Police and Gazetteer // Chanbaek

⛓️İlk Gün- Part 1⛓️

-Baekhyun-

Maalesef yataktan istediğim gibi dinlenmiş bir şekilde kalkamadım.
Yatmadan önce intihar olayıyla ilgili bir kısım notlar almış ve onları tekrar tekrar gözden geçirmiştim.Sanırım kafamda bin bir düşünce olunca uyuyamıyorum.

Babam yaşasaydı bu durumu "Kafanda kırk tane tilki var, kırkının da kuyruğu birbirine değmiyor." diye özetlerdi.Canım babam...

Düşüncelerimi bir kenara atıp hızlıca
Not defterimi, kayıt cihazımı, fotoğraf makinemi ve çalıştığım dosyaları alıp  öğrencilerin okula gittiği saatlerde evden çıktım.

Gece kasıntı Park beni aramış( Numaramı Bay Kyungsoo vermiş olmalıydı.) ve sabah Jennie'nin öğretmenlik yaptığı okulun yanındaki parkta buluşmamızı söylemişti.

Bir iki ters cevap verip sonra da kabul edip telefonu kapatmıştım.

Hızlı adımlarla buluşacağımız yere doğru adımlamaya başladım. Vardığımda kas yığınının beni bankta beklediğini gördüm. Çok bekletmeden yanına gittim. Yüzüne kısa bir bakış atıp fazla zaman kaybetmeden hemen işe başlamamız gerektiğini söyledim.

Beni baştan aşağı iyice bir süzüp sırıtarak onayladı ve önden önden okula adımlamaya başladı.

Şeytan diyor ki o sırıtan ağzının ortasına yumruğu geçir.
Ama şeytan diyor ben demiyorum.
Bildiğiniz gibi ben çok sakin bir insanım.

Bende zaman kaybetmeden peşinden takip etmeye başladım.

Sora sora müdürün odasını bulduk. Kapıyı tıklatıp nazik bir biçimde odaya girdik. İkimiz de karşılıklı sandalyelere otururken müdürle olay hakkında konuştuk. Ona bu olayı araştırmak istediğimizi Jennie'nin öğretmen arkadaşlarıyla konuşup konuşamayacağımızı sorduk. Olumlu cevap alınca da kısa bir teşekkür ederek odadan ayrılıp öğretmenler odasının yolunu tuttuk.

Chanyeol' le yan yana öğretmenler odasına yürürken ne kadar uzun olduğunu yeni fark ettim. Gerçekten bana bücür demekte haklıymış ama kimse boyu hakkında dalga geçilmeyi hak etmez değil mi?

Öğretmenler odasına girdiğimizde öğretmenlere bir selam verip onlarla görüşme talebimizi ilettik.

Hepsinde genel bir üzüntü hâkimdi ama neden geldiğimizi söyleyince bizimle görüşmeyi kabul ettiler.

İlk görüştüğümüz kişi yaşlı bir öğretmen hanımdı. Olaya nasıl üzüldüğünü uzun uzun anlatmak istese de ben araya girdim ve sorularımı hızlıca sıraladım. Sonuçta yapacağım haberde hiçbir şeyin eksik olmasını istemezdim değil mi?

Bu sırada her seferinde teşekkür etmeyi de ihmal etmedim. Çünkü Mary adındaki bu öğretmenin nesli nezakete çok önem veriyordu.Bunu biliyordum.

"Sizinle yakın bir ilişkisi var mıydı" diye sorunca Bayan Marry,

"Yani vardı da... Tabii ki bu yakın ilişki aynı yaşlardaki iki kişinin dostluğu derecesinde değildi. Daha çok benden bir şeyler öğrenmek isterdi. Mesleki tecrübelerimden faydalanmak gibi bir arzusu vardı." Dedi derin derin iç çekerek

"Ah canım kızım! Bunu kendine nasıl yaptın?" diye söylendi.

O sırada Chanyeol lafa atladı.

"Peki, size bir sorununu, derdini, ne bileyim herhangi bir sırrını söylemiş miydi?"

"Yoo hayır ama son zamanlarda üzgün bir hâli olduğunu gözlemledim. Yani bazı günler okula ağlayarak geldiği belli oluyordu. Yine de böyle bir şeye teşebbüs edeceğini düşünmezdim."