Yasak İlişki <JJK> _Tamamlandı_

~HAMİLE DEĞİLSİN~ #32

Jungkook'un ani refleksleri sayesinde, kurşun Jungkook ve benim omuzumun hemen yanından geçmişti. Yoksa Jungkook'un sırtına gelebilirdi. Gelseydi napardım ben of. Jungkook beni yavaşça yere bıraktı. Silahını aldı. Gözlerimi sonuna kadar açıp silah sesinin geldiği yöne baktım. Jimin... Ya bi sal artık beni yeter off. Hemen Jimin'in üstüne yürümeye başladım. Silah falan umrumda değildi.

Jungkook: Miray dur. Gitme...

Jungkook'u takmadan ona doğru bir adım daha attım. Jungkook'un gözleri dolmasına rağmen Silahı son gücüyle Jimin'e doğrulttu. İkiside gözlerinin içine baka baka silahları birbirine tutuyordu.

Jimin: Sendeki bu cesaret ne? Hem beni kandır. Hem kaç. Hemde silahın üstüne yürü.

Miray: Sana geliyorum işte Jimin. Ben seni seviyorum.

Jungkook: NE?

Jungkook'a doğru dönüp göz kırptım. Daha sonra oyunculuk yeteneğimi kullanarak ağlamaya başladım.

Miray: Jungkook beni kaçıracaktı. Zorla öpüyordu beni. Ben... ben sadece senin yanına gelmek istedim. Jungkook beni bırakmadı.

Jimin'in yanına gittim.

Miray: Hadi bırak silahı kimse yaralanmasın.

Diyip ne kadar istemesemde silahı bırakması için sarıldım. O silahı yavaşca indirirken Jungkook'un korumalarından biri koştu ve silahı hızla aldı. Jimin bi an neye uğradığını şaşırırken etrafımızı Jungkook ve korumaları sardı. Jimin'in erkekliğine bir tekme geçirip, bende hemen Jungkook'un yanına koşup onun elindeki silahı aldım. Jimin'e sıkmasından korkuyordum. Jimin kaçmaya delik araken, Jungkook gözlerimin içine içine baktı.

Jungkook: Seni seviyorum Miray. Üzgünüm ama sandığından daha çok seviyorum. Yani ablam olarak değil. Unutma sadece seni seviyorum.

Dedi ve beni dudaklarımdan güzelce öpüp Jimin'in yanına gitti. Al işte dövüşecekler. Mükemmel. Bir dakika ne?... Jungkook bana seni seviyorum dedi... ama abla demek yerine Miray mı dedi o? Üzgünüm ama sandığından daha çok seviyorum... Yani ablam olarak değil... Ne? Ablam olarak değil derken? Yani bu Jungkookla duygularım tamamen karşılıklı demek mi oluyo? Ha? O anda kafama dank etmesiyle durdum. Jungkook'a baktım. Jimin'i fena benzetmişti. Korumaları Jimin'i polise veriyordu. Allah'ım şuna bi müebbet hapis cezası başkada bişi istemem. Jungkook... yanıma geliyodu... Yanıma... benim yanıma... Neden bu kadar heyecanlandım. Az önce demek istediği benim düşündüğüm gibi mi?

Jungkook: Miray, bitti. Bitti artık kurtulduk.

Çok mutluydu. Gülerek beni yine kucağına alacaktı ki geri gittim. Bana amacın ne? Der gibi bakıyordu.

Miray: Az önce "seni sandığından daha çok seviyorum. Yani ablam olarak değil. Unutma sadece seni seviyorum." Derken ne demek istedin?

Jungkook rahatsızca ensesini kaşıdı.

Jungkook: Biliyorsun... bence? Özür dilerim... bi kocan bile varken böyle bişi olması çok saçma ya da benim üvey ablama aşık olmamda saçma ama kalp söz dinlemez...

Ne? Ne? Ne? O... o... o... üvey ablama aşık olmam mı dedi? Ben... ben... ben... yani...

Miray: Jungkook... sana her şeyi anlatacağım. Yoongi... o beni sevmiyor. Bi miras meselesi varmış ve bunun için evlenmesi gerekiyormuş ve beni seçti. Rol kesti yani... Ondan boşanacağım ki zaten Jungkook ben... Yoongi'yi değil... seni seviyorum... uzun zamandır... sadece kendime itiraf etmem zor oldu...

Ben daha cümlemi tamamlamadan Jungkook beni yine kucağına aldı. Anlamıyorum ordan sakat gibi falan mı duruyorum ya da ayağının üzerine bile basamayan bi kadın gibi falan? Ondan mı bu yakışıklının kucağında geziyorum ikide bir...

Jungkook: Seni seviyorum... Bitti herşey...

Gülümsedi.

Jungkook: Bak etrafta kimse kalmadı. Sadece sen ve ben. Bu sefer dudaklarımızı kimse ayıramaz. Tıpkı bizi ayıramadıkları gibi...

Biz mi? Biz.. biz.. bizi ayıramadıkları gibi... Jungkook dudaklarımı nazikçe öpmeye başladı... Kucağında olduğum için 1 eli düşmeyeyim diye sırtımdaydı. Diğer eli ise beni keşfe çıkmıştı... ben ellerimi Jungkook'un boynuna doladım. Yavaşça öpüşünü sertleştirdi... tam bu sefer nefesimiz kesilene kadar öpüşebiliriz derken bir öksürük sesi duyup ayrıldık. Jungkook'a baktım.

Miray: Bu sefer bizim ayrılmamıza sebep olan her kimse sikicem ama yeter ya.

Diye orta bi ses tonunda bağırıp. Jungkook'un beni yere bırakmasını sağladım... Öksürük sesinin geldiği yere döndüm... Dönmez olaydım... oha oha bu Jungkook'un Kore'de ki daş babası ben onu ilk kez gerçekten görüyorum... Hemen babasına doğru yürüdüm önünde eğildim.

( Miray Jungkook'un babasıyla korece konuşuyor.)

Miray: Merhaba efendim nasılsınız? Siz Jungkook'un babasıydınız değil mi?

Jungkook'un babası: Evet Jungkook'un öz babasıyım. İyiym kızım sen nasılsın?

Miray: İyiyim... Şey az önce gördüğünüz şeyden dolayı özür dileriz efendim.

Jungkook'un babası: Sorun değil.

(Türkçe)

Jungkook: Bir dakika bir dakika... 1 Miray sen benim babamı nerden tanıyorsun? 2 babam türkçe biliyo ve o yüzden o dediğin şeyide anladı boşuna ahkam kesmene gerek yok.

Diyip sırıttı pislik. Koluna bir tane vurdum hemen.

Miray: Magazin canım magazin... Koskoca magazin dünyası artı zaten google'a Jeon Jeongguk yazınca bütün hayatın çıkıyo babanı mı bulamicam? Hem zaten bizim ailelerimiz üniversite arkadaşlarıymış sen kime ahkam kesiyon asıl. Senin annenle benim babamın evliliğide sahte. Biz seninle üvey kardeş bile değiliz. Yani Yoongi'den boşanınca aşkımızı rahat rahat yaşayabiliriz.

Ha? Ne? Ne yaptım ben? Babasının yanında bir çırpıda her şeyi söyledim mi? Bir dakika ben... Yoongi'den boşanınca aşkımızı rahat rahat yaşayabiliriz mi dedim? Ha? Hemen ellerimle ağızımı kapatıp utancımdan arkama döndüm. Jungkook bana döndü. Kulağıma eğildi. Fısıldayarak konuştu.

Jungkook: Az önce ilanı aşk mı ettin sen? Hem de babamın yanında?

Miray: Özür dilerim. O dediklerimi şimdi söylememeliydim.

Dedim utancımdan yüzümü öne eğerek. Gülerek ve fısıldamasını kesmeden konuştu.

Jungkook: Benim yokluğumda dilin biraz uzamış sanki ha? Fazla açık sözlü olmaya başlamışsın... Gel bakalım buraya.

Dedi ve beni kendine çevirdi. Yüzlerimiz çok çok çok yakındı ama şimdi beni öpemezdi. Babası burda... Jungkook'un kokusu beni büyülerken zorla çıkan fısıltılı sesimle konuştum.

Miray: Baban... baban hala burda.

Jungkook: Babamı boşverip anın tadını çıkar.

Dedi ve gözlerini kapatıp biraz daha yüzüme yaklaştı. Bende gözlerimi kapattım ve bugün beni ilk kez kucağına almadan öpmeye başladı. Sonunda sakat olmadığımı kanıtlamama gerek kalmadı. Jungkook her zamanki yaptığı gibi yavaşça öpüyordu... Ben çok mutluydum, o da çok mutluydu... Öpüşmemiz yine yarım kalmıştı... Jungkook'un babası Jungkook'un kulağını çekip benden uzaklaştırdı. Hahahha... Tam Türk babasının yapacağı iş. Bi an istemsizce gülme krizine girdim.

Jungkook'un babası: Halletmemiz gereken bir sürü iş var Jungkook ve Miray. Sorunlarınızı hallettiğimizde kendi evinizde istediğiniz kadar yiyişin. Benden uzak yerde lütfen.

Jungkook: Ya daha başka ne sorun kaldı bitmediler. Yeter. Miray'ı Jimin'in elinden aldık. Jimin'i polise verdik başka?

Jungkook'un babası: Yoongi'nin kuzenleriyle olan miras meselesi yüzünden Miray'ı kullanması ve bir sorun daha var. Miray kızım sen hamile değilsin...