~ASIL OYUN ŞİMDİ BAŞLIYOR BEBEĞİM~ #35

138 6 0
                                    

Jungkook: Sende bilmiyorsun... Seni ne kadar özlediğimi... Jiminle gördüğümde nasıl hayal kırıklığına uğradığımı ama sırf sana güvendiğim ve seni sevdiğim için devam ettiğimi. Sen Jimin'e seni seviyorum dediğinde kalbimin kırılma sesini duyduğuma yemin edebilirim, güzelim. Üstünde Jimin'in izleri varken sana daha fazla dokunamam. Bırak pislikten arınalım, arınalım ki. Senin istediğin olabilsin. Sevdiğim kadına başkasının dokunması çok acı veriyor. O yüzden şimdi nazlanma ve üstünü çıkartıp gir şu küvete.

Tamam anlamında kafamı salladım. Görmedi ama kafam göğüsüne değdiği için hissetti. Yavaşça beni kendinden ayırdı alnıma minik bi öpücük kondurdu. Suyu açtı ve küveti doldurdu. Bazı köpüklerini falanda doldurup tekrar bana yaklaştı. Üstümdeki ona ait olan gömleğin düğmelerini yavaş yavaş açtı. En son gömleğini üzerimden çıkartıp fırlattı. Üstümde olan gecelik tarzı şeyi üzerimdeyken süzdü. Onaylamaz bi tavırla kafasını salladı

Jungkook: (Korece) İnsan bari kırmızı falan giymesini ister de bu ne? Zevki cidden rezalet.

Sözleri bittiğinde, tek saniye düşünmeyip üstümdekileride yırttı.

Miray: Korece konuştuğunda da seni anlayabiliyorum kookie~.

Jungkook'un karşısında bir kez daha çırıl çıplaktım ama bu sefer temizlenmek için üzerimdeki pis izlerden kurtulmak için. Jungkook'a baktım. Aklıma gelen fikirle gülümsedim ve ellerimi tişörtünün altına götürdüm. Yavaşca tişörtünü yukarı kaldırdım. Jungkook kollarını kaldırdığında tişörtünü çıkartmam için onayını almıştım. Tişörtünü çıkarttım. Kasları çok güzel görünüyordu. Gözlerinin içine içine baktım. Kendimden geçmiş gibiydim. Gözlerimi tekrar kaslarına diktim.

Miray: Kasların çok güzel...

Dokunmakla dokunmamak arsında kalmıştım. Ellerim tam kaslarına gidiyordu ama ters bi tepki verir diye korkup geri çekiliyordum. Jungkook'un anlık olarak sırıttığını gördüm.

Miray: Dokunsam?

Diyebildim anlık bi fısıltıyla.

Jungkook: Olmaz güzelim.

Dedi ve bileklerimi tutup ellerimi indirdi.

Jungkook: O eller başka bir tene değmişken olmaz.

Dedi ben ise kafamı salladım. Küvete girmek için yöneldim.

Jungkook: Ama... pantolonumu ve... iç çamaşırımı çıkarabilirsin... tabii küçük Jungkook'u rahat bırakmak şartıyla...

Zafer elde etmişcesine gülümsedim. Jungkook'un yanına geri gittim. Önünde durdum ve kemerini açtım. Düğmesi ve fermuarınıda açıp pantolonunu çıkardım. Boxerının altından belli olan penisi bile seni inletmek istiyorum diyodu resmen. En son boxerınıda çıkarttım. Boxerını çıkartırken elim biraz penisine çarpmıştı. Jungkook'un gözlerine baktım. Artık korkuyordum. Bana yine kızacak ya da bağıracak diye. Evet ondan yaşca büyük olmama rağmen korkuyorum.

Miray: Özür dilerim, bilerek yapmadım.

Jungkook: Boş şeyler için özür dileme.

Bi an gözüm penisine indi. Havaya kalkmış, şişmiş, büyük, damarlı penisine. Cidden onu hissetmek istiyordum. O da beni hissetmek istiyordu ama Jungkook zorla dayanıyordu.

Jungkook bi anda beni kendine çekti. Kulağıma fısıldadı.

Jungkook: Hadi işimizi çabuk halledelim. Yoksa küçük Jungkook patlicak.

Diyip beni kucağına alıp, küvete oturttu. Ardımdan o da küvetin içine girdi. Eline aldığı vücut bezine duş jeli olduğunu düşündüğüm şeyi sıktı. Yavaş yavaş vücuduma değdirmeye başladı. Şuan azmış olması cidden umrunda değildi... Büyük bi ciddiyetle vücudumu köpüklemeyi bitirdiğinde. Üzerime su tutmaya başldı. En son kızlığımıda temizlemek için dokunduğunda bir an irkilmiştim. Beklemek istemiyorum işte off. Köpükleride yıkadıktan sonra. Zafer kazanmışcasına gülümsedi. Ben... ben sadece onu izliyordum. O güzel yüzünü ezberliyordum. Jungkook bana baktı, yüzüme baktı ve kendine çekip sımsıkı sarıldı. Bugünkü en sıkı sarılışıydı. Bende ona sıkıca sarıldığımda Jungkook'un sabahtan beri toz konduramadığı küçük Jungkook'u hissettim. Dokunmak istiyordum artık.

Jungkook: Son bişey kaldı güzelim az daha sabret.

Jungkook'a sımsıkı sarılırken sabırsızca konuştum.

Miray: Daha ne kaldı sevgilim? Sabredemiyorum...

Güldü.

Jungkook: Ay sen ne pasaklı olmuşsun Miray? Duşa girdik saçlarımızı yıkamadan mı çıkalım?

Dedi ve daha çok güldü. Sonrasında benden ayrılıp elini şampuana uzattı. Şampuanı alıp bana verdi.

Miray: Artık size dokunabilir miyim Jungkook bey?

Gülümsedi ve olumlu anlamda kafasını salladı. Jungkook'un saçlarını ıslattım. Elime biraz şampuan döküp saçlarını karıştıra karıştıra şampuanlamaya başladım.
.
.
.
İşimiz bittiğinde Jungkook'un onayını alıp küvetten çıkıp bornozuma sarıldım. Saçlarımıda havluyla kurulamaya başladım. Jungkook'da aynısını yapmıştı.

Miray: Kurutma makinesi var mıdır acaba?

Jungkook: Şu dolaba bi baksana ordadır belki.

Dediği dolaba baktığımda kurutma makinesi ordaydı. Makineyi alıp aynanın karşısındaki fişe taktım. Jungkook hala havluyla saçını kurularken, hemen küvetin yanında gördüğüm tabureyi aldım. Jungkook'un kolundan çekip taburenin önünde durmasını sağladım. Tabureye çıkıp, Jungkook'un saçlarını kurutmaya başladım. O sadece halinden memnun bi şekilde gülümsüyordu... Saçını kurutmam bitince Jungkook'da benim saçlarımı kurutmuştu. Karnım çok acımıştı. Banyodan çıktım. Mutfağı aramaya başladım. Mutfağı bulduğumda dolapda yiyecek bir şeyler olduğu için neredeyse sevinç çığlıkları atacaktım. Kendimce ufak bir sofra hazırladım. Tam son dokunuşlarımı yaparken arkamda hissettiğim, benim gibi hala bornozuyla duran Jungkook'un sıkı kolları ve küçük Jungkookla baya bi irkildim.

Jungkook: Seni korkutmak istememiştim bebeğim, özür dilerim.

Dedi ve beni kendine çevirip kucağına aldı.

Miray: Hey, hey, hey onca saat sabrettin biraz daha sabredebilirsin. Acıktım bişeyler yiyeceğim.

Jungkook: Hadi ama küçük kookie sabretmek istemiyor.

Miray: Az öncede ben sabretmek istemiyordum banane.

Diyip zorla kucağından indim.
.
.
.
Yemeğimizi yiyip karnımızı doyurmuştuk. Sandalyeden kalktım. Jungkook bir anda beni itip, mutfak tezgahına oturttu. Bana yaklaştı, yüzüme iyice yaklaştı. Gözlerini kapattı. Nefesini yüzüme vererek konuştu.

Jungkook: Asıl oyun şimdi başlıyor bebeğim...

Yasak İlişki <JJK> _Tamamlandı_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin