aşk ve arkadaş.

gay bar.

yapraktan.

kafam pastanın içine girdiği için ağzım açık kaldı ağzıma da pasta doldu. barış hemen beni geri çekti kafam çıktı pastadan.

barış : yaprak iyi misin?

yaprak: barış ağzımda çilek var.

ağzımda duran çileği çiğneyip yuttum  gökhan ve oğuz gülüyordu.

barış : hangi malak itti benim sevgilimi?

oğuz: ben ittim. ama malak falan ayıp kanka.

ben ağlamaya başladım barış ise oğuz'un suratını pastaya batırdı.

ali: oğlum naptınız lan? bir pasta yiyeceğiz.

sinan: pasta resmen yaprak ve oğuz pastası oldu.

daha fazla ağlamaya başladım oğuz da ağlamaya başladı barış da gelip bana sarıldı geri çekilince sinan'ın sinsice güldüğünü gördüm.

yaprak:ne gülüyor sun be?! komik durumda mıyız?

sinan: haksızlık var ortada.

anlamadık sinan birden barışı sırtından itti barışın önünde olduğum için barış bana çarptı ikimiz pastanın üstüne düştük barışın da yüzü pasta olmuştu.

barış: lan geri zekalı! ağzını yüzünü si-

yaprak: barış sus! küfür edip durma! 

2 saat sonra...

doğum günüm mahfolmuştu bizimkilere küsüp bara gittim onları sokak da bıraktım üstüm başım pastaydı içki istedim çocuk bana garip garip bakıyordu.

yaprak: ne var? hiç pasta kız görmedin mi?

çocuk: sadece bu barda biz kız olduğuna şaşırdım.

yaprak: kızlar bara gelemez mi? bir siz mi içip sarhoş olacak sınız?  bir siz mi eğlenecek siniz? ah tabi kadınlara gelince yanlış bir davranış. erkeklere gelince normal karşılanır öyle değil mi he?!

çocuk: en iyisi içki getireyim size.

yaprak: acele et.

çocuk gidince etrafı süzdüm gerçekten benden başka kız yoktu erkek doluydu burası yan masadaki adamı görünce gülümsedim yanıma çağırdım ama ayağa kalkıp gitti gitmek ne demek resmen kaçtı. çocuk gelip içkiyi verince meraklı gözlerle ona baktım.

yaprak: niye kaçtı bu adam?

çocuk: ne bekliyor sun? gay bara gelmiş sin sana mı bakacaklar?

yaprak: ne?! gay mı? 

çocuk güldü bende hemen çantayı alıp bardan çıktım.

afferin gerizekalı gele gele buraya gelmiş sin! hemen taksi çevirdim ve bindim ama takside bizimkiler vardı şaşırdım barışın elinde ise pasta.

barış : az önce olanlar için özür dileriz bir tanem,

yaprak: barış kedisi ben size küsüm.

oğuz: barış kedisi birşeyler yap. aşkın bize küs.

barış : sizin yüzünüzden!