Bölüm 6

18 0 0
                                    

Sabah Oğuzhan ile birlikte buluşup işe gidecektik. Ben hazırlanıp evden çıktım. Baya erken çıktığım için erken varmışım. Biraz onu bekledim. Onu beklerken Akın'a rastladım. Dün Oğuzhan'ı kötülediğim kişiye. Ne diyecektim şimdi ben? 

"Günaydın."

"Günaydın. Nereye böyle?"

"Oğuzhan'ı bekliyorum. Konuşacakmış." dedim. Yalana bak yalana.

"He, tamam o zaman. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

5 dakika sonra da Oğuzhan geldi birlikte yürüdük. Konuştuk. Şirkete vardığımızda Oğuzhan, dışarı sigara içmeye çıktı ben de masama oturdum, bilgisayarımı açtım. 

Aşağı yemekhaneye inmiştim molada. Yengem yemek hazırlıyordu öğlen için bize. Yengeme hal hatır sorduktan sonra yukarı çıkıyordum ki beni durdurdu yengem, yanına çağırdı. 

"Gel bakayım sen az bi."

"N'oldu?"

"Oğuzhan ile arkadaş mısınız?" diye sordu. Aslında bu sorunun ne anlama geldiğini biliyordum fakat ben düz olarak anlamayı tercih ettim.

"Evet, arkadaşız. Molalarda yanımıza geliyor muhabbet ediyoruz."

"Öyle değil. Sevgili olarak."

"Hayır, değiliz. Arkadaşız. Neden böyle bir şey düşündün ki? O benimle nasıl konuşuyorsa Songül ile de öyle konuşuyor."

"Ben bilmiyorum artık. O çocuğun sana bakışlarını beğenmedim. Uzak dur ondan. Dengesiz o." 

"Neden?"

"Boşver. Dengesiz o." dedi. Ben de hiçbir şey demeden yukarı çıktım. Ama suratım düşmüştü. Kendimi iyi hissetmiyordum. Yengem neyini görmüştü ki de bana böyle demişti. Üsteleyemezdim de...Bahçeye bizimkilerin yanına gittim. Oturuyorlardı, sohbet ediyorlardı. Yanlarına sandalye çekip oturdum. Oradaydım ama aynı zamanda yoktum. Yengemin söylediklerine kafam takılmıştı. Dalıp gitmiştim. Sessizlik oldu. Oğuzhan'ın ve Songül'ün bakışlarını üzerimde hissettim. Oğuzhan ile göz göze geldim.

"Neyin var?"

"Yok bir şeyim." 

Uzun bir süre üsteledi bana Oğuzhan. Songül'e yengemle olan konuşmamızı anlattım. Anneme de mesaj attım. "Oğuzhan'ı bunun hakkında bilgilendirsem mi?" diye mesaj attım. Annem de "Bilgilendir." dedi. Oğuzhan'ın yanına gidip her şeyi anlattım.

"Boşver. Ben önemsemiyorum. Sen de önemseme. Sen benim ne dengesizliğimi gördün?" dedi. 

Haklıydı. Bana karşı bir dengesizliğini görmemiştim eğer dünü saymazsak. Oğuzhan buradaki herkese soğuk davranıyordu. Bizim yanımıza geliyordu hep, bizimle gülüyordu. Onlar onun o tarafını görmüştü çünkü Oğuzhan o tarafını göstermek istemişti. Ama bana o tarafını göstermemişti...

Akın, yine şikayetçi oldu bilgisayarından. Oğuzhan ile samimi olduk diye mi böyle yapmaya başladı anlamadım. Akın gidip Şengül'e söyledi. Şengül de Yalçın Bey'e söylemiş. Yalçın Bey de benim oturduğum eski masanın internet kablosunu değiştirdi. Kablosunu değiştirince ben eski masama geçmek zorunda kaldım. Kalktığım masaya da Akın yerleşti. 

Benim yanımdaki masa ve yanımdaki masanın önündeki masa da arızalıydı. Onları da tamir edecekti. Ben ve benim önümdeki masada oturan Büşra engel olduk sanırım Yalçın Bey'e bu yüzden bizi kaldırdı, başka masaya oturtacaktı ki ben "Yalçın Bey, ben eski masama geçsem olur mu?" dedim. Yalçın Bey kabul etti fakat şöyle bir sorun vardı. Benim bilgisayarımda Akın oturuyordu. Onun eski oturduğu masada da benim sistemim açılmıyordu. Zaten açılsa ben orada otururdum hemen Oğuzhan'ın yanı. Akın ile konuşup yer değiştirdik. Yine eskisi gibiydik.

Yalçın Bey bilgisayarları tamir edince bize "Yerlerinize geçebilirsiniz." dedi. Ben de yerimden memnundum ayrılmak istemiyordum. 

"Ben burada kalsam olur mu?" diye sordum Yalçın Bey de kabul etti.

Akın yine bilgisayarı hakkında oflandı. Artık ben de sinirlenmiştim. Sinirli bir şekilde "Oradaki bilgisayarlar yapıldı. Oraya geçebilirsin." dedim. Şengül ile konuşup oraya geçti.

Oğuzhan ile aramızdaki engel kalkmıştı artık. Bol bol bakışabilirdik. Öyle de oldu zaten. Bir ara artık ne olduysa ne düşündüyse Oğuzhan bana bakarken iç çekti. Muhabbetler açıp tebrik etti beni. Tebrik ederken tokalaştık. Çocuk elimi tutabilmek için tebrik ediyor beni hep.

Çıkış saatimize yakın çok pis yağmur başladı. Songül "Korsan taksiyle gidelim." dedi ben de Oğuzhan'a söyledim. O da "Boşver taksiyi. Bir delilik yapalım ıslana ıslana gidelim." dedi. Onunla gitmek istediğim için Songül'e gelmeyeceğimi söyledim.

Çıkışta mağazanın önünde duruyorduk Oğuzhan ile. Arkadan Akın geldi "Ee? Ne yapıyoruz gençler?" dedi. Ne Oğuzhan arkasını dönüp baktı ne de ben arkamı dönüp baktım. Oğuzhan ile başladık yürümeye. Akın'dan kaçalım derken Songül'ü de unuttuk. Yolda birlikte hep muhabbet ediyoruz hem de yürüyoruz.

"Ben seneye denize gideceğim. 6 ay gelmeyeceğim. Gitmemi ister misin?" diye sordu.

"Aa! Evet! Gitme. Kal..."

"Tamam ben konuşurum. Kadıköy Sahil'de çalışırım." dedi.

Her zaman ayrıldığımız yolda bırakmadı beni bu sefer. Bana eşlik etti. 

"Neden geliyorsun ki bu kadar? Islanıyorsun. Mallık yapıyorsun."dedim. Belki biraz ağır kaçtı ama ne bileyim. Benim yüzümden hasta olacak. 

"Bu senin söylediğin filmde söylenmez. Çok öküzsün." dedi. Belli bir yere kadar birlikte geldik. 

"Burada seninle ayrılalım artık. Daha fazla gelme sen." dedim. Şimdi vedalaşırken onu öpmeli miydim? Dudaktan olmazdı. Daha ilk gün ve ilk adımı asla ben atamazdım. Yanaktan da cesaret edemiyorum, utanıyorum. 

"Görüşürüz." deyip el salladım ve yanından ayrıldım. Ancak bu kadarını yapabiliyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜVENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin