YV|18

17.6K 1.3K 505
                                    

Selaam gençler

Bildirim gitmiyor diye bininci kez atıyorum.

Bildirim geliyorsa bana söyler misiniz?

Aksaklık için kusura bakmayıın dün atamadım.

~°~

Asır'ın bana bakan yüzünde şaşkınlıktan çok utanç vardı. Gerçekten utanıyordu ve böyle konuşmamdan çok çekiniyordu.

Tam konuşmaya çalışıyordu ki siparişler geldi. O an rahatladığını hissettim.

Ya ne diyeceğini bilmiyordu.

Benimle evlenir misin deseydi nolurdu yani?

Çikolatalı topları ortaya çok tatlı bir sepetin içine koymuşlardı. İkimiz de aynı anda elimizi uzattık ama o her zaman ki inceliğiyle ilk benim almam için konuştu.

"Buyurun ilk siz alın lütfen." dediğinde güldüm.

"Olur mu öyle şey ilk siz alın." diye konuştuğumda tam itiraz edecekti ki devam ettim. "Sizin ellerinizden yiyeyim çikolatalı topları."

Kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Yemin ederim o an Asır'ın gözlerinde şimşekler çakıyor gibi hissettim. Yemin ederim nasıl oldu bilmiyorum ama bunu hissettim.

İyi bir şey miydi, kötü müydü bilmiyordum.

"Bence ikimizde kendimiz yiyebiliriz." dedi ve gergince tebessüm etti.

Ofladım. "Ama aynı tat olacak mı? Bakın isterseniz size bir denetiyim." dediğimde ne yapacağıma bakıyordu.

Elime çikolata toplarından bir tane alıp ona doğru yaklaştım. Refleks olarak şokla ağzını açtı. Ağzına tatlıyı verdiğimde elini ağzının önüne koyup çiğnemeye başladı.

Bir yandan da öksürüyordu.

Hemen ayağa kalkıp sırtına vurmaya başladım.

"Ay alın şu suyu için lütfen. Avukatım bey iyi misiniz?" diye ben hala konuşmaya devam ediyordum.

Adamı boğmuştum resmen.

Diğer masalardaki insanlar da bize bakmaya başlamıştı.

Asır suyu içince kendine geldi. Gözleri dolmuştu resmen öksürmekten.

"Size ayıp olmazsa çıkabilir miyiz acaba buradan?" dediğinde hemen kafamla onayladım.

Hesap işini halledip yanına geldiğimde hemen dışarı çıktık.

Sonuç olarak kendimi zorla davet ettirmiştim, hesap benden olsundu.

Çıktığımız gibi yürümeye başladık ve ben yeniden onun koluna girmiştim.

Bana baktığında ona sırıttım.

"Kötü oldunuz diye kolunuzu tutmak istedim. Nereye gidelim?" dediğimde bana artık şok içinde bakmaktan yorulmuş gibiydi.

"Bence evlerimize." dediğinde kafamı karıştırdı.

"Hangimizin evine? Ay biz kahveleri içemedik. Ben sizi evime götüreyim de kahve yapayım." dediğimde hemen konuştu.

"Asel hanım ben en iyisi eve gideyim, hem siz de dinlenmiş olursunuz. Çok mutlu oldum bu görüşme için." dediğinde üzgün bir suratla ona baktım.

"Demek beni kıracaksınız. Peki öyle olsun o zaman." dediğimde bana öyle bir üzüntüyle baktı ki keşke böyle bir şey demesem dedim.

Elimi tam kolundan çekiyordum ki konuştu. "Birisini kırmak son isteyeceğim şey değil fakat bu kadarının yanlış olduğunu düşünüyorum." dediğinde kafamla onu onayladım.

"Doğru sizi eve atamam ilk buluşmada." diye söylendiğimde benim evimin önüne gelmiştik.

"Bu kadar açık sözlü olmak da zor olmalı. İyi geceler Asel hanım."
diyip benden uzaklaştığında gözlerimi devirdim.

"Gel buraya yahu adalet savunucum." diye ona yaklaşıp gerilemesine izin vermeden sımsıkı sarılmıştım.

Kollarım ensesinde birleşmiş, başım boynunda kokusuyla soluklanırken düşündüm.

Keşke eve atabilseydim diye.

Mis kokulu adam ya.

Birkaç saniye elleri havada kaldı. Sonra yavaşça ellerini emanet gibi belime koydu.

Başımı boynundan çektiğimde ona baktım. Gözlerine, yeşillerine.

Öyle bir bakıyordu ki. Anlatamıyordum. Olağanüstü bir şeydi.

"Yeşil rengini sevmezdim ben önceden. İyi geceler Asır." diye mırıldandım.

Kokusunun verdiği sarhoşlukla, ona sarılmanın verdiği huzurla gece boyu yatakta zıplayıp durmuştum.

Onunla evlenecektim.

O kadar.

~°~

Asel'in azmine hayranım ayol dhdldnmdmd

Asır bu gecenin sonunda ne düşünmüştür sizce?

Ona devamlı yazan çılgınına artık nasıl davranır?

YOL VERDİN |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin