un

849 100 799
                                    

Harry valizlerini ve kitaplarını doldurduğu arabayı iteklerken ablasını takip ediyordu.
"Gemma!"
İki kardeş duydukları seslenişle sesin geldiği yöne dönmüşlerdi. Gemma yakın arkadaşlarının olduğu gruba doğru koşarken Harry iki yük arabasının yanında öylece dikiliyordu.

Gemma uzun boylu iki erkeğe ve yanlarında kısa kalsa da ablasından uzun olan kıza sarılmış ve sohbet etmeye başlamıştı. Harry için, trende tek kalacağını anlamak zor değildi. Oflayarak arabanın tutacağına yaslanmıştı.
"Perona nasıl geçildiğini biliyorsun, okulda görüşürüz!"
Ablası yanına gelip hızla yanağını öpüp arabasını da alarak uzaklaşmıştı. Ne güzel!

Harry yanaklarını şişirerek oflamaya devam ederken bir yandan da ceplerinde biletini arıyordu. Kendi arabası büyük bir gürültüyle bir diğer yük arabasına vurduğunda yerinde sıçramıştı. Sarışın oğlan eşyaları düşmesin diye arabanın üstüne yatmıştı. Harry onun görüntüsüne gülmek istese de sakarlığının üstüne bir de çocuğa gülerse çok ayıp olurdu.

"Özür dilerim, benim hatam. Önüme bakmıyordum."
Sarışın olan sanki o özür dilememiş gibi kahkaha atmaya başlamıştı. Harry gülmemeye çalışsa da çocuğun enerjisi ona da geçmişti. Kahkahalarının sonunda mavi gözlerinde gülmekten biriken yaşları silip elini Harry'e uzatmıştı.
"Önemi yok. Ben Niall. Tanışabileceğin en sakar insanlardan biriyim ve ilk defa sakar olan kişi olmamak çok iyi hissettiriyor!"
O tekrar güldüğünde Harry de utangaç bir gülümsemeyle kendisine uzatılan eli sıktı.

"Ben de Harry, tanıştığımıza memnun oldum Niall."
Sarışın oğlan gülmemeye çalışarak olmayan göz yaşlarını siler gibi yapmıştı Harry'nin cümlesiyle.
"İlk defa adımı ilk seferinde doğru okuyan biri. Tanrım, çok teşekkürler."
Harry onun kötü oyunculuğuna gülünce Niall da gülmüştü.

"9¾ peronunu buldun mu? Ben kayboldum çünkü."
Niall güldüğünde Harry de gülümseyerek başını sallamış, dokuz ve onuncu peronların olduğu tarafa yürümeye başlamıştı.
"En sevdiğin yemek ne?"
Harry, neşesi hiç eksilmeden yanında ilerleyen oğlana döndü.
"Taco sanırım. Seninki?"
Niall sanki o çok ağır bir hakaret etmiş gibi gözlerini büyüttü.
"Ben ve yemeklerde ayrım yapmak? Ew!"
O yüzünü ekşittiğinde Harry kıkırdamıştı.

Harry 9 ve 10. peronların numaralarının yazdığı duvarın önünde durunca Niall da durmuştu.
"Burası mı?"
Sarışın çocuk kafasının karıştığını belli eden bir yüz ifadesiyle sorduğunda Harry gülümsedi. Yanlarından geçen kendilerinden büyük bir öğrenciyi gösterdi, yük arabasından tanımıştı.
"İzle."

Genç oğlan duvara koşmaya başladığında Niall ağzını açıp tam bağıracaktı ki Harry kendini rezil etmemesi için ağzını kapatmıştı. Genç büyücü ve arabası duvara toslayacağı yerde yok olduğunda, Harry elini çekse de Niall öylece kalakalmıştı.
"Tüm ailem büyücü ama ben hiç böyle bir şey görmedim."
Niall gözlerini kırpıştırarak söylediğinde Harry gülmüştü.
"Benim ailemdeki tek büyücü benim sanırım, ablam bir cadı."

Bu sarışının daha da şaşırmasına sebep olmuştu.
"Muggle doğumlu musun?"
Harry, o bu kadar şaşırınca çekinip gözlerini kaçırmış ve yavaşça başını sallamıştı.
"Dostum, bunu bu kadar açık söylemesen iyi olur. En azından güvenmediğin insanlara söyleme. Bazı safkanlar bununla ciddi anlamda uğraşıyorlar."
Harry kafasını ona çevirmeden kafasıyla onaylamıştı. Niall arkadaşının moralinin bozulduğunu görünce kolunu onun omzuna atmıştı.

"Hey, bak ben de safkanım ama peronun yerini bile bilmiyorum. Üzülme."
Harry onun kendisini güldürme çabasıyla gülümseyip omzundaki eli sıkmıştı. Eliyle tuğla duvarı sarışın gence işaret ettiğinde Niall maratona hazırlanır gibi hazırlanmış ve koşmaması gereken bir hızla koşmuştu. Harry hemen arkasından koşsa da Niall çoktan 9¾ peronunun duvarına arabasını vurmuştu. Harry bu sefer kendisini tutamayıp kahkaha atarken Niall elini alnına vurmuştu.

Interdites |One Direction X Hogwarts|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin