Şehirdeki en huzur bulduğu yeri görünce hafif bir gülümse kapladı yüzünü. Oturacağı yere doğru yürümeye devam etti, elinden hiç düşürmediği kitaplarından biri vardı kolunun altında. Bugün yemek yemeye fırsatı olmadığı için iki kutu hazır ramen ve sıcak su da getirmişti yanında.
Oturacağı yere yerleşti ve ramenini hazırlamaya başladı. Tam şeffaf poşetten ramen kutusunu çıkaracakken yan tarafında duran kağıdı ve gülü gördü. Buraya ondan başka gelen olmazdı ki. İki yıldır buraya geliyordu -hatta bazen tüm gün boyunca burada oturuyordu- ama daha önce burada biri olduğunu görmemişti.
Merakına yenik düştü ve gülü kenara koyup altındaki kağıdı aldı ardından okumaya başladı.
"Sana bu gülü aldım ve bilmem gerekiyor; bu gülü ölüme mi terk edeceksin yoksa büyümesine izin mi vereceksin?*
Seni seviyorum Jungkook"
Bu neydi şimdi? Son cümleyi okumasaydı bu gülün ve kağıdın ona gelmediğine yemin bile edebilirdi. Ona böyle bir şaka yapabilecek bir arkadaşı yoktu ve yazan 'seni seviyorum' lafına inanmak yerine başka bir Jungkook'a yazılmış olduğunu düşünmek ona daha mantıklı gelmişti.
Ramenin ilk kutusunu bitirdiğinde biraz üşüdüğünü fark etti. Hatta baya baya titriyordu. Aslında burada kalıp kitap okuyup belki biraz da uzanıp hayal kurmak istiyordu ama hava gittikçe soğuk olmaya başladığı için son kutu ramenini de bitirip kalkmaya karar verdi.
Ve Jeon Jungkook o gece titreyerek evine gitti.
•~•~•~
*shawn mendes-roses
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boy with flowers
Fanfiction|tamamlandı| |yoonkook| Her gün kimsenin gelmediği ve kimsenin bilmediği özel yerine giden Jungkook, bir gün her zaman oturduğu yerde bir not ve bir gül bulur.