Her Şeyde Bir Umut Var

223 21 1
                                    

Çarşamba günü olmuştu ve hala biz buluşmayı ayarlayamamıştık. Akşam gruba yazdım;
Dörtlü
Marinette: Eeee?? Herkes sordu mu artıkkk!!
Nino: Tamam ben bu haftasonu uygunum. Geliyorum."
Yine heyecanlanmıştım. Ama gerilmiştim de. Bu sefer mutlu değil gergin ve meraklıydım.
Adrien: Ben de tamamım. Konuştum annemle.
Şimdi Alya kalmıştı. O da izini aldıysa... parti parti partiii!!!!
Telefon ekranı;
Alya'dan bir mesaj -Dörtlü-
Hemen mesajı açtım.
Alya: Offff. Bana uygun değil. Annem izin vermedi. Türkçe projem var. Annem yap bu cumartesi dedi.
Eveeett. Olan olmuştu. Buluşamıyorduk. Yine...
Marinette: Offf ne projesi yaaa!! Ne zaman buluşacağız!? Lanet proje yaaa!!🤬
Nino: Olsun.
-Nino grup ismini "Her Şeyde Bir Umut Var" olarak değiştirdi-
Nino: Her şeyde bür umut vardır. Bakın haftaya buluşacağız.
Adrien: Aynen öyle. Haftaya buluşuruz.
Telefonu bıraktım elimden.
"Her Şeyde Bir Umut Var"
Bu sözü çok sevmiştim. Gerçekten öyle miydi acaba??
———————————————————————
Diğer gün okulda İngilizce dersi vardı. Öğretmenin önceki gün yapmış olduğu yerlere oturduk. Hoca derse girdi ve elindeki kağıtları dağıttı. Yapmaya başladık. Fakat Adrien sürekli Jessica ile konuşuyor ve onu sinir ediyordu. Bunu mutlu bir şekilde yapıyordu. Jessica'nın da arta kalan yani yoktu. Eğleniyor gibilerdi. Bunu yaparken bana bakıyordu Adrien. Gülümsüyordu. Ben da ona gülüyordum.
"Rahat bıraksana kızı Adrien."
"Bak ne güzel söylüyor Marinette. Bırak beni." Dedi Jessica fakat hala gülüyordu.
"Ya kendisi kaşındı."
Ben de gülüyordum.
**********************************************
Akşam eve döndüm. İngilizce dersinde olanları düşünüp tekrardan gülümsedim. Bir anda aklıma Alya geldi. Yarın onun doğum günüydü!!!! Onun için bir şey yapmalıydık. Bir video yapabilirdik! Herkes doğum gününü kutladığı ve onunla ilgili bir düşüncesini paylaştığı bir video atardı. Ve ben de onları birleştirirdim. Yarın da ingilizce dersi vardı ve aklıma hocanın bize izin vereceği geldi. Alya'nın olmadığı bir sınıf grubu kurdum.
Alya'nın DG'si
Marinette: Arkadaşlar yarın Alya'nın doğum günü. Benim bir fikrim var. Herkes bana Alya ile ilgili düşüncelerini söylediği ve doğum gününü kutladığı videolar göndersin. Ve ben de onları birleştireyim.
Telefonu bıraktım. Bir anda aklıma dank etti. Ben nasıl birleştirebilirdim videoları? Benim programım yoktu ki!! Daha sonra Adrien aklıma geldi. YouTube kanalı yok muydu? O zaman montajlama da bilmeliydi. Hemen ona mesaj attım.

Adrien
Marinette: Selam Adrien. Sana bir şey söylemem gerek. Video montajlama biliyor musun?
Adrien: Merhaba Marinette. Biliyorum neden sordun?
Marinette: Gruba yazdıklarımı görmüşsündür. Bana gönderilen videoları montajlamak için yardıma ihtiyacım var. Bana yardım eder misin?
Adrien: Tabii ki.

Rahatlamıştım. Bu sırada videolar gelmeye başlamıştı. Ben de bunları Adrien'a attım.

Adrien: Eeee? Senin videon?
Tamamen unutmuştum kendi videomu.
Marinette: Doğru söylüyorsun. Ama ne söyleyeceğim ki? Yani... uzun süredir arkadaşız fakat ben bu işlerde pek iyi değilim. Klasik olmasını da istemem
Adrien: Bak tek yapman gereken içinden gelenleri aktarmak. Nasıl hissettiğini, bazı anılarınızı söyle. Seni tanıdığım süre içerisinde ne kadar içten, iyi ve arkadaş canlısı olduğunu anladım. Sen bana güven ve aklından geçenleri söyle.
Marinette: Teşekkürler. Şarkıyı sen seç. Ben sana videomu atarım.
Adrien: Tamam. Alya'nın en sevdiği renk hangisi?
Marinette: Neon yeşil. *video*
Adrien: Tamamdır.
Yanaklarımın pembeleştiğinin farkında olmadığım gibi başka şeylerin de farkında değildim.

Yarım saat sonra:
Adrien: *video*
Hemen videoyu açtım ve izlemeye başladım. Gayet güzel olmuştu. Geçişler, müzik... Adrien'a yazdım tekrardan.
Marinette: Adrien bu... harika olmuş. Gerçekten. Çok teşekkür ederim. Alya buna bayılacak.
Adrien: Rica ederim. Beğenmene sevindim. Nasıl göstereceğiz?
Marinette: Ben bu videoyu getireceğim. İngilizce dersinde hocadan son dakikaları vermesini isteyeceğim. İzin verir diye düşünüyorum. O da dersin son dakikalarında size bir şey izleteceğim dedikten sonra beni yanına çağıracak ve videoyu başlatacağız.
Adrien: Vaayy. Gerçekten çok güzel bir plan. Harikasın. İzin verir diye düşünüyorum. Seni kırmaz.
Marnette: Umarım. Neyse iyi geceler, tekrardan teşekkürler.
Adrien: İyi geceler, rica ederim.
「」「」「」「」「」「」「」「」「」「」「」
Ertesi gün çok stresliydim. Alya'ya hiç çaktırmak istemiyordum. Hatta unutmuş gibi yapacaktım. Herkese de öyle yapmasını söyledim. İngilizce dersinden önceki teneffüs hoca ile konuştum ve o da izin verdi. Derse girdik. Yerimize oturduk. Uzun ve bir türlü geçmek bilmeyen bir ders oldu. Ara sıra Adrien bana doğru eğilip (önümde oturduğu için kolay oluyordu) ne zaman yapacağımı soruyordu. Ben de gitgide heyecanlanıyordum. En sonunda hoca,
"Şimdi izleyeceğimiz video da bu konuyla ilgili."
Dedi ve beni yanına çağırdı.
Flash diski taktım ve videoyu başlattım. Alya çok şaşırmıştı ve çok mutlu olmuştu. Videoyu çok heyecanlı bir şekilde izledi. Daha sonra video bitti ve hepimiz ,"İyi ki doğdun!!" Diye bağırdık. Alya benim yanıma geldi ve bana sarıldı. Benden ayrıldı ve diğerlerine sarılmaya başladı. O sırada bana bakan ve gülümseyen bir Adrien ile karşılaştım. Ona kocaman bir gülücük attım. Gözlerine bakmaya devam ettim. Kafamı salladım. O da bana gülümseyerek kafasını salladı...

Her Şeyde Bir Umut VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin