"Ciddi ciddi göndermesini beklemiyordum..."
Chuuya mektupla beraberinde gelen marka şarapla bir süre bakıştı. Elbette ki yine mektubu reddedecekken şarabı görmesi ona daha cazip gelmişti. Hem... uzun süredir birileriyle konuştuğu yoktu, değil mi?
Salonun ışığını yakıp şapkasını masanın üzerine koydu. Karanlıkta durmaya alışmış gözlerini biraz kırpıştırıp balkona geçti ve duvara sırtını yaslayıp şehrin ışıklarını bir süre seyrettikten sonra gerindi. Kadehe gerek duymadan şarabın mantar tıpasını açtı ve şişeyi başından aşağı dikip büyükçe bir yudum aldı.
"Bakalım gene ne saçmalayacak bu piç?" Zarfı açıp içindeki kağıdı çıkardı ve yavaşça kayıp yere oturdu.
"Sevgili turuncu saçlı cüce,
Öncelikle tabiki mektubu al diye yanında şarap göndermedim. İkinci olarak sürekli sana yaşama amacımı ver falan diyemem değil mi? Nasıl olduğunu sormakla da mektuba başlayamam, çünkü her gün kendini güçlü tutmak için herkesten uzak bir şekilde yaşıyorsun ve hislerin her gün aynı. Ve, mektubunda normal bir insan gibi nerden adresimi buldun ve beni nereden tanıyorsun diye de sormadın. Gerçekten anlam veremiyorum sana. Anlam veremediğim çok fazla yönün var. Örneğin bu berbat şapkaları nereden buluyorsun? Ah, bak sorunca yazacak şeyler aklıma geldi. Bundan sonra her mektubumda sana bu garipliklerini soracağım. Çok uykum var ve uyumak istiyorum ama bu uyku ölüm uykusu olsun istiyorum, ne yapmalıyım? Her sene kırmızı kıyafetli göbekli ve bacadan ya da her nereden giriyorsa çocukların dileklerini gerçekleştiren ihtiyar adamdan noel hediyesi olarak beni zarif parmaklarıyla boğacak güzel bir kadın istiyorum diyorum ve gönderdiği şey hep Akutagawa oluyor. BU NE KADAR ÜZÜCÜ BİLEMEZSİN BİLE! HAKSIZLIK BU! AKŞAMLARI YATMADAN ÖNCE ÜZERİMİ DE ÖRTÜYORUM AMA İNATLA HEDİYEMİ YOLLAMIYOR BANA BU İHTİYAR! Öhm. İyiyim. Daha fazla demek istediğim şeyler var ama bir mektupta hepsini yazarsam konuşacak şeyim kalmaz. Saat sabah 4 olmuş bile. Artık yatmam gerek... ÖLÜM UYKUSUNA! En kısa sürede cevap yaz, olur mu? İyi geceler~
-Ölüme platonik yakışıklı bir çocuk."
Bir süre kağıtla bakışıp sonra kağıdı yere fırlattı ve üzerinde tepindi Chuuya. "Ben kısa değilim! Başkaları fazla uzun sadece! Ortalamayım ben!" Sonra da şarap şişesine uzanıp yeniden dudaklarına götürdüğünde şarabın çoktan bitmiş olduğunu fark etti. "Pekala... Cevap yazacağım. O da şarabı beğendiğim için."
İç çekip gün batımı eşliğinde masaya geçti ve beceriksizce birkaç şeyler karalayıp sildikten sonra sonunda istediği gibi bir şeyler yazabildi, pardon yazmaya çalıştı.
****
Eağ... Bunca zaman boyunca yb atmadığım için üzgünüm ;-;... Sadece birkaç milyon kere yazıp sildim ve en başından yazma çabalarına devam ettim ve ta da! Sonunda berbat bir yb!! Yeey! Birkaç yıl sonra gelecek olan yb ile görüşmek üzere~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reason To Live|| Soukoku
Fanfiction"I need a reason to live... Would you be my reason, Chuuya?" Pen friends// Dazai & Chuuya// Soukoku