"Peşinden gitme, mutant o!"
Rüyasıyla -daha doğrusu kâbusuyla- baş etmeye çalışan Jimin, Lisa 'eğlenmeye gidiyorum' dediğinden beri bunu aşırı derecede kafasına takarak gecesini zehir ettiği için, şimdi de Lisa'yı üniversitede sevgililerken nefret ettiği bir çocukla takılırken görmesi de cabasıydı.
Rüyası onu kan ter içinde bırakırken tam dudak dudağa geldikleri sırada yerinden sıçrayarak uyandı genç adam ve tüm oksijeni bitmiş gibi derin bir nefesi içine çektiğinde, "Bu nasıl bilinçaltı amına koyayım?" diyerek kendisine küfretti.
"Of bir an gerçek sandım ya!" yastığı eline alıp kafasını döverken söyleniyordu hâlâ. "Çocuklu adamın düştüğü şu hallere bak.." söylenmeleri sitem cümlelerine dönüşürken hiç susmayacak gibiydi.
"Hayır senin eski de olsa kocan gelmiş eve! Birkaç gün yeni bir düzenin olacak ama sen ne yapıyorsun? Yok eğlenmeler falan.. Hiç mi özlemez bir insan ya?" gecenin karanlığında yükseltmemeye çalıştığı sesi ile birlikte kollarını ensesinde bağlayıp yatak başlığına yaslanırken, mızmız bir çocuk gibiydi.
"Geldi mi acaba?" diye düşünürken komodinde duran telefonundan saate baktı. Lisa çok uzun süre bir yerde durmayı sevmezdi bu yüzden onlar uyurken eve çoktan gelmiş olduğunu varsayıyordu. "Su içeyim en iyisi." diyerek yerinden kalkarken terden üstüne yapışmış olan tişörtü de iğrenerek çıkartıp yatağın üstüne fırlattı ve odadan dışarı çıktı.
Dili damağına yapışmıştı ve sıcaktan ölmesine ramak kalmıştı. Su içtikten sonra güzel bir banyo yapmayı aklına not ettiğinde çoktan aşağı inip mutfağa doğru yol almıştı.
Göz kapakları yeni uykudan kalktığı için tamamen açılmadığından etrafı kısık bakışlarıyla seyrediyordu Jimin. Mutfağa giren adımları karanlıkta ve uyku mahmurluğuyla önünü tam görememenin etkisiyle bir bedene çarpmasına neden olurken havada uçuşan bağrışmalarla birlikte yere düştü genç adam. Üstünde bir adet Lisa Manoban ile.
Aniden gelişen olaylar karşısında yüreği ağzına gelen genç kadın ne olduğunu anlayamadan adamın üstüne yapışıp kalırken Jimin'den acı dolu bir inleme duyuldu.
"Ji-Jimin? İyi misin?!"
Telaşlı sesi haddinden fazla çıktığı için bu yakınlıktan sağır olacağını düşündü ama sorusuna cevap verecek olursa iyi değildi!
Elleri genç adamın çıplak omuzlarına tutunan kadın hala yaptığı yanlışın farkında değilken Jimin tıslayarak konuşmayı başarabilmişti.
"Dizini oradan çekersen daha iyi olacağım!"
🔼🔽
Lanet olasıca gecenin bir yarısı...
Yanlışlıkla da olsa beni tahrik etmeyi nasıl başarıyorsun anlamış değilim...
İçinden sövüp dururken duştan çıkıp odadaki valizinden üzerine giyecek bir şeyler buldu ve dakikalar içinde hazırlanıp salonda onu bekleyen Lisa'nın yanına indi.
Lisa mahcubiyetini daha ne kadar dışarıya yansıtabilirdi emin değildi. Kanepede küçücük kalmış bedeni ve elleriyle oynaması bu duruma bir son vermesi gerektiğini gösterirken kendine lanetler okudu.
Nasıl böyle bir hata yapabilmişti? Hadi diyelim adamın üstüne yanlışlıkla düşmüştü peki ya nasıl orasına denk gelmişti şu lanet dizi?
Tam bir fiyasko.
Salona giriş yapan Jimin'i görünce sırtı gibi tüm tüyleri dikleşirken boğazını temizledi ve genç adam karşısındaki koltuğa oturana kadar sessiz kaldı.
"Üzgünüm." diyerek konuya giriş yaparken Jimin bu mevzuyu sürdürmenin anlamsız olduğunu düşünerek başka bir şey ortaya attı.
Umursamaz gibi görünmeye çalışarak etrafında gezindirdiği bakışlarıyla, "Kim kimdiniz?" diye sorunca yandan attığı kaçamak bakışlarla Lisa'nın kaşlarını çattığını gördü.
Genç kadın amacının ne olduğunu elbette anlamıştı kollarını göğsünde bağlarken. Sırtını da rahatça geriye yaslayıp, "Neden soruyorsun?" diye soruya soruyla karşılık verdi ve Jimin'in yavaş yavaş sabrını sınamaya başladı.
Yalancı bir öksürük koyverdi. "Tanıdık var mı diye merak-" sözünü tamamlayamadan, "Arkadaşlarımın hepsini tanıyorsun Jimin?" deyince Lisa, göz devirdi.
Bir kere de şu yaptığım blöfleri yut!
Bu demek oluyordu ki o herif de yanlarındaydı. Üniversitede sevgili olmalarına rağmen kuyruk gibi Lisa'nın peşinde dolaştığı anlar aklına gelince çenesi kasıldı Jimin'in.
Onun Lisa'nın arkadaşlarına karışma gibi bir hakkı yoktu hatta bazı arkadaşları erkekti de. Bir sevgilisi olduğu için zaten araya her zaman mesafe koymaları Jimin için sorun teşkil etmiyordu ama o herif nedense bu mesafeyi aşan oluyordu.
"Ve sen söylemeden söyleyeyim, Jackson da oradaydı."
İşte beklediği ve sinirlerini zıplatan o cevap...
"Ondan hoşlanmadığımı biliyorsun." düz ses tonu bu duruma karşı çıktığını açıkça belli etsede Lisa'nın dinlemeye niyeti yoktu.
Çünkü, Tanrı aşkına! Boşandık biz seni mankafa! , deme isteği içinde cirit atıyordu. Sanırım tutamayacaktı daha fazla.
"Hoşlanıp hoşlanmaman beni ilgilendirmiyor gördüğün gibi." diyerek bu konuşmanın kötü yerlere gittiğini anlayarak ayaklanıp mutfağa geçti.
Jimin yüzünü buruşturup Lisa'nın arkasından giderken, "Öylece kaçamazsın." diye köpürdü.
Gözlerini sinirle tavana dikti genç kadın. Boşanalı bir seneyi geçmişti ama herif hala aynıydı. Ne cefasından kurtuluyordu ne de canını sıkan sözlerinden.
"Bıktım artık." diyerek elini tezgaha sertçe vururken Jimin ifadesiz gözlerle izledi bir zamanlar karısı olan kadını ve kendisine döndüğünde hâlâ bitmemiş olan cümlesini tamamlamasını bekledi.
"Şu kafa yapısından çık artık Jimin. Hala evliymişiz gibi davranmaktan vazgeç."
Lisa öfkeyle söylediği sözlerden pişman olmamayı dilerdi ama ağzından çıkan her harf için bile pişman olurken bu mümkün değildi. Fakat yapmak zorundaydı çünkü onlar artık ne cicim aylarında olan yeni evli çiftlerdendi ne de birbirlerine katlanabilen insanlar...
Birinin bu durumu hatırlatması gerekliydi o yüzden.
Jimin, birkaç dakika boyunca konuşmadan sadece yüzünü seyrettiği Lisa'nın yavaş yavaş sinirini üstünden attığını anlarken onun yorgun gözlerine baktı.
"Seni unuttuğum gün evliymişiz gibi davranmaktan vazgeçeceğim, merak etme." diyerek arkasını döndüğü gibi çıkarken mutfaktan, gözleri yaşlarla dolsa da ağlamamak için direnen eski karısını da ardında bıraktı.
🔼🔽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
again ☆ lismin ✓
FanfictionACEMİ YAZILMIŞTIR, MANTIK HATASI BULUNUR VE FİNALİ EKSİKTİR. DÜZENLENMEYECEKTİR. lismin, rosékook Çocuklu ve boşanmış bir çiftin birbirlerine yeniden bağlanması için çokça sebebi vardı. En gerçeği ise hala bitmemiş olan aşklarıydı... »begining:10061...