Genelde pek çıkmadığım tenefüslere susuzluğa dayanamayan dilim sayesinde çıktım.Çoğunlukla okulun görünmez kızı olarak hiç arkadaşım olmadığı için tek oturduğum sıramda uyurdum veya kitap okurdum.Kafamda hiç eksik olmayan ceketimin kapşonunu unutmamak lazım hiç yalnız bırakmaz beni kendisi.
Kantinden suyu alıp sınıfa geri dönünce hemen arkamadan edebiyat hocamız da girdi.Hemen yerime oturup vakit kaybetmeden defterde kaldığım son sayfayı açınca beklenmedik bir kağıt parçasıyla karşılaşınca şaşırdım.Alıp okumaya başlayınca daha da şaşırdım.
Küçük bir kalp ve altında bir not: By Anonim. Hadi ama kim okulun asosyal kızıyla dalga geçmek için uğraşır ki.Bakışlarımı sınıfta gezdirince tahmin üretmemin neredeyse imkansız okduğunu fark ettim. Evet lise son sınıfa geldim ve 4 yıldır aynı sınıfta okuduğum arkadaşlarımı hiç tanımaya çalışmadım ,açıkcası umrumda değiller, onların benim bu sınıfta olduğumu bildiklerine şüpheliyim.
Nota gelirsek tabi ki de ciddiye almadım.Birileri benimle dalga geçiyor buna üzülsem mi yoksa birileri okulda var olduğumu farketmiş buna sevinsem mi bilemedim.
***
Ders bitince kapşonumu geçirip sınıftan çıktım ve notu da okul bahçesindeki çöpe attım.Ciddiye almak isterdim ama bunun mümkün olmadığını biliyorum.Not, benimle dalga geçmeyi amaçlayan bir işsiz insanın yaptığı gereksiz eylemdi sadece benim için.
Eve gittiğimde kimsenin olmadığını farkedince tabii ki şaşırmadım.Babamla 'cici' annem her zaman olduğu gibi toplantıdalar.Peki ben bunu nerden biliyorum?? Çünkü ordan başka gittikleri bir yer yok. Odama girince dikkatimi çeken ilk şey resim çerçevesi oldu. Bu lanet resmi buraya kim koydu? Eve gelip giden hizmetçilerden biriyse şimdi yanımda olsa onu öldürebilirdim. Yapmadığım şey değil sonuçta.
Çerçevenin yanına gittim, resmi almamla camdan aşağıya fırlatmam bir oldu.Ve bir inleme sesi?!
Camdan aşağıya baktığımda benim yaşlarımda bir erkeğin kafasını tuttuğunu gördüm.Aşağıya indim ve kapıyı açtım hemen yanına fırladım. Ne kadar soğuk kanlı bir insan olsam da masum insanların canını acıtmak bana göre değildi.
"Pardon, iyi misiniz? " Sesimin soğuk çıkmasını önlemeye çalışarak kurduğum bu cümleyle bana döndü.
"Onu sen mi fırlattın?" Yerdeki çerçeveyi göstererek söyledikleriyle ben de çerçeveye baktım. Bir an gözlerim dolacak gibi olsa da o kadın için ağlamamaya yemin ettiğimi hatırladım.
"Şey...Evet ama istemeden oldu."
"Camdan bir şeyler fırlatmadan önce bir aşağıya baksan diyorum. Kafamı yarmak üzereydin"
"İstemeden oldu dedim ya. Gel istersen bir buz falan koyalım daha kötü olmasın" Birden söylediğim bu cümleye şaşırdım. Vicdan mı yaptım acaba? Ben ve birini evime davet etmek? Ama hatalı olduğum bir kaza yaptım ve sonuçlarına katlanırım.
"Tamam" Dedi biraz düşündükten sonra.Ben önde o arkada eve girince on salonu göstererek geçmesini söyledim.İkili koltuklardan birine oturunca mutfaktan buz alıp yanına oturdum.
Kafasına buzu koyarken ne kadar yakışıklı yüz hatlarına sahip olduğunu fark ettim.Oysa sürekli benden gözlerini kaçırıyordu.Sanki hemen gitmek istermiş gibi bir hali vardı.
"Bu kadar yeterli, saol.Gitmem gerek."Suratıma bakmadan söyleyince bir an kendi kendine konuştuğunu bile sandım.Ama sonradan üstüme alınıp cevap verdim.
"Peki tekrar özür dilerim." O ayaklanınca ben de kalktım kapıyı açıp çıktı.Ben de arkasından çerçeveyi almak için çıkınca sert rüzgarın sesi duyuldu.Ve hemen ardından anahtarını almadan çıktığım evin kapısının sertçe kapanm sesi doldurdu kulaklarımızı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
By Anonim
ChickLitOkulun asosyal ve ezik kızı defterinin arasında bur not kağıdı bulsa ne yapardı? Büyük ihtimalle notu ciddiye almayıp çöpe atardı.Ama notlar sık sık gelmeye başlayıp gerçekten sevgi duygusu verdiğinde hissetmemesi gereken duyguları hisseder miydi? *...