Taşınma

135 5 0
                                    

Taşınıyorduk... O kadar yatıp kalktığımız,yiyip içtiğimiz yuvamızı saldırılara açık olduğu için terk ediyorduk, ki bu başta kendi ekibim olmak üzere herkesi üzüyordu. Tüm kişisel eşyalarımı aldım. Kolileri, çantaları yerleştirdikten sonra tüm herkese silah kuşanmalarını emrettim. Hepsinin kafasında bir soru işareti vardı ama emre uydular. Sonra acele bir anons yaptım." Sayımız az ve düşman her geçen gün güçleniyor. Çökmenin eşiğinde olduğumuz için, tek darbe vurmaları yeter. İşte bu yüzden her şeye hazırlıklı olmalıyız!" dedim. Herkes arabalara yerleşti ve havaalanı'na doğru yola çıktık. Çok tedirgindik çünkü her an her şey olabilirdi. Biz en arkadaki vandaydık. Vanlı aşırı titriyordu çünkü vanları hiç sevmezdi. O anda van takla atmaya başlamıştı bile. Yandan bize dev bir arazi aracı çarpmıştı. Şoför ölmüştü. Kalanlar hafif sıyrıklarla kurtuldu. Silahlarımıza uzandık. Vanlı molotofunu, ben birkaç pil ve çakıyı, Mihmet döner bıçağını sırtındaki kılıftan çıkardı, Şeker bir şırıngayı,Ricip diş törpüsünü aldı ve yan yatmış araçtan çıktık. Arazi aracından 9-10 sarı kedi indi ve ateş açmaya başladılar. Herkese işareti verdim.Vanlı molotofunu motora attı ve geri çekildik. Moloroftan çıkan ateşler motorlara deydiği anda devasa bir patlama oldu. Geriye doğru uçtuk... Vanlı öylece yatıyordu... Hemen Şeker'in şırıngasını aldım ve viskiden birazcık alıp Vanlı'ya sapladım... O sırada ekipler yanımıza gelmişti. Vanlı gözlerini açtı ve "Sağol" dedi. Düşmanlar çoktan ızgara olmuştu ve arabalara geri binip yük gemilerine doğru yola çıktık. Merhaba Sinop, gülegüle İstanbul...

ManyAK  KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin