Her Şeyde Bir Umut Var

En Kötü Taksi Yolculuğu

2 saat boyunca kuaförde hem sohbet ettik, hem hazırlandık. Gerçekten çok eğlenceliydi, Alya ile her zaman çok eğleniyordum zaten. Ben saçımı dalgalı yaptırdım, önden hafif toplattık, çok doğal oldu. Makyajım da asla abartı değildi, tam da istediğim gibi. Elbiselerimizi giyindik, ikimiz de hazırdık. Erkekler birazdan almaya gelecekti bizi.
"Ee Marinette söyle bakalım, ne iş?"
"Ney ne iş?"
"Hadi amaaa Mike'dan bahsettiğimi biliyorsun. Çocuk sen arar aramaz kabul etmişş ne iş?"
"Alya çok fenasınnn Mike benim çok yakın bir arkadaşım yani abim gibi gerçekten aramızda öyle bir şey yok, olmadı ve olmayacak da."
"Görücez bakalım, süzeceğim o çocuğu bugün iyice."
"Dikkatli süz de Nino gözlerini oymasın"
"SALAK"
Gülmeye başladık, o sırada kapı açıldı Nino ve Mike da gülerek kapıdan içeriye girdiler. Alya hemen Nino'nun yanına koştu, Mike da benim yanıma geldi.
"Benim prensesim bu kadar güzel miydi ya?"
"Valla güzel mi bilmiyorum ama yorgun olduğu kesin gerçekten burada o kadar yorulduysam baloyu düşünemiyorum."
"Benimleyken eğleniyorsun bence."
"Eğlenmesem seni davet eder miyim? Ayrıca bil bakalım başka kim çok şık olmuşşş"
Mike kendi smokinini düzeltti;
"Size yakışmaya çalışıyoruz işte." Dedi.
Gülümsedim.
Nino ve Alya bize döndü;
"Çok eğleneceğiz bugün!" Dedi Alya.
"Eğer hazırsanız şu eğlenceyi başlatsak mıı?" Dedi Nino.
"Hadi gidelim." Dedim.
Mike kapıyı açtı, Alya ve beni önden çıkardı sonra Nino ve kendisi çıktılar. Bir taksi bulmuşlardı, direk binip gidecektik. Öne Nino, arkaya sırayla ben, Mike ve Alya oturduk. Mike ikimizin arasında kendini pek bir kasmıştı.
Alya başladı konuşmaya;
"Eee Mike biz tam tanışamadık. Ben Alya."
"Evet aceleye geldi, ben Mike."
"Marinette ile uzun süredir tanışıyorsunuz duyduğuma göre."
"Evet uzun süredir gerçekten yakınız, sizin de çok iyi arkadaşlar olduğunuzu duydum Marinette bahsetti."
"Evet epey yakınız. Marinette'in hayatına ne zaman biri gelseeee ya da biri ile tanışsaa yakınlaşsaa bene gelir anlatır. Seni de duymayı umuyoruz bol bol."
ALYA SALAK MISIN DİYE BAĞIRASIM GELMESİNE RAĞMEN SADECE GÖZLERİMİ AÇIP ONA BAKTIM. Mike da şaşırdı kaldı, gülümsedi, ne yapsın çocuk!?
Alya haaalllaaaaa susmuyorduuu;
"Ailenle yaşıyorsundur herhalde?"
"Aynen bir de kardeşim var."
"Vayy. Annen ve baban ne iş yapıyor?"
"Annem felsefe öğretmeni, babam ise avukat."
"Hmm annen nerede öğretmen?"
"Benim gittiğim okulda öğretmenlik yapıyor, bazen sıkıntılı olabiliyor."
"Neden? Sigara falan mı içiyorsun?"
"Alya!" Diye bağırdım en son.
"Aa hayır ondan değil, annemin yanında rahat olmuyorum derslerde, öğrenciler bir farklı bakıyorlar bana."
"Hmmm anladım. Pekiii..."
"AHAHAHHAHAHAHHAHA Alya aşkım senim rujun mu bozulmuş?" Dedim susması için.
"HANİ NERDE!?" Diye öyle bir bağırdı ki şoför bile zıpladı, beklemiyordu böyle bir çıkış. Alya'ya "Deli misin aw" bakışı attıktan sonra yine önüne döndü. Nino da kendi halinde gülümseyerek yola bakıyordu.
Alya çok iyi süzdü çocuğu(!)
Taksi sonunda durdu, Nino parayı verdi ve hemen arabadan çıkıp Alya'nın kapısını açtı. Vay centilmen Nino.
Mike da benim elimi tuttu önce kendisi indi, sonra beni indirdi ve kapıyı kapattı. Taksici uzaklaşırken ben balonun olacağı otelin dışına bakıyordum. Şık bir yere benziyordu. Üçü sohbet ederlerken ben etrafı gözlüyordum. İleride Jessica ve Adrien bir şeylere gülüyorlardı. Beraber mutlu gibilerdi?