11

708 44 0
                                    

SA Ben geldim :) Artık bölümler pazardan pazara gelecek biliyorsunuz ;) Ve lütfen ama lütfen şu bölümlere oy verin ama özellikle de yorum yapın arkadaşlar,sınır koymak istemiyorum lütfen beni zor durumda bırakmayın.Elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım sizler için ;) Ve fark ettiyseniz bölüm sonlarını heyecanlı ve güzel bitirmeye çalışıyorum ;) Bu da biraz öyle oldu ;) Ehm,artık okumaya geçebilirsiniz :D

Duyduklarım karşısında ne diyeceğimi bilememiştim.Hem şaşkın hem de kızgındım.Ağzım açık bir şekilde arkama döndüm ve olanlardan birşey anlamamış gibi bakan Zayn'e baktım."Cloe iyi misin?Telefondaki kim?" diye sorularını ard arda yönelttiğinde elimde ki telefonu kapatıp koltuğa fırlattım ve kendime geldikten sonra bağırmaya başladım."Neden bana o lanet olası videoyu çekenin Perrie olduğunu söylemedin!Neden bana o sürtüğü korudun!?" dediğimde şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.Bu ani tepkimi beklemediği için afallamıştı.Perrie eskiden Zayn'i seviyordu ve bizi ayırmak için her yolu denemişti.Zayn ise ondan nefret ediyordu ve beni seviyordu.Ama bu onu daha da delirtmişti.Bir keresinde beni balkondan itmeye kalkmıştı.Ta ki Zayn gelene kadar.Sonrasında ise icabına bakmıştık.Ve o günden sonra da karşımıza çıkmamıştı.Demek ki bir planı varmış ve o da buymuş.O sürtüğü bulup bunun hesabını soracağım ve ne olursa olsun bunun bedelini ödeyecek."C-cloe sen.." "Bana neden o orospuyu korudun Zayn neden!" "Tabiki de onu korumadım lanet olası ne saçmalıyorsun sen!Bunu nasıl öğrendin!Sikeyim!" diye adeta üzerime kükrediğinde sinirle ellerini saçlarına geçirdi.Bir şey söylemedim.Aklıma gelen fikirle komodinin üstünde ki arabamın anahtarlarını alıp kapıya yöneldim.Siyah botlarımı giyip kapıyı açtıtan sonra çarparak dışarı çıktım.Zayn ise arkamdan bağırmaya devam ediyordu.Hızlı davranıp kapıyı açıp sürücü koltuğuna yerleştim ve arabayı çalıştırdım.Dikiz aynasından arkaya baktığımda Zayn koşarak arabanın yanına geliyordu.Gaza yüklenip arabayı yönlendirmeye başladım.Arkama tekrar baktığımda Zayn'i göremedim.Derin bir nefes verdim ve o sürtüğe bunun hesabını sormak için daha da gaza yüklendim.

***

Beyaz lüks bir evin önünde durduğumda torpidodan silahımı çıkarıp belime yerleştirdim ve arabadan indim.Evet,bir silahım var.Ne olmuş yani?Ben de kendimi böyle koruyabiliyorum..Kapının önünde durup zile bastım ve yüzüme pis bir sırıtış yerleştirdim.Kapı bir kaç saniye sonra açıldığında karşımda yine o iğrenç Perrie vardı.Yıpranmış sarı saçlarını salmış,göz rengini ortaya çıkarmak için gözünün etrafını siyah kalem ve siyah farla boyamış,mide bulandırıcı bir şekilde gülümsüyordu.Beni fark ettiğinde yüzünde ki gülümseme yerini endişeye bırakmıştı.Daha fazla sırıtıp "Naber Perrie?" diye sakince sordum ve içeri girmek için bir adım attım ve omzuna çarpıp içeri girdim.Ellerimi arkada birleştirip topuklarım üzerinde döndüm ve ona bakmaya başladım.Bir kaç saniye daha kapıda aynı pozisyonda durduktan sonra kapıyı yavaşça kapattı ve bana doğru döndükten sonra "S-sen a-ama nasıl.." diye kekelediğinde bu sefer dişlerimi de gösterecek bir şekilde sırıttıktan sonra "Aaa..noldu?Şaşırdın mı yoksa?" dedikten sonra evi inletecek şekilde kahkaha attım ve ona doğru bir adım attıktan sonra beni taklit ederek bir adım geriledi."B-ben bir şey yapmadım." dediğinde "Ben bir şey yaptın demedim ki." dedim sakince.Biraz da sadistce.Dolan gözlerini tekrar bana çevirdiğinde "Git buradan yoksa polis çağırırım." dediğinde artık sinirimi tutamayacağımı anlayıp boğazını sıkıp duvara yapıştırdım ve belimden silahımı çıkarıp şakağına tuttum."Eğer öyle bir şey yaparsan,emin ol buradan sağ çıkamazsın.Aslında seni her koşulda öldüreceğim ama bu kadar kolay olmaz.Acı çeke çeke,işkenceyle öldürürüm seni.Gözünün yaşına bakmam.Sen bana ve Zayn'e acımadın Perrie.Ve sayende acıma duygum da yok oldu biliyor musun?" dedikten sonra sadistce kahkaha attım "B-beni r-rahat bı-bırak." dediğinde daha da boğazını sıktım "Bundan sonra ecelin olacağım ve her yerde beni göreceksin.Sana bundan sonra rahat.yok." dedim ve bedenini yere fırlattım "Tekrar görüşeceğiz Perrie." dedim ve evden çıktım.Arabama atlayıp ellerimi direksiyonda birleştirdim ve kafamı direksiyona koyup derin derin nefes aldım.Onu şu anda öldürebilirdim ve küllerini sigarama katıp içebilirdim fakat bunu hemen yapıp onu ödüllendirmek istemiyordum.Kafamı kaldırıp arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım.Telefonuma baktığımda 17 cevapsız arama ve 6 mesaj olduğunu gördüm.Hepsi de Zayn'dendi bu yüzden bakma gereği duymadım.Yaklaşık 10 dakika sonra sahil gibi bir yere geldiğimde arabadan indim ve kumlara basarak yürümeye başladım.Deniz kokusunu içime çekip kayalıklara yaklaştım ve birinin üzerine oturdum.Biraz kıçım acısa da aldırmadım.Sonunda o sürtüğü bulmuştum.Ve bunun bedelini ağır ödeyecekti.O da eninde sonunda diğer leşlerimin arasına gidecekti ve bundan kaçışı yoktu.Ben Zayn'e deliler gibi aşıkken o bizi ayırmıştı ve beraberliğinde de bir sürü felakete sebep olmuştu.Ve ben buna sessiz kalamazdım artık.Esen rüzgar yanaklarımı üşüttüğünde ağladığımı fark ettim.Elimin tersiyle yanağımı sildiğimde yanıma biri oturdu ve "Neden ağlayıp canımı acıtıyorsun ki?" dediğinde kafamı çevirip baktım,tabi ki bu kişi Zayn'den başkası değildi."Sen hep benim canımı acıtıyorsun ama onu n'apacağız?" diye sorduğumda bir süre gözlerimin içine baktı ve derin bir iç çekti.Tekrardan dolan gözlerimi kaçırıp denize baktım."Biliyorum,ve bu canımı o kadar çok acıtıyor ki.Ben seni tekrar üzmemek için söylemedim Perrie olduğunu.Cloe,ben artık senin üzülmeni istemiyorum." dedi ve ellerini yanaklarıma koyup alnımdan öptü.Ellerini itip konuyu değiştirmeye çalıştım."Beni nasıl buldun?" dediğimde o da önüne döndü "Nereye gidersen git seni bulurum Cloe.Benden kaçışın yok." dediğinde gözlerimi devirdim."Nereye gittin?" diye sorduğunda anlamadım der gibi baktım."Evden çıktıktan sonra nereye gittin Cloe?" diye sorusunu yinelediğinde "Seni ilgilendirmez." dedim.Elalarını sinir bürüdüğünde biraz korkmuş olsamda çaktırmadım.Çenemden tutup beni kumlara fırlattığında biraz canım yansada bir şey söylemedim çünkü şu an tamda üzerime geliyordu."Ne yapıyorsun be!" dediğim sırada üstüme çıktı ve bacaklarını iki yanıma koyup ellerimi kafamın üstünde birleştirdi."Beni ilgilendirmez öyle mi?!" diye kükrediğinde korkudan dudağımı kemirmeye başlamıştım.Bakışları dudaklarıma kaydığında,eş zamanda dudaklarıma yapıştı.Bir süre karşılık vermediğimde ayrıldı ve "Sen benimsin.Ve yaptığın her şey beni ilgilendirir anladın mı!?" diye kükredi.Cevap vermediğimde "Anladın mı dedim!" diye tekrardan bağırdı."Evet."dediğimde tekrardan dudaklarıma yapıştı.Bu sefer kendimi tutamadım ve karşılık vermeye başladım.Bir elimi ensesine koydum,diğer elimi ise gece karası saçlarına.O kadar sert öpüyordu ki dudağım acımaya başlamıştı ama umursamıyordum.Dili dilime temas ettiğinde istemsiz inledim.Sırıttığını gerilen dudaklarından anlayabiliyordum.Alt dudağımı emmeye başladığında tişörtümün eteklerini kavrayıp kafamdan sıyırıp bir kenara attıktan sonra pantolonumun düğmesini bulup açtığı sırada durdum.Bunu yapabilecek miyim bilmiyordum.Onu hala affetmemiştim ve bunu yapmam doğru değildi."Bebeğim bir şey mi var?" dediğinde gözlerime merakla bakıyordu."Üzgünüm." diye geceye uygun fısıldadığımda yerden kalkıp tişörtümü aldım ve arabama ilerlemeye başladım.Onu affedecek miydim bilmiyordum.Kafam hala çok karışıktı.Anahtarı kontağa takıp çalıştırdım ve eve doğru sürmeye başladım.

Brave ZMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin