarı çıktılar.Doğrulttuğum silahın tetiğini çektim.

"Cidden!Hye Jin'e bir kere aramızın nasıl olduğunu sordun mu?"onunla çok görüşemiyorduk.Görüştüğümüzde de bunları konuşmuyorduk.

"Hye Jin benimle yatmak istemedi.Nedenini sorduğumda ikimizin de senin kardeşin gibi olduğumuzu ve bu durumun seni rahatsız edebileceğini düşündü.Biz de kavga etmeye başladık."küçük bir kahkaha attı.

"Aslında seni öldürmem gerekirdi."

"Sus!"küçük bir çığlık attım ve kurşunun kafasından girmesini izledim.

Duyduklarım yeterdi.Hye Jin'i öldürmüştü ve bunda benim de payım vardı.

Öfkeyle Jung Woo'nun bedenini arkada bırakarak kapıdan çıktım.


1 Ay Sonra


Hepimiz Yoongi'nin evinde toplanmıştık.Bay Sejung denen adam bizi dolandırmıştı.Babamın eski bir arkadaşıydı ve benim şirketle ortaktı.Etrafımdaki tüm arkadaşlarım gitmişti.Jungkook'un tamamen iyileşmesiyle daha iyi olmuştum.Fakat kabuslar görüyordum.Her gece Jung Woo'yu öldürdüğümü görüyordum.Rüyalarıma giriyordu ve ben bundan kurtulamıyordum.

"Ha Yoon."kafamı kaldırdım ve kimin seslendiğine baktım.Masanın altından Jungkook elini elimin üstüne koydu ve bana baktı.

"İyi misin?"

"İyimim.Ne diyordunuz."

"Sen iyi olduğuna emin misin?"dedi Hoseok.

"İyiyim dedim neden üsteliyorsunuz?"Jungkook elimin üzerindeki elini sıktı.Sinirle baktım.

"Sakin ol bir şey demedik."gözlerimi devirdim ve önümdeki kağıtlara döndüm.

"Sejung'u ne yapacağız diyorduk."dedi ortamı yumuşatmaya çalışarak Tae.

"O adamı nasıl bulacağız."

"Paralarla Kore'de kalacağını sanmıyorum.Büyük bir meblağ."dedi Namjoon.

"Haklı."diye yanıt verdi Yoongi.Hızla yerimden kalktım.Masadaki herkes kafasını bana çevirdi.

"Buldum."dedim sevinçle.

"Sejung beni hiç görmedi.Ki Bam'a söyleyeceğim yerini bulsun.Ben hala Kore'de olduğunu düşünüyorum.Buradan gittiğini düşünmemizi istiyor.Telefonuma gelen mesajı okudum ve kafamı kaldırdım.

"Ve bahsettiğiniz meblağ göründüğünden daha küçük."dedim gülümseyerek.

MAFIA/JJK(Baştan düzenleniyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin