Sağlık ocağında bir oraya bir buraya koşuyordum. Yine yaralı askerlerimiz vardı ve ben bir askeri iyileştiremeden başka bir yaralı asker geliyordu.Hemşire Suna'ya soru sordum:
"Adana Şehir Hastanesi'nden 9 tane genel cerrah gelecekti ne oldu?""Şuan gelmek üzeredirler Yıldız Hanım."
Başımı sallayıp acil müdahele odasına gittim. Burası ne kadar sağlık ocağı olsada askeriyenin sağlık ocağı olduğu için büyüktü.
İçeri girdiğimde hafif yarası olanlara müdahele ettim. Birkaç dakika sonra içeriye 8-9 tane doktor girdi. Kendilerini sterilize edip işe koyuldular.
Sabaha kadar uğraşmıştık Allah'a şükür ki elimizde şehit olan yoktu. Olsaydı vicdan azabı peşimizi bırakmazdı.
Dinlenme odasına gittiğimde birkaç doktor ve birkaç asker vardı.
"Yıldız Hanım siz misiniz?"diye sordu esmer bir asker.
"Evet benim de ne oldu?"
"Muayene odanızda bir bomba tespit ettik oturduğunuz koltuğun altında siz oturduğunuzda patlayacaktı temizlikçi görüp bize haber verince bombayı imha ettik."
"Nasıl yani kim bana böyle bir suikast düzenlemiş olabilir ki?"
"Onu biz de bilmiyoruz. Buraya girebildiğine göre burada çalışan biri gibi giyindi ve bombayı koydu."
Bir saniye ben dün sabah tanımadığım bir hemşire görmüştüm sorduğumda da yeni atandım demişti.
"Ben biliyorum kamera kayıtlarında olması gerekir. Kayıt odasına gidelim."
Birkaç asker ile kayıt odasına gittik. İçeri girer girmez görevliye dün sabah saat 9-10 civarlarının kayıtını açmasını istemiştim. Kızı gördüğümde Allah'tan yüzü kameraya dönüktü ve kameramız renkli gösteriyordu.
"Durun, bu kız işte bu kız bana adının Eslem olduğunu söylemişti."
"Bu kod adı Cin olan Bade Kürklü bütün birimlere haber yollayın bu kadını bulmadan öldürmeden içimiz rahat etmeyecek!"
Birkaç gün sonra...
Günler aynı monotonlukta geçiyordu. Masanın üstündeki telefon çaldığında hemen işlerimi bırakıp telefonu açtım.
"Askeriyede ağır yaralanma eşyalarınızı alıp buraya gelmeniz gerekiyor."
Eşyalarımı alıp sağlık ocağından çıktığımda beni 2 asker bekliyordu birisi geçen bombayı imha eden Samet'ti diğeri kim bilmiyordum ama ünüformasında BIÇAKÇIOĞLU yazıyordu.
Tam askeriyenin içine giriyorduk ki bir bomba patladı ve bizi havaya uçurdu ben adını bilmediğim kişinin üstüne düşerken bilincimi kaybetmiştim.
Bölümü Yıldız ile kapatalım;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİS
Teen Fiction"Benim aşkım SİS gibidir Yıldız'ım bir çöktümü gözünü kör eder hiç bir şey göremezsin!" Yıldız Akkıran & Taha Bıçakçıoğlu Bir Doktor ve Asker'in Aşkı. SİS...