Arayan babamdı ama öz babam. Doğru ya benim bi öz babam vardı.
(Babasıyla Korece konuşacak ama babası Türkçe biliyor.)
Jungkook: A...alo....alo?
Baba: Oğlum Jungkook olan herşeyden haberim var ve o yüzden sana anlatmam gereken çok şey var. Jungkook Miray'ı kurtarabilirim. Yanıma gelmelisin.
Ben daha uzun süre sonra babamın beni aramasının şokunu atlatamadan bir de sesini duymak, o da yetmezmiş gibi bana ablamı kurtarabileceğini söylemesi. Baba neden? Neden benimle zamanında hiç ilgilenmedin? Niye? Bunları sana sormak isterdim ama ablamdan kıymetli değil. Yavaş yavaş ağlıyordum. Bi an ağızımdan bi hıçkırık kaçtı ve sonra konuşmaya karar verdim.
- Baba....
Diyebildim sadece. Baba demek bile içimi yakmıştı özlüyordum onu. Kahretsin ki özlüyordum. Babam belkide çok kötü biri olsa bile onu çok özlüyordum. Baban olmasına rağmen baba sevgisi görmeden büyümek çok zor.
- Oğlum üzgünüm. Bugüne kadar yaptığım herşey için ama zamanımız belkide az olabilir. O Jimin'den herşey beklenir. Ablana zarar verebilir o yüzden bir an önce yanıma gelmen lazım.
- A..ama ben Türkiye'deyim.
- Jungkook benim yanımdan gittiğinden beri aptallaştın mı sen? Sence ben de Türkiye'de olmasam bunlardan haberim olur muydu? İstersen seni getirmeleri için adam da gönderebilirim.
- Ha...hayır gerek yok b..ba..baba... Konum at b...be..ben gelirim.
- Tamam oğlum.
Dediğinde telefonu kapattım. Şu an ne mi yapıyorum? Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum neden herşey bi anda üst üste geliyor. Neden hayat sadece benim üstüme geliyormuş gibi neden? Lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Allah'tan arabamı göndertmiştim. Hala bornozla durduğum için dolabıma yöneldim. Dolabımda gördüğüm şeyler tekrar gözümün dolmasına sebep oldu. Ablamın bir kaç parça kıyafeti orda katlanmış duruyordu. İyide ben ablamı buraya ne zaman getirdim??? Hatırladım. Yeni tanıştığımız zamanlarda bu evden bahsedince görmeyi çok istemişti. Sonrada biraz burda kalmamızı istediğimi söylediğim için yanına kıyafet almıştı. Sonra da annemle babam bizi çağırdığı için erken dönmüştük ama ablam kıyafetlerini almamış. Ben de buraya zaten çok gelmiyorum kafam estikçe canım sıkıldıkça. Ağlamalarım yavaş yavaş şiddetlenirken ablamın bi tişörtünü aldım. Kokusu hala üstündeydi. Kokusunu, bakışlarını, gülüşünü ablamı o kadar özledim ki. Tişörte bakmak istediğimde üstündeki fotoğraf zaten şiddetli olan ağlamama hıçkırıkları ekledi. Ablamla benim fotoğrafım. Bunu ona doğum gününde ben vermiştim. Biz tanıştıktan sonra ablamın doğum gününe 1 ay kaldığını öğrenmiştim. 1 ay boyunca nelerden hoşlandığını kestiremediğim için o gün anı olsun diye çektiğimiz bi fotoğrafı tişörte bastırmıştım çok beğendiğini söylemişti hatta bi ara ne zaman bir araya gelsek sürekli bu tişörtü giyiyordu. Şimdi acaba ne yapıyor? Jimin ona ne yaptı? Neden 1 hafta peşine düşmememi istedi? Bunları düşünmekten kafayı sıyaracaktım. Sakinleşmeye çalışıyorken telefonuma gelen mesaj sesi ile irkildim. Mesaja baktım babam konum atmıştı. Doğru babamın yanına gidecektim. Hemen dolaptan elime geçenleri giydim.
Kıyafet:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siyah deri ceketimide üstüme giyip, evden çıktım. Hala ağlıyordum. Ablamın tişörtünüde eve bırakmamıştım, elimdeydi. Ara sıra kokusunu içime çekiyorum. Böyle devam edersem galiba ablamın kokusundan sarhoş olacağım şimdide. Arabama bindim. Babamın attığı konumu açtım. Tahmin ettiğim gibi uzaktı. Kahretsin. 1 saatlik yol bu kafayla zor olacak. Arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım. Babamı çok özledim... Ablamıda çok özledim neden bunların hepsi benim başıma geliyor neden? Diye düşünürken arabadan bi ses çıktı. Benzinin bitiyor petrole git sesi. Hemen yakında bi petrole girdim. Depoyu full doldurttum. Ödemeyi içeriye yapmam gerektiğini söylediler. Petrolün market bölümüne girdim. Kasaya giderken peluş ayıcıklar dikkatimi çekti. Ablamın en sevdikleri... Sanki bugün dünya bana oynuyodu. Sabahtan beri ablamla ilgili bir sürü şey gördüm. Ne tarafa baksam, kafamı nereye çevirsem ablamla ilgili bişi aklıma geliyordu. Biraz daha ayıcıklara bakarken arasından 1 tanesi özellikle dikkatimi çekti. Tam ablamın sevdiği, istediği gibiydi. Açık pembe büyük ama tatlı. Önünde bişey olmadığı için rahatca sarılabileceği ve kolaylıkla kendi kıyafetlerini giydirebileceği bi ayıcık. Evet ablamın hayalindeki ayıcık böyleydi. Ayıcığı kucağıma aldım. Kasaya gittim. Hem benzin parasını ödedim hemde ayıcığı satın aldım. Arabama geri gittim. Ayıcığı arka koltuğa oturttum. Hala elimde sıkı sıkı tutuyo olduğum tişörte baktım. Tişörtü ayıcığın üstüne giydirdim ve ayıcığa bakıp burukca gülümsedim. Ağlamamak için kendimi zor tutarken arabaya bindim ve konuma göre ilerlemeye devam ettim. Yolun yarısında yorulmuştum çok uykum geliyordu. Bi petrol gördüm ve oraya girdim. Başım ağrıyordu. Yorgundum nedensizce. arabayı park ettim ve orda biraz dinlenme kararı aldım. Bi anda telefonum çalmaya başladı. Babam arıyordu. Öz babam... Ellerim titremeye başladı. Yine ağlamak istedim. Bağıra bağıra çığlıklar içinde ama yapmdım bi şekilde kendime hakim oldum ve yapmadım. Sakince telefonu açtım.
Baba: Alo.
Jungkook: Alo... baba...
- Oğlum nerdesin?
- Şey... ben çok yoruldumda.... yani bugün olanlar beni çok yordu baba. Araba kulanmaya bile gücüm kalmadı pek, biraz dinlenmek istedim. Onun için bi benzinlikte durdum.
- Oğlum sen nerden geliyorsun ki?
- Baba ben farklı bi evime gitmiştim bugün yanlız kalıp kafa dinlemek istemiştim o yüzden.
- Sen bana konum at çabuk seni almaya gelicem.
- Hayır... hayır ben gelirim.
- Aaa sen iyice Miray gibi inatçı olmuşsun haaa. Konum at dedim Jungkook ve yerinden sakın ayrılma.
- Ba...ba..baba sen..sen Miray'ın inatçı olduğunu nerden biliyorsun?
İşte yine... yine ablama Miray dedim. Nasıl oluyo bilmiyorum ama bi an ağızımdan Miray diye çıkıyo. Keşke üveyde olsa kardeş olmasaydık. Ona sevgilim, aşkım, hayatım, bitanem... gibi sözcükleri söylemek isterdim... Sanırım ben yapmam gereken olmaması gereken bişeyi yapıyorum. Aşık oluyorum... En olmaması gereken kişiye yasak ilişki yaşadığım kişiye. O ne düşünürse düşünsün. Ben ona aşık oluyorum. Hemde aşık olduğum kişinin bi kocası var. İkimizden de hamile. Sanırım artık ona abla demeyi bırakmalıyım. Ne kadar yasak ilişki olsada.... Evet doğru tahmin ben Miray'a aşık oluyorum...
