Yüreğimi Yaktım

1.6K 55 9
                                    

Hikaye; 4 Temmuz 2013 tarihinde Facebook'ta Hikayeler. adlı sayfada düzenlenen tek bölümlük hikaye oyununda Gamze Adıbelli hediye amaçlı yazılmıştır.

Burada da yayınlamak istedim. Keyifli okumalar ;)

Multimedia da hikaye afişimiz vardır. Ve benim en sevdiğim şarklılardan biri olan hikaye ismine ilham olan Aydilge - Yine Ben Aşık Oldum sizinlee ;)

Nurhayat

 ...

#YÜREĞİMİ YAKTIM#

Genç kız çevresine aldırmadan hızlı adımlarla yürürken, çarptığı insanlara özür dilemeye bile yeltenmiyordu. Çantasından yeni bir mendil paketi çıkarırken başını kaldırıp geldiği lüks barın girişine baktı. Gözyaşları hala durmamıştı. Evlilik hayalleri kurduğu sevgilisinin böyle bir şey yapacağına inanmıyordu. Daha iki saat önce telefonda konuşmuşlardı. Onu ne kadar sevdiğini, daha şimdiden özlediğini söylemişti sevgilisi. Mutlulukla parlamıştı gözleri. Evet, genç kız da çok seviyordu onu hatta herkesi karşısına alabilecek kadar. 

Derin bir nefes aldı, cesarete ihtiyacı vardı.

Oysa telefonu kapatıp karşı caddeye bakması yetmişti. Aşık olduğu adam bir başka kadınla beraber gülüşüyordu. Bir kaç santimlik mesafeyi kapatarak kadını öptüğü ana tanıklık olmuştu. Yine de bir şey yapmadı. Bağırıp çağırmak yerine sessizce arkasını dönerek yürüyüp kendi yoluna gitti. Hem rezalet çıkartıp ne olacaktı. Gülünç duruma düşen kendisiydi. İnsanların acıyan bakışlarını kaldıramazdı. Yanağından süzülen iri damla yaşı sinirle sildi. Yanağına sürten yüzüğüne öfkeyle baktı. Hırsla parmağından çıkartarak rögara attı. Parmaklarının arasından düşen tek taş pırlanta yüzükle rahatlamıştı. Dudaklarına oturan buruk gülümsemeyle yürümeye devam etti.

Telefonu çalınca önce ekrana baktı, iç çekip homurdanırken içten içe kendine acıyordu, gereksiz insanlarla uğraşamazdı şimdi. En yakın arkadaşı Ecem'di arayan. Muhtemelen yine ikna etmeye çalışacaktı, tatil için. " Efendim? "

" Tatlım nasılsın? " diye sordu Ecem. İrem suratını buruşturarak başını arkaya doğru attı. 

" Şu an müsait değilim Ecem çok sonra ara beni. " dedikten sonra telefonu kapattı. Ecem'i şimdi çekecek durumda değildi. Derin bir nefes alarak süslü barın merdivenlerinden aşağı indi. Şimdi biraz dağıtma vaktiydi.

İçerisi umduğundan daha aydınlıktı. Hoş karanlık ya da loş olsa İrem için fark etmeyecekti. Adımlarını ileriye atarak iç kısma geçti. Gündüz vakti fazla dolu değildi mekân. Sade kafasını dinlemek isteyen sohbet eden insanlarla doluydu sadece. Sakince etrafı taradı İrem. Bara yönelirken gölge misali peşinden gelen kişinin farkında değildi. Gülümseyerek barmenden en sert içkiyi isterken yanındaki tabureye oturdu. Etrafta gezdirmeye devam etti gözlerini. Sade ve zevkli bir dizayna sahipti bar. Gösterişten kaçınmış sade şıklıkla gözlere hitap ettirilmişti. Sevdi burasını İrem. Hayatında pek bara giden biri değildi, özel günler hariç ağzına içki koymazdı. İçse içse bir kaç bira ile sınırlı kalırdı. Gerçi onu da pek sevmezdi. İç çekerek önüne döndü. Barmen içkisini önüne koymuş kıza gülümsüyordu. Umursamadı. Tepesine dikti içkisini. Boşalan her bardak dolusu ile değiştirilirken yavaş yavaş kafası dağılıyordu. Yanındaki hareketlilikle başını o yöne çevirdi. Yan tarafına oturan esmer adam da ona dönmüş göz kırpmıştı.

İrem başının döndüğünün farkındaydı. Dumanlar kaplamıştı gözlerini. Yutkundu. Başını bar masasına koyarak derin derin soludu.

" Böyle dağıtmak sana hiç yakışmıyor. " hemen dibinden gelen ses ile irkildi İrem. Başını kaldırarak karşısındaki adamın yeşil gözlerine baktı.

Hayat Bir HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin