Hayaller Gerçekleşiyor - 5

310 31 61
                                    

- kardeşim mi?

İki çocuk da birbirlerine bakarken Jisung içinden Minho'nun bu saatte burada ne işinin olabileceğini düşünüyordu. Ayrıca kendini zar zor ayakta tutuyordu. Düşüp bayılacak gibiydi. Sonuçta bu olan çok da normal değildi. Heyecandan kekelememeye çalışarak konuştu Jisung.

- Minho? Senin bu saatte burda ne işin var?

Minho hala Jisung'un gözlerinin içine içine bakarken Jisung çoktan göz temasını kesmişti. Minho'nun elindeki poşetlere bakıyordu.

- Dolaşıyordum , ışıklarının yandığını gördüm uğrayayım dedim. Birkaç şey de almıştım. Tek yemeye keyfim yoktu zaten. Müsaitsin değil mi?

Hala kapıdalardı ve Minho'nun götü donarken Jisung'unki yanıp tutuşuyordu. Sonuçta her gece evine Minho gelmiyordu, sonuçta Minho evine gelmiyordu, sonuçta Minho gelmiyordu. Yani, artık gelmiyordu.

Jisung'a resmen kal gelmişti. Minho elini gözlerinin önüne sallayarak dikkat çekmek istedi ama Jisung donup kalmıştı.

- Hey, nerelere daldın öyle? Jisung?

Minho elini kaldırıp Jisung'un omzuna attı bu sefer. Hafifçe sarstı. Jisung ise yanmaya başlamıştı. Şu anda Minho'nun eli omzundaydı ve bayılacak gibi hissediyordu. Sırıtmaya başladı, gözleri büyüdü.

- Aman be! Geçiyorum ben senin odaya, düzelince gelirsin.

Minho Jisung'un yanından sıyrılarak kapıdan içeri geçti. Normalde de arkadaşlarının evine giderlerdi bu yüzden alışıktı. Birçok defa Minho sung'lara gelmişti. Odasına geçip oyun oynarlardı. Ama Jisung playstation oynamaktan nefret ederdi. Minho için katlanırdı. Çünkü hiçbirini beceremez, hemen sıkılırdı.

' Bir dakika, olamaz!'

Jisung kafasına dank eden şeyle dış kapıyı çarparak kapattı ve odasına koştu. Yüzündeki sırıtıştan eser bile kalmamıştı.

'Lütfen bu durumdan kurtulabilmek için bir bahane bulabileyim! Gerizekalı Jisung! Of of!'

Ama çok geçti. Jisung'un tam da hayal ettiği görüntü karşısındaydı.

Minho duvardaki dev boy Minho posteri ve kendine ait fotoğraflara bakıyordu. Kolları bağlıydı ve yüzü şekilden şekile giriyordu.

' lanet olsun! '

-Umarım mantıklı bir açıklaması vardır Jisung.

- Tabi ki var canım. Olmaz mı. Hiiç sen de. Eheh.

Jisung resmen terler içindeydi. Minho ise kolları hala bağlıyken ters ters ona bakıyordu.

- Şeyden astım onları ben. Iı şeyden.

-Neyden?

Jisung etrafına bakınıyordu. Sonra illa bir neden bulması gerekmediğini düşündü. Tersleyebilirdi. Neden terslemesin ki?

- Ne bileyim of boşversene. Sana ne astıysam astım. Sana mı sorucaktım?

- Evet. Benim resmimi asacaksan bana soracaktın.

Jisung gerçekten saçmalıyordu. Minho da öyle. Son sözün üstüne söylenecek her şey daha da saçma olurdu. Bu yüzden sustu Jisung.

Sonra Minho da sustu. Jisung gözlerini Minho'nunkilere çıkardı. Minho da ona derin derin bakmaya başladı. Bağlı olan kollarını yavaşça ayırıp aşağı bıraktı. İki genç de hala konuşmamış, konuşamamıştı. Jisung her şeyi unutmuş, sevdiğine sevgiyle bakıyordu. Minho ise ona, nasıl anlatılır bilemiyorum, ilgiyle bakıyordu. Sanki Jisung'dan bir şeyler beklermişcesine bakıyordu. Ne beklediğini, neden beklediğini o da bilmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

not enough // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin