aşk ve arkadaş.

tost.

yapraktan.

teneffüs zamanıydı herkes dışarı çıkmıştı sınıfta sadece ben, oğuz, ve barış vardık oğuz resim çizip makasla kesiyordu barış ise cama kendi resmini yapıştırdı

barış :oldu mu lan? (güler )

kafamı oğuz'a çevirdim.

oğuz :süper oldu kanka,  yanlız o ali'nin 6 yaşında çektiği resim değil mi?

oğuz öyle deyince kafamı camdaki resme çevirecektim ki barış buna engel oldu çünkü resmi alıp çantasına koydu.

barış :aynen kardeşim o.

oğuz :ya hacı ben çok açım bana kantinden tost alsana.

barış bakışlarını bana çevirdi.

yaprak:bana mı diyorsunuz?

kafamı sıradan kaldırdım.

oğuz :evet sana .

yaprak:şey -

barış :yaprak git bize iki tost ve bir gazozla su al.

oğuz :kanka sen içmiyor musun gazoz.

barış :dün çok içtim ya su yeterli.

barış bana döndü.

barış :bak eğer alırsan yarın gidilecek kamp gezisine senin adını da yazdırırım.

birden ayağa kalktım sevinçle.

yaprak:ciddi misin? barış gerçekten yapar mısın?

barış o kadar içten o kadar gerçek gülümsedi'ki cevap vermedi ben önce oğuz'a sonra barışa baktım şaşkınca.

yaprak:barış iyimisin?

barış :he? he şey iyiyim hadi git al hemen!

sesi yüksek çıkınca irkildim ve bir şey demeden gidiyordumki kolumu tuttu birisi arkama döndüm

oğuz :paran yoksa diye (para uzatır )

yaprak:teşekkür ederim zaten size alacağım için parayı almam doğru olur. (parayı alır.)

barış  cebinden 1 tl çıkardı yaprağa uzattı.

barış :al bunu, kendine yiyecek içecek şeyler al birde eve giderken alışveriş yapar sın.

yaprak paraya bakar ve eline alır. hem sinirlenir hem üzülür bir şey demeden sınıftan çıkar.

oğuz :kanka yapma be ağır oluyo.

barış :herkes hak ettiğini yaşar.

oğuz :o kız hak ediyomu peki?

barış :bana gerizekalı dedi hak ediyo tabiki!

oğuz :bir kere gerizekalı dedi diye mi?

barış :evet.

oğuz:peki dediğin gibi kızın adını yazdırcan mı ? sevindi kız.