***

8 3 0
                                    

Yürürken bir yandan nereye gideceğimi düşünüyordum. Gidebileceğim fazla yer yoktu ve korkuyordum, benim yüzümden kimsenin ölmesini istemiyordum. Şunu biliyordumki Kadir nereye gidersem gideyim beni bulacaktı. Belki teslim olursam kimse ölmez diye düşünmekten kendimi alamıyordum ama bir yandan korkuyordum, neden olduğunu bilmediğim bir ağrı vardı ellerimde, yutkunamıyordum, kendimi suçlu hissediyordum, kim bilir belki suçluydum.
Belki sadece benim suçumdu başıma gelenler.
Tanıdığım kimse yoktu yakınlarda evimde çok uzaktı, otobüse binsem beni tımarhaneye geri gönderirlerdi. Az daha yürüdüm ve durdum, durduğum yerde koca bir ağaç vardı, bu ağaç koca bir bahçede mor lalelerin yanında eski solgun bir tahta salıncakla süslenmişti sanki bir rüya gibiydi, bahçede koyu kırmızı solmuş güller, solgun mor sümbüller, solmuş papatyalar ve beyaz çitler vardı. Bu güzel eski bahçenin içinde eski terkedilmiş küçük bir ev vardı, aynı çocukluğumda yaşadığım eve benzetmiştim bu evi. Eve girmek için eski kapıyı açtım etrafıma şöyle bir baktım, her yerde sis vardı içeri girdikten sonra ayağım eski tek bacağı kırık masaya takıldı ve yere düştüm, her taraf tozdu toparlanıp ayağa kalktım, yavaşça gıcırdayan tahtalarda ilerlerken yerde kırık bir fotoğraf buldum, yere yavaşça eğilip fotoğrafı aldım, çok garipti fotoğrafta annem ve babam vardı ama annem ve babamın elleri ayrıydı ( kesilmişti ) gördüklerime inanamıyordum, eskilere daldım bir anda. Gözlerimin önünde yine kavga ediyordu annem ve babam " bıktım artık bıktım! Yeter! Git artık hayatımızdan!" dedi annem, babam kaşlarını çattı ve " seni hala seviyorum affet beni! Lütfen affet " dedi bir anda yumuşadı babam " biliyorum yaptım böyle bir şey ama istemedim!" dedi ben masanın yanında ağlıyordum, annem " sen benim oğlumu öldürdün sen bir katilsin!" demesiyle babamın yan tarafında duran masayı ( benim yanında bulunduğum masayı ) yere fırlatması bir oldu, korkuyordum, babam anneme bakarak elini onun yüzüne koydu o sırada annem bir bıçak alıp babamı öldürdü. Bağırdım, belki babam geri gelir ümidiyle bağrıyordum, annem bana sıkı sıkı sarılıyordu, simsiyah saçları yüzümü gıdıklarken göz yaşlarımın geçtiği ıslak yerlere yapışıyorlardı. Elimde olan kırık çerçeveyi yere düşürdüm olanlara inanamıyordum, bu ev gerçekten benim evimdi yere oturup uzun bir süre ağladım olan şeyler üzerine bir de bu, kendimi yorgun hissediyordum, yanımda duran fotoğrafı kucağıma aldım ve olduğum yere yattım. Olay başka yerlere gitmişti, bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de bu iş çıkmıştı başıma, uykumdan büyük bir gürültü ile uyandım, gözlerimi açtığımda hiçbir şey yoktu, ayağa kalktım ve yürüdüm,mutfağa girdim yerde eski kavanozlar vardı, etrafıma bakındım ve mutfaktan çıtım bütün odaları gezdim ve gezdiğim yerlerin hepsinde geçmişin izleri vardı.
Olan olayları unutmuştum, yani umursamıyordum. Babam öldükten üç gün sonra annem neni Antalya'da yaşayan ablamın evine bıraktı, kendisini en son gördüğümde dokuz yaşındaydım, çok uzun zaman olmuştu bu konu açılmayalı, açıkçası zaten kimsenin açmasını istemiyordum. O evden hemen ayrılmak istiyordum ama dışarı çıksam Kadir beni bulacaktı. Çatı katına çıktım, bir sürü koli vardı orada hepsini birer birer açtım ve içine baktım, bir sürü fotoğraf, eşya ve tabak çanak vardı, ilerde kırık pencerenin önünde küçük bir kutu vardı, yürüdüm ve kutuyu açtım, ağlamaya başladım, kutunun içinde abeyimin eşyaları vardı, koliyi deştim ve alt kısımda bir fotoğraf buldum, fotoğrafda ağbeyim ben ve babam vardı. Babam ağbeyimi vurdu çünkü ağbeyim babam İstanbul'da işe gittiğinde ağbeyim uyuşturucu satıp kullanmaya başlamıştı. Fotoğrafı kutunun yanında bulduğum çantanın içine koyup koşar adımlarla aşağı indim dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım, etrafa göz gezdirirken bir şişlik gördüm toprakta, şişliğe doğru ilerledim ve kazmaya başladım, toprağı kazdığımda gördüğüm şeye inanamamıştım, çığlıklar atmaya ve ağlamaya başladım, korkmuştum ve şaşkındım ellerimi çukurun içine atıp içindeki şeyi çıkardım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

                                                        SESLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin