dört: ıslak kirpiklerinden yansıyan santa ana palmiyeleri

261 29 15
                                    

—blanco white - nocturne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


blanco white - nocturne

"Pekâlâ, reddediyor olabilirsiniz ama bunu kesinlikle düşünmenizde fayda var." Jasiel dudaklarının arasından milim kıpırdatmadığı tütününü sallandıra sallandıra konuşurken sıkıntılı bir iç çeken Jimin kirlenmesini umursamadan sırtını kumlara doğru yaslayıveriyor. "Eldric burada olsaydı bunun için size saatlerce yalvarabilirdi."

Jimin elleriyle yüzünü ovuşturuyor ve gergince iç çekerek muhabbetin başından beri suskunca Jasiel'ın öteki yanında oturan Yoongi'yi gözünün ucuyla dikizliyor. Tepkilerini merak etse de yalnızca karşılarındaki denizi seyrederek elindeki içeceğinden yudumluyor oluşu Jimin'in homurdanışlarını çoğaltıyor. "Bilmiyorum, gerçekten. Bunu henüz konuşmasak olmaz mı?" Başta şaka misali başlayan 'grup kurma' muhabbeti gittikçe ciddiyete biniyorken Jimin her geçen saniye ağır psikolojik baskılar altında hissediyor kendisini. "Pekâlâ, ben kaçıyorum o vakit. Keyfinize bakın." Issız deniz kenarının sarı kumlarını pantolonundan silkeleyen Jasiel ayaklanıp çocukların yanını terk ettiğinde küçük bir sessizlik hakim sürmeye başlıyor deniz kenarına.

"Üzgünüm, bu konu için bu kadar gerilmeni istemezdim." Sonunda dudakları aralanan Yoongi'den birkaç cümle yuvarlanıveriyor. Çakırkeyif zihnine ayak uyduracak tütününü uyuşuk dudaklarının arasına yerleştirdiğinde, Jimin'in daha fazla buruşan yüzü ortamın gerilmesini sağladığında deniz suyunun çoktan ayakkabılarını ıslatmış olmasının verdiği rahatlıkla ayaklarını suya doğru uzatıyor. "Onu içmek zorunda mısın?" uzanan bedenini ona doğru çevirirken soruyor. "Denizin tertemiz kokusuna ihanet ediyorsun."

Kaşları havalanıyor gencin. Kısık gözlerle uzanan bedene bakıyor ve uzunca bir nefes çekiyor içerisine. "Kaliforniya kirleneni uzun zaman oluyor." dedikten hemen sonra değiştirmek istiyor konuyu. Silik bir tebessümün ardından kolunu kırık olan dizinin üzerine yaslayarak başını ıssız gökyüzüne doğru yönlendiriyor. "Beni tanımak istemiyor gibisin." uzaklara bakarken söylendi, zira çakırkeyifliğinden doğan açık sözlülüğünün verdiği cesareti doğmadan ölmüş gibiydi. "Bu konuda seni germeyeceğim, bu yüzden rahat olabilirsin."

Bir haftalık bu süreç boyunca üzerinde hissettiği baskının temelini kuran Jasiel'ın teklifine pek de olumsuz bakmıyor gibi Yoongi. Jimin bunu çoktan fark etmiş olsa da tüm suçu amcasına yıkıyor, ona korkutucu gelen bu vaziyetin kapılarını açtığı için yuvarlana yuvarlana karşısındaki denizin dibini boylamak istiyordu. "Tanımak istemediğimden değil.. Ah.. Bak Yoongi," kuma uzanan bedeni doğrularak yanındaki genç ile aynı hizaya getiriliyor. "insanlarla iletişim kurabilme konusunda gerçekten iyi değilim. Ve amcamın birdenbire böyle bir teklifi bana dayaması hiç de hoş hissettirmiyor." açık bacaklarının arasına yerleştirmiş olduğu elleriyle kumları avuçluyor.

"Yanımda gergin hissediyorsan bunu bana söylemekten çekinme." bitmiş olmasını umursamadığı şişesini defalarca kafasına dikiyor ve bitmiş olan tütününün dudaklarından düşmesiyle birlikte şişenin içerisine biraz tuzlu su doldurarak izmariti içerisine atıyor. "Ben de senden farksız sayılmam doğrusu, Kaliforniya'da pek kimsem yoktur." Jimin'in eski pozisyonunu alarak kumların üzerine uzanıyor bedeni. "Pek kimseyle de iletişime girmem."

california'ya hoş geldiniz, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin