28

253 20 7
                                    

Evet arkadaşlar sonunda yb geldi! Birazcık geç gelmiş olabilir kabul şşghlşjl Ama yorum ve vote sayısı baya düşüktü :/ Beğeneceğinizi umduğum bir bölüm ama ummadığım da bir bölüm oldu şöhşöjşjk Neyse çok konuşmayacağım. Bu bölüm için +10 yorum ve bolca vote istiyorum. Yoksa bölüm biraz daha geç gelecek. Bu arada gelecek bölüm için kafamda fena fikirler var haberiniz ola lxlşxdlöx Bölüme geçebilirsiniz

Zayn'in Ağızından

''Hasiktir!''

Gördüklerim kanımı dondururken bir kez daha ağız dolusu küfür ettim. Jay iti benimle oyun oynuyordu. Ve elinde her şeyi bitirebilecek bir koz vardı. Cloe'nin ölü sandığı kız kardeşini öldürmüştüm. Ama bir nedenim vardı. En kötüsü, Jay piçi bunu biliyordu. Ve Cloe'ye söylemesi an meselesiydi.

''Siktir Zayn! Cloe bunu öğrenmemeli!''

Liam'a alay dolu bir bakış attım.

''Hadi ya! Ben de hemen şimdi gidip söyleyecektim.''

Alayla konuştuğumda telefonu çaldı. O telefonu cevaplarken ben arabaya doğru ilerliyordum. Arka koltukta oturan Mel'e bir bakış attım. Ardından kapımı açtım ve koltuğa yerleştim. Cebimden sigara paketimi çıkardım,içinden aldığım bir dal sigarayı dudaklarım arasına yerleştirdim. Çakmağımı çakıp yaktım. İçime çektiğim zehri dışarı üflerken aklımda sadece tek bir şey vardı. 

Cloe.

Şu an ne yapıyordu, canı yanıyor muydu bunların hiçbirini bilmemek canımı daha da sıkıyordu. Her seferinde düşmanlarım iznimi buluyor dahası Cloe'ye zarar veriyorlardı.
Artık bundan sıkılmıştım. Onun saçının teline zarar gelse, ben yanıyordum. O ise yıkılıyordu. Geçmişte yaşadıklarımızın cezasını hala ödüyorduk. Ve ben Zayn Malik buna bir çare bulmalıydım. Uzun zamandır beynimin içinde dönüp duran bir fikir vardı.

İkimize de ağır gelecek bir fikir.

Ama artık elimde başka seçenek yoktu. Ya oynayacak Cloe'ye daha fazla zarar gelmesine izin verecektim. Ya da,

Geri çekilecek ona bir şey olmasına engel olacaktım.

''Dostum arayan Paul'dü. Jay'in tüm depolarına bakmışlar. Uçakları ve jetleri henüz kalkışa geçmemiş. Yani bu da demek ki hala buradalar ve bir de şehrin diğer yakasındaki evinde saklanabileceklerini tahmin ediyoruz. Adamlarımız yola çıktılar. Daha fazla vakit kaybetmeyelim. ''

Söyledikleriyle beni düşüncelerimden koparan Liam'a başımı salladım. Demek henüz Washington'a gitmemişlerdi.

''Güzel.'' diye mırıldandım.

Liam'ın kapıyı açıp koltuğa yerleşmesini bekledim. Kafamın içindeki düşünceleri kovarken arabayı çalıştırdım.

***

Uzun bir yolculuğun ardından sonunda varmıştık. Bu süre zarfında tüm sinirimi depolarken bir yandan da sonunda Cloe'me kavuşacağım için huzurluydum. O Jay piçini öldürmeyecektim. Onun için daha iyi planlarım vardı.

Ayrıca hala beynimin içinde dönüp duran fikir canımı daha da sıkıyordu. Her defasında bu fikir kalbime bir bıçak misali saplanıyordu. Tekrar aklıma geldiğinde dışarıya havayı delmek istercesine bir nefes verdim.

''Dostum, inmeyecek misin?''

Liam'ın doğrulttuğu soru üzerine ona döndüm. Dışarıdaydı ve arkasında çocuklar ile adamlarımız vardı.

Torpido gözünü açıp silahımı ve çeşitli bıçaklarımı aldım. Arkamı dönüp Mel'e baktım.

''Sen inebilirsin bir şey olursa da kendi başının çaresine bak.''

Brave ZMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin