londra'ya yolculuk

267 17 2
                                    

Medya; londra

Sabah uyandığımda mutfaktan sesler geliyordu alya ablayla mert abi galiba uyanmıştı pijamayla mı gitsem yoksa üstümümü değiştirsem diye düşünürken üşendim pijamalarımla gitmeye karar verip yataktan kalktım
Ve mutfak'a gittim düşündüğüm gibi uyanmış ve yemek yapıyorlardı onlarda hala benim gibi pijamalıydı kıyafetimi değiştirmedigime mutlu oldum bunları düşünürken beni gördüler ve ikisi de aynı anda
-günaydın dediler

- ne zaman gidicez ana elementcilerin binasına gidicez ?

- ayça biz dün ana elementcileri ara'yınca onlar kraliyete haber vermişler şimdi ana elementciler binasına değil saraya gitmemiz lazım

- kraliyet mi nasıl yani elementciler kraliyetle mi yönetiliyor

-hayır kraliyet sadece temsili ama yinede sözü geçiyor. Dedi mert abi

- Şimdi kahvaltımızı yapalım sonra saraya ve okula gideriz .

- saray ve okul ankarada mı

- pek sayılmaz elementciler özel bir dil kullandığı için ortak bir ülke olarak ingiltere seçildi okul da saray da ingiltere de

-oraya nasıl gidecez ya

- kraliyet senin için bir uçak ayarladı 2 saat içinde hava limanına  gitmemiz lazım o yüzden kahvaltı yapmamız lazım

Hayatım boyunca hiç uçağa binmemiştim ve bu yüzden çok heyecanlandım ama bunu belli etmek istemedim daha önce sadece televizyonda görmüştüm

-hadi hemen yiyelim de gidelim o zaman alya abla dedim

Ve masaya oturduk biz alya ablayla konuşurken mert abi sofrayı kurmuş televizyon izliyodu (masanın karşısın da televizyon var.) Masaya baktığımda çatal bıçak olmadığını görünce ayağa kalktım ve çekmeceye yöneldim

- ne aradın ayça

- ha masa da çatal bıçak yoktu da onu alcaktım

-Tamam tatlım şuradaki çekmecede

- teşekkürler:)

Çatal bıçağı aldıktan sonra masaya koydum ve hiç konuşmadan kahvaltımızı yedik sonra hepimiz kalkıp üstümüzü giyinmek için odalarımıza gittik ben ne giyecegimi düşünürken saraya gideceğimiz aklıma gelince elbise giymeye karar verdim ve bunu giydim

Telefonumu cüzdanımı ve yeni kimliğimi bu çantaya koydum

Ve alya ablayla mert abi yi hazırlanmış mı diye salona gittim düşündüğüm gibi ilk ben hazırlanmıştım bundan istifade telefonumu biraz karıştırmak istedim ve kendimi 2 li koltuğa attım çantamdan telefonu çıkarınca ilk öncelikle kişiler e girdim kimsenin kayıtlı olmayacağını düşünmüştüm ama 3 kişi kayıtlıydı
Alya akarsu
Mert akarsu
Yetimhane
Bunları okuyunca alya akarsu yerine alya abla mert akarsuyaysa mert abi diye kaydettim ve telefonla biraz daha uğraştıktan sonra alya ablayla mert abi gelmişti alya abla biraz makyaj yapmıştı ve diz üstü bir mor bir elbise giymişti mert abiyse siyah pantolon ve yeşil
t-shirt giymisti onlarda gelince kot ceketimi giydim ve arabaya bindik
       ••••••••••1 saat sonra••••••••••
Hava limanına varmıştık yol boyunca çok sıkılmıştım ama hava limanına gelince bir oh çekmiş ve park ettikten hemen sonra kendimi arabadan attım ama çantamı almayı unuttuğum için tekrar kapıyı açtım ve çantamı aldım o sırada onlarda arabadan inmişti ve hava limanına doğru yürümeye başladık hava limanına girince çok heyecanlandım ama bu biraz kısa sürdü çünkü yanımıza bir kadınla adam geldi

- merhaba ayça hanım bu günkü pilotunuz ve hostesiniz biz olucaz lütfen bizi takip edin dedi

Ve onları takip etmeye başladık

- alya abla normalde de böyle mi oluyor

-nasıl yani

- bineceğimiz uçağın hostesi ve pilotu bizi buradan uçağa mı götürür

-hayır ayça kraliyet denge muhafızına özel ilgi verir ama bu 100 yıl 2 tane var neyse biz şimdi özel uçağa binicez ha bak geldik dedi

Ve etrafıma bakındım bir kapının önünü gelmiştik hostes kapıyı açtı  ve önden pilot  ve mert abi arkasından ben ve alya abla gittik bizim arkamızda da hostes vardı sonra uçağa bindik filmlerdekinden daha küçüktü ama sadece biz vardık bir koltuğa oturdum ve kemerimi taktım daha sonra hostes yanıma geldi ve bir şeyler gebeleri ama aklımda tuttuğum tek şey uçuşun 4 saat sürüdüğydü hostes gidince önüme döndüm ve televizyona benzeyen ekranı gördüm biraz karıştırınca içinde filmlerin olduğunu fark ettim ve  avangers end game yi izlemeye başladım film izlerken yemek geldi ve yemeğimi yedim yaklaşık 2 saat sonra tony ölünce çok üzüldüm galiba sonra üzüntüden uyuya kalmışım hostes beni uyandırmaya çalışıyordu bunu fark edince gözlerimi araladım ve hostesi gördüm benim uyandığımı giren hostes kendi koltuğuna oturdu bense yüzümü cama yasladım ve londra ya geldiğimizi fark ettim yukarıdan çok güzel görünüyordu  pilot birazdan iniş yapacağımızı söyleyince kemerimi taktım ve 13 dakika sonra yere indik londra hava limanina girince yanımız da sadece pilot yoktu mert abi biraz etrafina bakındıktan sonra yanımıza biri geldi ve mert abiyle konuşma ya başladı türkçe konuşmadıklarını anlamıştım ama ne konuştuklarını anlamadım biraz daha dinleyince konuştukları şeyi anlamıştım ama daha önce böyle bir dil duymamıştım ingilizce olmadigina emindim biraz düşününce bunun elementce olduğunu anladım bunu anladığım için kendime övgüler yağdırmaya başladım ama ben bu dili nasıl öğrenmiştim daha önce hiç duymamıştım bunları düşünürken alya abla bana seslendi

- ayça gel dışarıda araba bizi bekliyor

- tamam geliyorum dedim

ve onları takip etmeye başladım dışarı çıkınca az önce mert abinin konuştuğu adam bir arabanın önüne geçti ve

-buyrun ayça hanım dedi

Adam bu dediği şeyi türkçe dememişti ama anlamıştım ama nasıl olduğunu anlamadım ama ben de

- teşekkürler dedim

ve arabaya bindim galiba adam dediğim şeyi anlamışmıydı anlamadım ama alya ablayla mert abi arabaya binince çok şaşkın olduklarını anladım

- ne oldu

- o dili elementler akademisine girince konuşabilirsin yada sana biri öğrettiğinde ama sen kimseden bunu öğrenmedin nasıl konuştun

- bende bilmiyorum sadece teşekkür etmek istedim ve sözcükler ağzımdan döküldü

Bunu dedikten sonra alya abla sadece

- pekala

Demekle yetindi ve yaklaşık 15 dakika konuşmadık sessizliği bozan kişi şoför du

- ayça hanım yol biraz uzun orada abur cubur lar var dün sizin için prens ve prenses koydu yani genel olarak prenses

- teşekkürler ama bir şey soracağım prens ve prenses te mı var

- evet ayça hanım , çift yumurta ikizleri onlarda sizin gibi 16 yaşında dedi şoför

Şoför abi konuşurken abur cuburların olduğu yere bakıyordum prenses buraya her şeyi doldurmustu ama sadece elime jelibon poşetini aldım ve dışarıyı izlerken yedim adam bize londra'yı gezdiriyordu ama en çok dikkatimi çeken london eye ve harry potter la ilgili olan herşey di harry potter kitaplarım vardı ve onlara gözüm gibi bakardım şimdi londra ya gelmiştim harry potter in doğduğu yere bunları düşünürken şehir turu bitmiş bir ormanın içinde ilerliyorduk yaklaşık 45 dakika sonra ağaçlar biraz azaldı ve önümüze çok güzel bir saray vardı sarayın önündeyse   hizmetli olduğunu düşündüğüm kişiler vardı arabadan inince şoför de yanlarına geçti ve toplam 10 kişi vardı ve görevlerini az çok tahmin edebiliyordum 4 koruma 1 şoför 5 tanede hizmetli

Tam 1011 kelime oy vermeyi unutmayın:)

Özel Güçler AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin