Bölüm -2

170 10 5
                                    

MULTİMEDİA DA KARAKTERLERİN RESİMLERİ VAR RESMİ İSTEYENLERE

Cadee'nin Ağzından

O çocuk yine orada ama yanındaki arkadaşı gitmiş. dün de gelmişti. Bu ne şimdi? Sürekli müşteri falan mı oldu yani? Aslında şimdi düşününce, beni ıslattığı o gün biraz fazla bağırmış olabilir miyim acaba? Aman bana neyse !? Zaten düşüncesiz herif hiç demedi 'Gecenin bu saatinde tek başınıza gitmeniz tehlikeli olabilir' falan diye. Sadece gelip yapmacık bir şekilde 'Üzgünüm' dedi. Neyse ya sonuç olarak bir odun için kendimi bu kadar sıkıntıya sokmanın alemi yok.Abarttığım kada suçlu değil ama bende fazla bağırmadım yani. Birazcık..

Dallas'ın Ağzından

Aptal gibi dün bir çift söz söylemeden çekip gittim.Ama napıyım birden görünce ne diyeceğimi bilemedim. Adı ne acaba? Sohbet etmek için bir soru sorsam o da konuşmak ister mi? Ya hala bana sinirliyse?! Of kendimi kasmamam lazım sanki ismini sorunca kafamda bardak kıracak.. Yapmaz heralde ya.. Heh siparişlerimizle birlikte geliyor, şimdi düşünceyi harekete geçirme zamanı.

'Merhaba'

'Merhaba?'

Oh şuanlık bardak yok iyi gidiyoruz.

'Geçen gün arabamla acelem olduğu için üzerinize su sıçratmıştım ama gerçek bir özür dileyemedim, şey, hani oturup birşey yesek veya içsek belki kendimi affettirebilirim?'. Bir an kalbimin atışını duymuyodur diye umdum.

'Maalesef iş saatlerinde oturmamız yasak'

Acaba boş zamanın varmı diye sorsam mı?.

Cadee'nin Ağzından

Cidden üzgün görünüyor. Zaten bugün kardeşim hafta sonu çalışma kampında olacak. Ve bende evde babamın iğrenç derecede puro kokan poker arkadaşlarına hizmet etmek istemiyorum. Ufak yemekten bir zarar gelmez yani.

'İş saatlerinde yasak ama eğer istersen bu akşam erken çıkıyorum.Yani bir yerlere gidebiliriz'

Niye içimden söylerken mantıklıydı da dışa vurunca flörtleşir gibi oldu?!

'Eğer istersen yani'

'Tabi hemde çok.Yani olur benim içinde iyi olur.O zaman sen çıkana kadar bu masa benim için vakit geçirebileceğim en güzel yer. O yüzden gün boyu beni görmek zorunda olacaksın'

Güldüm ve daha fazla dikat çekip Sally'den azar işitmemek için masadan ayrıldım.

***

Üstümü değiştirdim ve beraber yürümeye başladık. Arabayla gitmeyi önerdi ama ben yürümeyi tercih etim. Çünkü insanlara kolay güvenemiyorum ve biz daha yeni tanıştık hatta daha tanışmadık bile, birde tabi beni başımdan aşağı sırılsıklam yapan arabaya binemem garip olurdu heralde.Neyse biz yürürken adımı falan sordu, klasik tanışma cümleleri işte. Yalnız hiç sıkılmadım yanındayken ya onu gerçekten tanımak istiyordum ya da muhabbet sardığı için bana öyle geliyordu.Resmen birbirimizi tanımak için can atıyormuş gibi çok heyecanlı bir şekilde birbirimizi dinleyip merak gidermek için sorular soruyoruz. Farkettimde bende bayağıdır 'Ne alırsınız?' dan başka soru sormamıştım heralde. İyi geldi bana da. İşte öğrendiğim kadarıyla adı Dallas'mış. Buraya da ilk tatil yapmak için gelmiş ama sonradan burayı çok sevdiği için yerleşme kararı almış.Aslında sık sık taşınırmış böyle.Kimsesi olmadığı içinde bu kararı hemen verebiliyormuş. Yazları sahilde can kurtaran, kışları da buz pistinde temizlik görevlisi olarak çalışıyormuş. Bende ona annemin öldüğünden, kardeşimden, babamdan, en yakın arkadaşım Abigail'den bahsettim.Aslında konuşmak gerçekten çok iyi geldi.Sonra kafede Dallas'ın yanında gördüğüm çocuk aklıma geldi. Pek tekin birine benzemiyordu.Aslında merak etmiyordum ama yinede sordum:

'Kafede yanında oturan çocuk kimdi?'

Yere bakıp gülümsedi

'Jared'ı diyosun heralde. Hakkında nasıl düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Ne kadar kendini beğenmiş, asi bir tip olsada o benim en yakın arkadaşım.Şuan burada seninle konuşmayı, nefes almayı ona borçluyum.

'O senin hayatını mı kurtardı?'

diye şaşkın bir biçimde sordum. Cidden şaşırmıştım. O çocukta yardım edecek değil akdine bela açacak bir tip var.

'Evet'

dedi.Bende:

'Nasıl oldu?'

diye sordum.Birden yüzü bir şeyi unutmuş gibi bir ifadeye büründü.Sonra bir şey söyleyecek gibi oldu.Pekte cevaplamak ister gibi gözükmüyordu.Bende zorlamış gibi görünmemek için cevap beklemiyormuş gibi davranarak ona doğru bakmadan yürümeye devam ettim.Sonra konuşmaya başladı:

'Eskiden motorsiklrt kullanmayı severdim.Ama kendimi durduramazdım.Hakim olamazdım kendime.Bir gün yine hız yaparken, kırmızı ışığa dikkat etmeden geçtim ve yan yoldan gelen arabayı son anda farkettim.Refleks olarak direksiyonu kırdım, motor taklalar attı... Atmış.Ben o anları pek hatırlamıyorum.Gerisi bana anlatılan.Jared beni kalp masajıyla hayata döndürmüş.'

Bela belayı çekermiş diye içimden geçirdim.Ortam biraz yumuşasın diye

'Ne yani eskiden asi çocuk sen miydin?Asla inanmam.'

dedim ve tebessüm etim.O da bana gülümsedi ve gamzelerini olduğunu farkettim.Sonra gözlerini gözlerime kitledi ve:

'Gülünce imkansızı başarıyorsun.Olduğundan daha güzel oluyorsun.'

Olamaz ya.Of yanaklarımın kızardığını hisedebiliyorum.Hayır yabancı buna hakın yok.Bir hışımla döndüm ve:

'Benim eve gitmem gerek.'

dedim ve koşar adımlarla nereye olduğunu farketmeden oradan uzaklaştım.Arkamdan:

'İstersen seni eve bırakabilirim.'

diyene kadar köşeyi dönmek üzereydim bile.

Biraz çabuk uatanan biriyim ve bunu tanımadığım ve ya daha yeni tanıdığım birisi yapınca daha da kötü oluyorum. Çok kötü bir huy bence bu.Cidden ben bundan çok çektim.Neyseki otobüs için durakta fazla beklemedim. Çünkü acilen eve gidip kulaklığımı takıp yatağa gömülmem ve yorganımla kendimi dış dünyadan saklamam lazım.Bu bende ayrı bir alışkanlık oldu artık. Kötü bir gün geçirince yatağımın içine giriyorum ve gözlerimi kapatıyorum.Yastığa başımı koyup gözlerimi kapayınca zaten tüm sıkıntılar gidiyor yerini mutluluk alıyor sabah kalktığımda bambamka birisi oluyorum.

İLK BÖLÜMLER GEÇİŞ BÖLÜMÜ GİBİ OLUR SIKICI OLABİLİR YANİ -Kİ BENCE DEĞİL- İLERİKİ BÖLÜMLERDE DAHA HEYECANLI OLACAĞINA EMİN OLABİLİRSİNİZ.YOKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER YORUM VE VOTELARINIZI EKSİK ETMEYİN. :D

Hayatımın RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin