"nere gitmek istersin ?" dedi berk sırıtarak "bilmiyorum ki" dedim düşünceli bir ifade ile, okuldan çıkmıştık,ve bana yürüyen çocuklar berkten pis bir dayak yemişlerdi.
"iyi ben seni götüreceğim o zaman" deyip elime sıkıca yapıştı ve beni sürüklemeye başladı "oha yavaş!"
deyip gülmeye başladım.
5dakika kadar yürüdükten sonra beni bir yere getirdi "neresi burası?" dedim şaşkınlık içinde "içeri gir" dedi sırıtarak içeriye girdiğimde şaşırdım "dövmeci mi ?"
"evet"
"niye getirdin beni buraya" dedim hala şaşkınlık içinde, harbi odun bu ya! ne bilim, lunapark olabilirdi, gratis olabilirdi,neden dövmeci ?
kolumdan çekiştirerek beni dövmeciye girdirdi.
"abi, boynuma isim dövmesi istiyorum,yapabilir misin ?"
adam kafa salladıktan sonra ben ağzım açık izliyordum, "isim nedir ?" dedi adam berke "gözde yazılsın lütfen" berk koltuğa oturduktan sonra adam elinde ki dövmeile ismimi berkin boynuna işlenemeye başladı, hiçmi canı yanmıyordu bunun yahu ?
canı acımıyor gibi görünüyordu,bende mi yaptırsam acaba? o yaparken ben yaaptırmasam olmaz "abi,bende istiyorum"
berkin gözleri şaşkınlıkla açıldı "olmaz senin canın acır" dedi berk, ben ise ona gülümseyerek "benimde köprücük kemiğimin üzerine güzel harflerle berk yazılsın istiyorum" adam kafa salladıktan başka bir adam geldi ve beni başka bir koltuğa oturttu
derin bir nefes aldım ve dişlerimi sıktım tişörtümü hafif sıyırıp sadece köprücük kemiğimin üzerini açtım, berk sinirli bakışlarla bana bakıyordu.
aldırmadan adamın dövmeyi tenime işleyişini izledim, canım çok yanıyordu, berk bide bu acıya nasıl dayanıyordu ?
gözlerimi iyice sıktım ve gözlerimi kapattım, biliyorum daha yeni çıkmaya başlamıştık, bu size saçma gelebilir ama çok şey yaşadık sanki.
içinden bir his birbirimizi hiç bırakmayacağımızı söylüyordu,diğer his ise her şeyi tekrar düşünmemi istiyordu.
bir ay sonra doğum günüm vardı 26 temmuz da, acaba berk bunu biliyormuydu ?
aklım çok karışmıştı, beni tanıyordu,hemde çok.
canımın acısı kesildiğinde gözlerimi açmıştım adam dövmeyi bir benzle siliyordu, aniden görmem ile yerimden zıpladım, ebrk şeytani gözlerle bana bakıyoru.
koltuktan soğrulup "ha ? ne oldu" dedim "canın yandı değil mi ? ben demedim mi sana yapma diye"
"demedin" dedim sırıtarak
dövmemi incelediğimde çok güzel olmuştu, sırıtarak tekrar berke baktım ve sonra boynuna yaptırdığı dövme yi gördüm, çok güzel ve özenilmiş harflerle gözde yazıyordu. sırıtıp ona sarıldım.
berk parayı ödedikten sonra elimden tutarak yürümeye başladık.
akşam olmuştu bile, boynumda hala acı bir sızı gibi bir şey vardı, etrafı hafif kızarmıştı.
bana sırıtıp dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu "çok acıyor mu ?"
hayır anlamında kafa sallayıp bu sefer ben onu öptüm
elleri belimdne kalçalarıma indiğinde ona kızdım "dışardayız"
"banane"
"yanlış anlarlar" "bu yaptığımızda doğru anlaşılacak bir şey yok ki zaten"
deyip sırıttı.
ondan uzaklaşıp trip atarcasına yürümeye başladım. oda peşimden gelip arkamdan sarıldı ve boynumu öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zoraki tutsak (+18) #Wattys2019
Teen Fiction+18 içerir ♥ dudağım kanamaya başlamıştı,ağzıma gelen kan tadından anlamıştım "mutlu musun ? " dudağı yukarı doğru kıvrıldı ve ellerini belime dolayıp bana yaklaştı "hiç olmadığım kadar..." *** BEN KİMSEYİ OKUYUN DİYE ZORLAMIYORUM,İSTEYEN OKUR İST...