Yemeklerimiz bittiğinde yavaşça kalktım. Batu muzipçe gülüp "Size yardım etmemi ister misiniz?"dedi. Sena "Lütfen Batu! Çok yorulduk zaten"dedi. Batucuğum bizi kıramayıp "Peki siz istersiniz de ben yardım etmez miyim?"dedi. Bize yardım etmeye başladı. Bulaşıkları Sena'ya kitleyip hemen kaçtım. Bu gün cumaydı pazartesi iş başı yapıcaktım ve çok heyecanlıydım. Hemşire olmak çok zor olmasa gerek diye düşünüyordum. Bunları düşünürken bir yandan ise eşyalarımı güzelce katlayıp dolabıma özenle koydum. Odamın duvarları en sevdiğim renk olan turkuazdı. Bu renk beni mutlu ediyordu. Eski evimdeki odam geldi aklıma ordaki odam da turkuazdı bi zamanlar. Kendime gelmek için odamdaki lavoboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Medivenlerden inip Butu ve Sena'nın yanına gittim. Çay içiyorlardı. Ben çayı hiç sevmediğim için kendime kahve yapmak için mutfağa girdim. Mavi ve pembe renkleriyle oluşan kavanozların içinden kahveyi bulup kendime kahve yaptım. İçeriye gittiğimde Batu ve Sena kumanda başında kavga ediyorlardı. Anladığım kadarıyla Batu korku filmi istiyor, Sena ise komedi filmi istiyordu. "Kapatın televizyonuda uyuyalım geç oldu"dedim. Başka türlü ikisinide ayıramazdım. Merdivenleri çıktık. Ve herkes kendi odasına ayrıldı. Yatağıma girdiğimde kapım çaldı. İçeriye Batu girdi. "Bu seferde onu hatırlama olur mu? Benim için seni öyle görmek istemiyorum."dedi. Bende küçük kollarımı onun bedenine sardım o ise güçlü kollarıyla beni güven çemberinin içine aldı. "Bu gece seninle uyumamı ister misin Ayperim?"dedi. Ben "Gerek yok ben senin sayende çok iyiyim. Hem pazartesi günü işe başlıycaz. Belki beni senin yanına verirler?"dedim heyecanla. Gülümseyip "Neden olmasın cadım?"dedi. "Ama hani ben senin Perindim? Şimdi cadı mı olduk?"dedim trip atar gibi. Başımın üstünden öpüp "İyi geceler Perim seni seviyorum"dedi bende gülüp "Sanada iyi geceler bende seni seviyorum Batum"dedim. Ve kendimi uykuya bıraktım.
Sabah uyandığımda herkes uyuyodu. Saate baktığımda 6 olduğunu gördüm. Ben de kahvaltı hazırlamaya başladım. Canım börek çektiği için Batunun odasına girdim. Sesizce komidinin üstünde duran anahtarı alıcaktım ki Batu beni yatağa çekti. "Ben burda küçük bir hırsız fare yakaladım ne arıyo bu fare benim odamda?"dedi Batu. Ben Batuya göz devirmekle yetindim. "Canım kıymalı böğrek istedi. Bende almaya gidiyodum" dedim. Batu'da "Gel beraber gidelim güzelim."dedi. Bende "Arabayı ben kullansam?"dedim ne kadar izin vermiyceğini bilsemde şansımı denemek istedim. Batu "Olmaz Peri hanım çok hızlı kulandığınız için size veremem"dedi. "Offf ya"dedim. Ne kadar gıcık olsada beni düşündüğünü biliyordum.
Beraber arabaya bindik. Kemerimizide takınca Butu arabayı çalıştırdı. Bende telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarıma baktım. Yine saçma sapan insanlarda bir sürü mesaj gelmiş kimisi sapık sapık şeyler yazmış, kimisi naber nasılsın yazmış. Hiç birine bakmadan sildim. Gelen isteklere bakıp düzgün olanları kabul ettim gerisinide sildim. Batu arabayı durdurunca ona baktım. Hiç bana bakmadan aşağı indi. Bende en iyisinin onun almasının olduğunu düşünüp inmedim. Bir şeyler onu kızdırmış olmalı. Bir süre sonra elinde poşetlerle geldi. Ben ona dönüp ne olduğunu sorucakken "Ben iyiyim sadece bi çocuğu Bartu'ya benzettim o yüzden"dedi kendiliğinden her şeyi anlatması hoşuma gitmişti.
Eve vardığımızda hemen sofrayı kurmaya başladım. Sena'nın odasına gidip yavaşça omzuna dokunup onu da uyandırdım. Ben de odama gidip üstümü değiştirdim. Çok az makyaj yaptım ve aşağıya indim. Batu masanın baş köşesine oturmuş ben sağına geçtim Sena'da soluna geçti ve kahvaltımızı etmeye başladık.
Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı kaldırdık. Kendimi oturma odasındaki koltuğun üzerine attım. "Eee bu gün ne yapıcaz?"diye sordum. Sena pek huyu olmamasına rağmen "Alışverişe çıkalım hem okullarda açılacak bi öğretmen olarak güzel olmalıyım senin de bu pazartesi başlıycak hı olmaz mı?"dedi bende kabul ettim. Batu bizimle gelmek istemesede zorla onuda yanımıza aldık. Ben hazırdım spor ayakkabılarımı giyip arabaya oturdum. Benim oturmamla yan tarafın kapısı açıldı ve Batu oturdu. Sena'da arkamızdan koşarak çıktı.
Alışveriş merkezine vardığımızda mağazalara bakmaya başladık. Normalde alışveriş yapmaktan pek hoşlanmam ama bu gün alışveriş yapamak istiyordum.
Elimizde poşetlerle beraber arabaya bindik. Sanırım 3 aylık alışverişimizi yapmıştık. Eve doğru giderken havanın karadığını farkettim o kadar durmuş muyduk gerçekten? Eve geldiğimizde ben aç olmadığımı söyleyip odama çıktım onlar ne yaparsa yapsınlar. Kitaplığıma özenle dizdiğim kitaplığımda elimi gezdirdi. Rasgele bir kitabı alıp okumaya başladım. Ben aşkın varlığına inanan ama başına hiç gelebileceğine inanmıyan biriydim. Aşk bana uğramıştı ama ben o şansı kaybetmiştim. Bir daha aşık olabilme gibi bi ihtimalim yoktu. Ben hayatımda her zaman büyük konuşup onu yaşamışımdır ama bundan eminim bir daha asla aşık olmıycam olamıycam. Hayatıma birini almakta istemiyorum. Aşk bana kitaplar da ve filmler de yetiyor. Yaşamak istemiyorum. Yanlış anlamayın aşk kötü bir şey değil aşkın içinde olan aşk acısını çekmek çok zor, aşk acısı çekeceğime hiç aşık olmamayı tercih ederim. Belki nankörlük ediyorum. Bu fırsatı hiç yakalayamıyacak insanlarda var. Zorla evlendirilenler hiç sevmediğin bi adamla evleniyorsun aynı yatağa baş koyuyorsun. Bana nedense iğrenç geliyo. Aşka da gerek yok zaten illa bir gün bitecek bittide ama ben onu gerçekten sevmiştim o yüzden unutamıyorum. Aşk bi gün biter ama sevgi kolay kolay bitmez. Ben onu ne kadar seversem seveyim affetmem bana yaptıkları çok ağırdı çünkü. Ben onun için ailemi yok saydım ama o en ufak sorunda gitmeyi tercih etti. Bende gitme demedim tam tersine git dedim son sözü gittim oldu. Ben seni asla bırakmam diyen adam beni bırakıp gitti ama bana çok şey öğretti. Ne olursa olsun kimseye güvenmemeyi, aşk gibi güçlü bir duyguyu yenmeyi, bazı insanların gerçek yüzlerini, kimin dost kimin tanıdık olduğu gibi bir sürü şeyi öğretti bazen diyorum ki iyi ki tanımışım onu, onun sayesinde insanların gerçek yüzlerini ve hayatta kalmak için yapamam gerekenleri öğrendim.
Okumaktan sıkılıp yatağıma girdim. Telefonumdan müzik açtım (multideki müzik). Normalde dinleyen biri ağlar ama ben gülümsüyorum. O soruyu kendime sürekli soruyordum zaten "neden?"diye. Yavaşça gözlerim kapamaya başladı. Kendimi huzurlu kollara bıraktım.
Gözlerimi açtığımda etraf çok karanlıktı. Bi ışık yandı ve onu gördüm uzaklarda ama çok uzaktaydı. Beni yanına çağırıyodu. Ağlamaya başladım. Bana beni özlediğini söylüyordu ağzımı açıp hiç bi şey diyemiyorum. Sanki birisi ağzımı kapatıyomuş gibi. Yanıma baktığımda onun yeğeni vardı elimi tutu ve gözlerimin içine gülümsedi ve bana "Miyavv"dedi bende ona "Miyavvv"dedim. O ponçik ellerine baktım hala aynıydı çok tatlıydı. Bana beni sevdiğini söyledi bende eğilip onunla boylarımızı eşitledim ve ona bende seni seviyorum dedim. Ama bunları Türkçe değilde Arapça söylüyordum. Bana sıkıca sarıldı. Bende ona sarılıp kokusunu içime çektim. Yavaşça elimi bıraktı. Işığın ordaki amcasının yanına yani onun yanına gitti. Giderken arada arkasına dönüp bana gülümsüyordu.
BÖLÜM SONU
Oylayıp yorum bırakırsanız çok sevinirim. 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aydınlığa Kanat Çırpış
Teenfikce. . . Sena sanki anlatmaya devam et der gibi bana bakıp kafasını salladı. Sanırım ben bitirene kadar bi şey söylememeye niyetliydi. "O benim yaralarımı sardı ben onun yaralarını sardım. Ben kendim de bi şey farkettim Sena ben onun yanındayken heyece...