Şarkıyı açarak okuyun.
4 yıl sonra
MELİS
Oğuz beni terkettikten sonra bir kaç yıl kendime gelemedim. Doğrusunu isterseniz onu hala seviyorum.
Ve hala acı çekiyorum. Tam mutlu oldum derken her şey alt üst olmuştu.
Bu zor süreçte arkadaşlarım beni hiç yalnız bırakmadı. Ve Cem...
Tam dört yıldır peşimden koşuyordu.
Mutlu olmam için her şeyi yapıyordu.
Oğuz, o seninle oyun oynuyor, demişti. Sağ gösterip sol vurmak diye buna deniyor galiba. Hayat beni çok yormuştu. En son ne zaman kahkahalarla güldüğümü hatırlamıyorum bile.
Şimdi ne mi yapıyorum? Artık beni gerçekten seven kişilere önem veriyorum ve Cem'le evleniyorum. Zaten ruhum yoktu sadece bedenden ibarettim.
Tüm hazırlıklar yapılmıştı. Nikah memuru gelmiş biz de masaya oturmuştuk. Gözüm kapıya takılmıştı.
O neden gelmişti ki buraya? Gidip onu dövmek istiyordum. Ama yapamazdım. Gittikçe bize doğru yaklaştı. Şu an hiçbir şey duymuyordum. Sadece onu izliyordum ki memurun dedikleri bile bir cızırtı gibi geliyordu.
Gelen Emel'di. Bir anda arkasından da polisler gelmeye başladı. Emel'in saçı başı dağınıktı ve yüzünde morluklar vardı. Polisler yaka paça Cem'i götürmüşlerdi. Bense öylece Emel'e kilitlenmiştim.
"Melis, ben..ben özür dilerim. Sana her şeyi anlatacağım. Durum bildiğin gibi değil." ağlayarak bunları söylemişti. Bense öylece ona bakıyordum. Kendime bir türlü gelemiyordum.•••
Eve gelmiş Emel'in her şeyi anlatmasını bekliyorduk.
Önündeki sudan bir yudum içip konuşmaya başladı.
"Lütfen sözümü kesmeden dinleyin.
Çok üzgünüm. Melis, biz Cem'le iş birliği yaptık. Ben Oğuz'u seviyordum, Cem'de seni. Belki de takıntıydı. Cem sizin evleneceğinizi duyunca, Oğuz'u kaçırıp benimle olmasına ikna edeceğiz ya da zorla, dedi. Benim gözüm o zaman Oğuz'dan başkasını görmedi,olsun da nasıl olursa olsun,dedim. Cem'in babası çok kötü biri. Mafya gibi.
Düğün günü Oğuz'u, Cem'in adamları kaçırdı. Depo gibi bir yerdeydik.
Oğuz bir türlü kabul etmiyordu. Elini kolunu bağladılar. Ben sadece izliyordum. Bir yandan da Cem'e canını yakmayın diyordum." duraksadı. Sessizce göz yaşlarım intihar ediyordu.
Sudan bir yudum daha alıp devam etti.
"Oğuz en sonunda kabul etmişti. Çözün beni,dedi. Çözmeleriyle Cem'e saldırdı yumruklarla girişti. Tek başına yetemedi tabi onun adamları Oğuz'a öyle vurmaya başladılar ki. İzleyemedim. Durun, diye bağırdım. Cem durmalarını emretti. Oğuz kendinden geçmişti. Onu yine sandalyeye bağladılar. Semih'e mesajı atan Cem'di. Ben artık istemiyorum,dedim. Bırakalım gitsin. Ben böyle olacağını nerden bilebilirdim ki? Çok pişman oldum. Ben öyle deyince Cem, onu bırakırsak Melis benim olmaz, dedi. Bir anda psikopat gibi bir şey olmuştu. Bana da güvenmeyip Oğuz gibi bağladılar.
Cem babasını aradı ne yapacağız diye. Babası geldi. Oğuz'a,beni hatırladın mı delikanlı, dedi. Oğuz yüzüne tükürünce çok sinirlendi." Emel bir yere odaklandı ve gözünden yaşlar akmaya başladı. Hıçkırıklarla devam etti.
"Öldürün onu, dedi. Yalvarmaya başladım. Yapmayın diye. Cem de engellemeye çalıştı ama babası kabul etmedi. Onu götürdüler. Giderken, Melis asla senin olmayacak, diye bağırdı. Kaçabilsin diye öyle dua ettim ki. Sonra..sonra silah sesi geldi. Bizden başka kimse duymadı o silah sesini. O kadar uzaktaydık ki. Kimsenin olmadığı bir yerdi. Hepsi benim yüzümden. Şu dört yıl beni yanlarında tuttular sırf gelip her şeyi bozmayayım diye. Beni öldürmediler çünkü Cem istemedi. Sürekli yer değistiriyorduk. Cem seninle evlenecek diye çok mutluydu ben de bundan faydalanıp şehire gelmek istedim adamların gözetimi altında. Kaçmayı başardım. Direk polise gittim." duyduklarım da neydi böyle?
Oğuz, sevgilim nerdesin? Sen ölmedin değil mi? Ben gerçekten unutmadım seni. Çık gel hadi. Beni terketmiş ol ama ölmüş olma.
Oğuz'un dedikleri aklıma geldi.
"Bizi ancak ölüm ayırır anladın mı beni? Ben sana aşık oldum. Bırakmam asla. Bunu unutma tamam mı?"
Gözüm kararmaya başlamıştı.•••
Evimize geldim sevgilim. Yüzüğümü tekrar taktım. Anılarımız canlanıyordu. Fotoğraflarımıza baktım. Gözümden yine yaşlar akıyordu.
Oğuz'un defterini elime aldım. O benden sakladığı. Her şey yazıyordu.
Cem'in, babasının nasıl biri olduğu.
Defterin ortasında bir şey farkettim. Fotoğraf vardı. Benim fotoğrafım. Uyurken. Gizlice çekilmiş bir fotoğraf. Arkasında 'Ben aşık oldum hem de en güzelinden.' yazıyordu.
Fotoğrafı kenara koydum. Deftere bir şeyler yazılmıştı.
' Karşımda masumca uyuyor. O çok güzel be. Artık onu üzmeyeceğim hem de hiç. Bırakmayacağım da. Onunla evlenmek istiyorum. Kızımız benim zekamı onun da güzelliğini alsın. Erkek olursa da hem benim zekamı hem de yakışıklılığımı. Sonuçta annesinin zekası biraz kötü. Eğer bunu okuyorsan kızma. Saf kadınım benim. Sen benimsin. Eğer bir gün benden gidersen buna dayanamam ama gitme de demem. Ben ömrümün sonuna kadar seni sevmeye hazırım. Hiçbir zaman ağlama tamam mı? Seni hep mutlu edeceğime söz veriyorum. Eğer bir gün bana bir şey olursa mutlu olmaya devam et. Anneme,babama ve kardeşlerime iyi bak. Seni seviyorum.'Göz yaşlarımı tutamıyordum. Sanki öleceğini önceden hissetmişti. Sevgilim ben de seni seviyorum. Hem de ilk günkü gibi. Başkasını sevemem.
Ve aşk kazanmıştı; ne adam vazgeçmişti kadınından,ne kadın vazgeçmişti sevmekten.
Sonunda roman bitti. Buraya kadar geldiysen küçük bir yorum bırakmayı ihmal etme♡
Yeni yazmaya başladığım romana bakmaya ne dersin?
'VAVELYA' profilimden ulaşabilirsin.
![](https://img.wattpad.com/cover/97308240-288-k308558.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE SEVGİLİM (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilSahte bir sevgili ne kadar kötü olabilir ki? Zorunda olmak dünyanın en kötü şeyidir aslında ama bir zorunluluk benim aşık olmama sebep oldu. İlk önce pek anlaşamadık hala anlaşamıyoruz neyse ya lafı kısa keselim zaten gelince görürsün ;) Küçükken y...