iki: erkekler ağlamaz

335 51 25
                                    

[medya, min yoongi'nin coverladığı şarkı]

"...bu yüzden gülmeyi deniyorum, yalanlarla onu örtbas etmek için. Bunun hakkında gülmeyi deniyorum gözlerimdeki yaşları saklayarak;
çünkü erkekler ağlamaz.."

Basların titrettiği sahnenin üzerinde bir çocuk. Boynuna astığı akustik gitarının tellerine inanılmaz bir güç uyguluyor. Pembe tutamları gözlerinin üzerini örtmüş, etrafına bakmadan başının arkaya düşmesine izin veriyor, adeta yarattığı şarkı notalarının arasında eriyerek çalıyor şarkısını. Dudaklarında şarkısı, durmadan mırıldanıyor. Bedeni sallanıyor çünkü bu onu en naif eden eserlerden bir tanesi. "...senin bana daha çok ihtiyacın olduğunu düşündüm. Şimdi hiçbir şey yapamam seni benim tarafıma geri çekmek için. Fakat hala gülmeye devam ediyorum gözlerimdeki yaşları saklayarak;
çünkü erkekler ağlamaz."

Sahne önündeki insanların birkaçı şarkı söylerken omuzları sarsılan pembe saçlı oğlanı seyrediyor, bir diğer takımı ise alkollerini yudumlayıp kendi arasında takılıyorlar. Eldric çoktan sızmış görünüyor, Jasiel her gün yapmaktan asla sıkılmayacağı bulaşık kurulama işlevini uyguluyor, ve Park Jimin ise avuçlarının arasına sıkıştırmış olduğu birasıyla birlikte sahnedeki genci seyrederek bedenini hafifçe sağa sola sallıyor.

Jimin'in playlistinin vazgeçilmez eserlerinin arasında yer alan The Cure'dan Boys Don't Cry söylüyor sahnedeki genç çocuk. Telaffuzu, cover'ı, yansıtışı ve sahnenin üzerinde neredeyse şarkıyı baştan sona yaşıyor oluşu Jimin'in hoşuna gidiyor; şarkı sonlanıyor, ve Jimin hakkını vermek istercesine nefes nefese gözlerini aralayan çocuğa kuvvetli alkışlar armağan ediyor.

Şarkının sarhoşluğundan arındığını fark ettiği vakit sıra kendisine geldiği yankılanıyor zihninde. Ardından çakırkeyif bir şekilde şarkı söylemek ona daha rahat hissettirdiği için masasındaki yarısı dolu olan geniş bardağı neredeyse kafasına dikiyor. Peşi sıra gitarını alıyor ve tamamen her şeyin başlangıcı olacak mevzunun gerginliğiyle birlikte sahneye doğru sürüyor ayaklarını.
Pembe saçlı çocuk çoktan sahneden inmiş, bambudan yapılmış bar tezgahına yaslanarak Jasiel'dan içki istemekte. Jimin ise gitarını hafif bir baş dönmesiyle eline alarak kabloları amfiye bağlıyor.

Her's'den Harvey'i takınıyor parmak uçlarına. Oturduğu sandalyenin üzerinde bacağının üstüne attığı dizine yaslıyor gitarını, ve giriş notalarının barın duvarlarının arasında yankılanmasını sağlıyor. İnce, pamuksu ve bir o kadar nefis ses tonu barın içerisine doluşuyor. Eldric gözleri dolmuş bir şekilde ayrılıyor uykusundan. Jimin'in yaşadığı sızıları düşünürken bir yandan da şarkıyı yaşayarak yorumlayan çocuğa duygu dolu gözleriyle eşlik ediyor. Barın içerisine tatlı bir duygu karmaşası ev sahipliği yapıyor. Jimin üşümüş, Jimin sızlanmış ve Jimin tir tir titremekte.

"Ağlamamasını söylemiştim ona." diyor Jasiel Eldric'in yanına otururken. Belindeki havlusunu masaya atarak alnını ovuşturuyor. "Ağlayan insana karışılmaz Jessie." dirsekleri masanın üzerine yaslı Eldric'in. Duygulu ihtiyar sertçe yanındaki adama çıkışıyor. "Duygularına karışma, ağlamak kötü bir şey değil."

Jimin ise sahnede kaybolmuş hissediyor kendisini. Seyreden ve dinleyen insanları göremiyor bile. Kolları ve dudakları çalışıyor, gözleri tamamen kapalı. Yanaklarının ne zaman ıslandığını dahi bilmezken deli gibi çarpan kalbine ritim uydurmaya çalışıyor. "..kimse benim ne gördüğümü bilmiyor, herkes deli olduğumu düşünüyor.." parmakları gitar tellerinin üzerinde dans etmekte, siyah saçları gözlerine gölge düşürmüş, hafiften de terli. Siyah kirpiklerinin kopyası olan hafif nemli saç telleri alnını okşamakta. Kendi sesi ise kendi ruhunu.

Harvey'i nasıl da özlediğini düşündü birden. Söylemekten ziyade dinlemeyi. Konsere gittiği o ilk günü, Kaliforniya'da bulunduğu ilk geceyi. Bu şarkıyı dudaklarından duyduğu o iki adamı ne kadar özlediğini düşündü birden. Boğazına yerleşen yumru dahi şarkısına engel olamadı.

california'ya hoş geldiniz, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin