Sevgili kendim;
Sana bu mektubu yazmak istemezdim. Çünkü ne zaman mektup yazsam hayatım yolunda değil demektir. İnişli çıkışlı olan hayatının iniş kısmındasın şu an. Zorlanıyorsun. Kafanı toparlamakta, düşünmekte, inanmakta, umut etmekte, her şeye zorlanıyorsun. Üniversite 2. sınıfta bölümü yapamadığını fark ettin ve bölüm değiştirmeye, seneye tekrar üniversite sınavına girmeye karar verdin. Seni aldatan bir aptal için en iyi 4 seneni kaybettin. Bunu kaldıramıyorsun. İyi hissetmekte zorlanıyorsun. Kendine kızıyorsun. Olmamalıydı, aptal olmamalıydım diyorsun ama olmuşsun. Şu an yaptığın hatayı devam ettirmiyorsun ama aklından yaptığın aptallığı atıp hayatına devam da edemiyorsun. Bazen hayatına bir kişi girer ve o kişi ya hayatını cennete çevirir ya da cehenneme. Sen ikisini de yaşadın. Eski sevgilin hayatını cenehheneme çevirdi ve o kendi hayatını mutlu bir şekilde devam ettirerek senin hayatını cehenneme çevirmeye devam ediyor. Onu sevmediğini ve ona aşık olmadığını biliyorsun. Hatta içinde bitmek tükenmek bilmeyen bir sinir ve nefret var. Bu siniri atamıyorsun içinden. Sana geçecek diyemiyorum çünkü buna ne inancım ne de umudum var. Sen hayatında hata yapmaya devam ettikçe ne umudum ne de inancın geri gelecek. Ne bu mutsuzluk ne de bu sinir geçecek. Kendini affedemiyorsun. Aslında bakarsan affetmeye hakkın da yok. Çünkü sen yaptığın hatayı fark edince uslanmayıp hata yapmaya devam ediyorsun. Hem de seni yiyip bitirmesine rağmen. Kaldıramıyorsun. Geçmesini diliyorsun ama biliyorsun geçmeyeceğini. Bu aşk acısı değil ki geçsin. Hayallerini çöpe atıp başka bir mesleği ömrünün sonuna kadar yapmak zorunda kalınca asla kaldıramayacak ve unutamayacaksın. Onun sana yaptığı tek şey bu değil farkındasın. Sana yaşattığı kötü anlarla beraber getirdiği sadakatsizlik senin artık kimseyi sevememene neden oldu. Kimseyi sevemiyorsun be kızım. Sevmeyi geç hoşlanamıyorsun bile. Birinin senden hoşlandığını öğrendiğin an soğuyorsun o kişiden. Ya bu şekilde devam edip hayatıma girmesi gereken doğru kişiyi sevemezsem? Birilerine ksrşı bir şeyler hissetmeyeli bir buçuk yıl oldu. İstediğin şey sevgili, eğlenmek falan değil farkındayım. Sen artık bir şeyler hissetmek istiyorsun. Ama yapamıyorsun, denedin olmuyor. Kendini affedemeyen, inancı, umudu olnayan biri nasıl birilerine karşı bir şey hissetsin ki? Tüm bunlar düzelecek mi bilmiyorsun. Sana en iyi destek olan, seni iyi hissettiren en yakın arkadaşın bile şehir dışında. Hani demiştim ya hayatına bir kişi girer ve hayatını cennete ya da cehenneme çevirir diye. İşte bu kız hayatını cennete çeviriyor. Onu hayatın boyunca asla kaybetme. Farklı şehirlerde bile olsanız, bu 7 sene boyunca hep nadiren görüşmek zorunda olsanıza da onu kaybetme. Seni anlayan ve sana karşı umudu, inancı olan bir insan. O sana her şey geçecek ben inanıyorum sen de inan diyor. Senin sana inancın yok ama onun sana var. Sana inanan, seni anlayan insanı kaybetme. Sen how ı met your mother izlerken bile ağlayan bir insansın. Çünkü o dizideki arkadaşlığı asla yaşayamayacağını biliyorsun. Moralin bozukken hadi gel oturup konuşalım diyeceğin insan genelde senden yüzlere kilometre uzakta oluyor. Varlığını ve sevgisini hissetiriyor mu? Kesinlikle evet. Ama sen derdini telefonda mesajlaşarak değil de yüzyüze konuşarak anlatmak istiyorsun. Kendini yalnız hissediyorsun. Tüm bunlar geceleri uykunu kaçırıyor. Uyuyamuyorsun geceleri. Durduk yere ağlıyorsun. Yemek yiyemiyor kendini abur cubura veriyorsun. Sadece dizi izleyebiliyorsun. Dışarı çıkıp seni rahatlatan yürüşlerini yapamıyorsun, okuyamıyorsun, yazamıyorsun. Hiçbir şey yapamıyorsun. Aynaya her baktığında kilo almış bedenini gördükçe kendinden daha çok nefret etmeye başlıyorsun. Kızım şu an umutsuzca karanlığın içindesin. Çırpındıkça batıyorsun. Biraz daha dibe batıyorsun. Seni bu karanlıktan kurtaracak umut dolu bir konuşma yapmak isterdim. Bir balığın kalbi kadar umudum olsa kurtulman için sana verirdim. Çünkü biliyorum sen ufacık bir umuda sarılıp kendini kurtarabilirsin. Ama inan sana verebilecek en ufak umudum yok. Olmasını isterdim çünkü sen o çıkışı bulup mutlu olmayı hakediyorsun artık. Sana şunu söyleyeyim son kez. En azından farkınds olmadan çeneni sıkmayı ve ağlamayı bırak.Bu zorlu dönemimde kendime yazı yazmak istedim. Açıkcası içimi yazıyı dökünce biraz rahatladım. Telefondan yazdım eğer yazım hatam varsa affedin. Kendim hariç herkes için umudum var. Unutmayın sizlerin ki geçecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Kendim;
Short StoryBunu sana yazmayı hiç istemezdim. Eğer sana mektup yazıyorsam kötü bir dönemden geçiyorsun demektir.