5

66 4 6
                                    

Damian ilk el bitince merdivenlere yöneldi ve odasına gitmek için ilerledi. Bu sırada Maria onu fark etmiş omzunun üstünden Damian merdivenleri bitirene kadar onu izlemişti. Daha sonra önüne döndü ve kaşlarını hafifçe çatarken gizlemeye gerek olmadığını düşündü.

"Jason, Damian'ın odası nerde?"

Jason duyduğu soruyla kaşlarını kaldırıp yüzündeki hınzır ifadeyle hemen genç kıza döndü. Bu sırada Tim de onlara dönmüştü.

"Bir üst katta, sağda, sondan ikinci oda."

Maria teşekkür edermiş gibi gülümseyip ayaklandı ve o da merdivenlere yöneldi, merdivenleri çıkıp üçüncü kata geçtiği anda Tim ve Jason birbirlerine bakıp kendileri bir zafer kazanmışcasına gülmeye başladılar.

Genç Stark, Damian'ın kapısına gelince hiç düşünmeden kapıyı açtı.
Aniden ve izinsizce açılan kapıyla birlikte masasında oturan Damian çevik bir haraketle önündeki eskiz defterini kapatıp kapıya doğru döndü. Bu sırada Maria çoktan odaya girmiş ve incelemeye başlamıştı.

"İçeri girmeni söylediğimi sanmıyorum."

Çocuğa bakmadan pencereye doğru ilerledi kız.

"Ama senin emirlerinle hareket etiğimi sanıyorsun galiba."

Damian'ın oturduğu ceviz ağacı masa duvara dayalıydı ve tam karşısında diğer duvara dayalı yatak ve iki yanındaki komodinler odanın kapısının karşısında kalan ve neredeyse  tüm duvarı kaplayan camdan bolca ay ışığı alıyordu. Odadaki tek yapay ışık sadece masanın üzerindeki sarı, loş bir ışık sağlayan lambaydı.

Damian oturduğu sandalyeden kalkıp camın önünde dışarı bakan kıza doğru yürümeye başladı. Yanına gelirken de konuştu.

"Burası hâlâ benim odam."

Maria ona döndü ve aralarında bir adım bulunan çocuğa hızlıca cevap verdi.

"İstemiyorsan sadece söyle, burda boş boş dikilecek değilim."

Bu cevapla Damian onun ne kadar açık sözlü olduğunu tekrar hatırladı. Önce kendine kızdı bu gerginliği başlattığı için sonra ne demesi gerektiğini düşündü. Ne derse onu bu iğneleyici tavrından çıkarabilirdi. Söyleyecek bir söz bulmadı. Belki bu durumu zaten sözler düzeltmezdi. Bir adım atıp aralarındaki koca boşluğu kapattı. Hâlâ göz kontağını kesmemişlerdi ki bu, işi Damian için kolaylaştırıyordu. Söyleyemediği şeyleri gözlerinden geçiriyordu çünkü. Damian daha çok yaklaşınca Maria kafasını biraz daha kaldırdı fakat bu sırada gözlerini kapatmıştı. Daha fazla beklemeye gerek yoktu. Genç oğlan kıza iyice eğildi, ve dudaklarını birleştirdiği an Maria ellerini onun saçlarına çıkarmış ve karşılık vermeye başlamıştı bile.  Damian bir elini kızın ince beline yerleştirdiğinde diğerini kalçasına götürmüştü. İki gencin dudakları ve elleri sabit durmazken o an diğerlerinin buraya gelebileceği, Alfred'in onları görmesi ya da devasa camın önünde dışardan birinin onları fark etmesi umurlarında değildi. Damian Maria'ya mümkün olmasa da daha çok yaklaştı ve yatağa doğru ilerletti. Bacaklarının yatağa değdiğini hisseden kız Damian'a ayak uydurarak yatağa oturdu ve üzerine gelmeye devam eden oğlanla birlikte yatağa uzandı. En sonunda dudakları birbirinden kopan çift derin ve hızlı nefesler almaya başlamışlardı. Damian, kızın önce dudağının yanına öpücükler kondururken Maria'nın gözleri o anki duygularıyla tekrar kapandı. Sonra oğlan daha aşağılara doğru inmeye başladı ve en sonunda boynuna varınca orda bekledi ve birkaç kez aynı yeri öptükten sonra kafasını kızın ince boynuna yerleştirdi. Ellerini Maria'nın beline iyice sararak ona sıkıca sarıldı. Sakinleşir gibiydiler ama nefeslerini hâlâ kontrol edemiyorlardı.

"Akşam burda mı kalacaksınız?"

Dedi Damian nefeslerinin arasında fısıltıyla benzer bir sesle.

Genç kız annelerinin onları arayıp çağıracağına emindi, kısık ve mayışmış sesiyle cevap verdi,

"Sanmıyorum, saat neredeyse on bir annem birazdan arar."

And I op-

Wrong RoomsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin