İkisi de kendi kağıtlarına yaşadıkları zorluklarını, korkularını yazmışlardı. Ve katlayıp o kağıtları saklamışlardı. Sabah o kağıtları yırtıp atacaklar ve zorlukları bu ormanda bırakıp gideceklerdi.
Saat bir hayli geç olmuştu. Yewon esnemeye başlamış, Yoongi'nin de gözleri kapanmaya başlamıştı.
Yoongi lafa atılmıştı..
"Sabaha kadar buradayız. Uykun gelmiş gibi görünüyor. Nasıl olsa battaniye ve yastık var. Sen uyu."
"Peki sen ne yapacaksın? Sen de yorgun ve uykulu görünüyorsun?"
"Ben idare edebilirim."
"Olmaz öyle ama ben rahat edemem. Ben uyurken sen böyle nasıl duracaksın? Sen de yat. Çadır geniş. Aramıza mesafe koyacak şekilde ikimizde uyuyabiliriz."
Yoongi çadıra bir göz gezdirmiş ve başını sallayarak onaylamıştı. Yewon yastığı ve battaniyeyi ayarlamış çadırın en uç köşesine yatmıştı. Yoongi önce biraz afallamış, ne yapacağını şaşırmış sonrasında o da çadırın diğer ucuna yatmıştı. İkiside birbirine bakıyordu. Yewon utanmış hemen gözlerini Yoongi'den ayırmıştı. Yanakları kızarmıştı bile. Yoongi bunu anlamış ve hafiften gülümseyerek onu izlemeye devam etmişti. Ardından "iyi geceler" demişti. Yewon'da karşılık vermiş "iyi geceler" demişti. Ve artık yorgun gözlerine dayanamayarak uykuya yenik düşmüştü.
Yoongi normalde hemen uykuya dalabilen biriyken uyuyamamıştı. Aslında çokta uykusu vardı. Ama garip hissediyordu. Hiç bilmediği bir yerde, ilk defa sohbeti olduğu biriyle yan yana yatıyordu. Program başlamadan önce çokça şikayet etmişti, çokça ne yapacağını düşünmüştü ama şuan bir nebze rahatlamıştı. Yewon'nun sahne adıyla Umji'nin utangaç, uyumlu, sakin tavırları onu rahatlatmıştı. Yewon iyi biriydi, bunu hemen anlamıştı. Gözlerini çadırın tepesine dikmiş bunları düşünürken tekrar kafasını yan çevirip Yewon'a bakmıştı. Tüm sakinliği ile uyuyordu. Enteresan şekilde onu içinin huzur kaplamasına neden olmuştu Yewon. Bunu başarabilen ilk kişiydi. Bu yüzden Yoongi bir nebze de şaşkındı.
Yewon'un üzerinden battaniyenin kaydığını görünce yerinden kalkıp onun üzerini sıkıca battaniye ile sarmıştı ve yeniden yerine uzanarak gözlerini kapatmıştı. Artık uyumalıydı!..
Sabah olduğunda Yoongi ve Yewon huzur içinde uyuyorlardı. Kuş cıvıltıları duyuluyordu. Ancak onların uykularını bölen şey kuş cıvıltıları olmadı. Zile benzeyen bir ses olmuştu. İkiside o sesle gözünü aniden açmıştı ve bammm! İkiside birbirlerine çok yakındı. Yüzleri ve bedenleri birbirine dönüktü. Yewon'un bir eli Yoongi'nin yüzünde, Yoongi'nin bir eli ise Yewon'un belini sarar şekildeydi.
İkiside kendine gelir gelmez ellerini çekip kalktılar.
İlk lafa Yewon atılmıştı.
"Özür dilerim, yani ben... Aslında çok dağınık yatmam ama çok yoruldum herhalde. Farkında değildim."
Diyerek elini göstermişti kaldırarak olanca şirinliğiyle. Yoongi onun bu haline gülümsemek istese de o da kendisini açıklama hissi duymuştu.
"Sorun değil, bende özür dilerim. Yani uyurken ne yaptığımı pek bilen biri değilim."
Yewon gözlerini büyülterek bakmıştı.
Yoongi daha da telaşlanmış yanlış anlaşılmamak için tekrarlamıştı.
"Hayır hayır yani elimi kolumu nereye koyduğumu bilmem. Hareketli yatarım."
Yoongi daha da batıyordu sanki. İçinden "ne demek elini kolunu nereye koyduğunu bilmemek! Kız daha da yanlış anlayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Got Married
Fanfiction"Tek bir şart var bu program için Kim Yewon. Bu programdaki partnerine aşık olmayacaksın ve onunla dışarıda bir ilişkin olmayacak." Yewon şaşkındı. Ama zaten her şey bir senaryodan ibaret olmayacak mıydı? "Tabi, aşık olmak yok." *** "Yoongi yalnız...