california'ya hoş geldiniz, yoonmin

altı: 'içimdeki' yanlışlar

medya şiddetle önerilir!
—

"Jimmy, hazır mısın?" sevgili Eldric, sert adımlarını yer parkesinde gıcırdatarak ahşap kapıya yükleniyor, ve sesleniyor. "Bugün çok kalabalığız, ve ben en çok sen çıkacaksın diye heyecanlıyım." sesleniyor, oldukça neşeli ve bir o kadar da haylaz görünürken, tombul nasırlı parmaklarını ağızının kenarına getirerek gizli bir şeyler fısıldayacağını belirtiyor. "Yine de sen pembe'ye bir şey çaktırma."

Jimin gözlerini deviriyor, fakat dudaklarına yerleşen tebessümü kendini belli ettiğinde Eldric'in neşesi devam ediyor. "Ona da en çok onun için heyecanlı olduğunu söylemişsin." Parmaklarının arasında kıvırdığı penayı dişlerinin arasına sıkıştırıp son dakika akort ayarlamasına koyulduğunda, yağcı Eldric susmuyor ve içeriden gelen gürültüyü engellemek adına kuru talaştan yapılma kapıyı örtüyor. "Aksi çocuk, yumurtladı sana değil mi?" Kirli sakalını kaşıyarak tezgahın üzerine oturmaya çalıştığında dişlerinin arasındaki penayla birlikte ona çeviriyor bakışlarını. "Her neyse, dün ne yaptınız? Jasiel sizi yalnız bıraktığını söyledi."

Tam o anda, dişlerinin arasına sıkıştırdığı penanın boğazına kaçma korkusuyla onu serbest bırakarak yere düşmesini sağlıyor. Sâhiden dün gece hakkında aklına doluşan pek bir husus olmasa da onunla gece vakti geçirmiş olma düşüncesi her aklına çarptığında ürpertiveriyor onu. "Deli gibi içtik, fazla bir şey hatırlamıyorum." Bir nevi doğru bu. Zihninde henüz dün geceye karşı bir şeyler filizlenmiş değil. Filizlensin de istemiyor, ufaktan bir korkuya sahip çünkü. Aklında kalan keyif verici dakikaları bozacak hiçbir şey hatırlamak istemediğinden ötürü birkaç kez kırpıştırıyor gözlerini. Ardından son tel tonları kontrol ediliyor. Eldric hâlâ bir şey söylemediğinden dolayı, Jimin içine doluşan gerginlikle çaktırmadan yutkunuyor.

"Bensiz içiyor oluşunuza şimdilik kızmayacağım." Tezgahın üst dolabının kapağını aralayarak kendince bir şeyler araklıyor. "Sahneye çıkmak için hazır mısın, bugüne hangi şarkıları ayırdın?" Kullanılmamış bir kürdan bulan Eld, paketini soyar soymaz onu dişlerinin arasına kıstırıyor. Tombul bacakları ve kovboy çizmeleri tezgahtan aşağı sallanıyor. "Kinda Girl söyleyeceğim. Ve, hmm.." Bir şarkı daha var aklında, akustik gitarını koltuğun kenarına yaslayarak sırtını arkaya yaslıyor. Hafiften düşünceli mimiklerini takınmış bir şekilde bacak bacak üstüne atıyor. "Silences, Emma söyleyebilirim. Ama az önce düşündüm ki bu şarkıyı havalar soğumaya başladığı vakit söylemeliyim."

"Ya ya, nefis şarkılar bunlar." Gözlerini kaçırarak mırıldanıyor. Çok biliyormuş gibi birkaç mırıldanma atıyor ortaya. Kaçıkça gülmeye başlıyor ardından. "Hani şu şarkıydı değil mi, hahaha!" Jimin ihtiyarın bu anlamsız hâline yalnızca gülüyor. "Evet," diyor sırf germek istemediğinden onu. O yalnızca kaçık bir yaşlı iken zihnine ayak uydurarak gülmeye devam ediyor. "o şarkı, beni sahnede seyrettikten sonra yorumlarını bekliyorum." Ayağa kalktığı anda kapı açılıyor, ve Eldric'in komik kıkırtılarının arasına Yoongi'nin aceleci adım sesleri karışıyor.

"Tanrım, on dakikadır ne yapıyorsun burada Eldric?" Yeşil asker ceketi ve beyaz postallarına oldukça uyumlu olan saç rengi Jimin'in göz açısına girdiğinde birden bire afallıyor. Nedense Yoongi'yi görür görmez tuhaf karşılaması gereken bir his varmış gibi hissediyor. Dün geceye yormak istemediği birkaç düşünce zihnini talan etmişken bir yandan da Yoongi'nin bizim bunağı azarlayışı duygu karmaşasına sürüklüyor Jimin'i. "Seni Jimin'i çağır diye göndermiştim buraya, fakat laklak peşindesin." Eldric ağlama numarası yapabilecek bir bebekten farksız görünüyor.

"Hadi Jimin, sahneye çıkman gerekiyor."

**

"Bekle!" Sırtına taktığı gitarının omuzlarından sarkan askılarına tutunan Jimin, şarkısı biter bitmez bardan kaçma umuduyla kusursuzca kaçmayı başardığını sanarken, Yoongi arkasından sesleniveriyor. Hâlâ arkası dönük, gözlerini sımsıkı kapatıp ardından açıyor ve birbirine bastırdığı dudaklarını gevşetiyor. "Nereye gidiyorsun?" Kasabanın esintili akşamı Jimin'in ışıltılı tabelaların yansıdığı saçlarını serince etrafa savuruyor. Yanına seri nefesleri ile birlikte ulaşan Yoongi'yi gördüğü vakit yavaşça ona dönüyor. "Evime gidiyorum." diye yanıtlıyor ardından.