⛓️İlk Gün-Part 2⛓️

35 9 3
                                    


Chanyeol

Sehun ve Luhan ile gerçekten iyi anlaşacak gibi duruyordum. İşlerine rağmen bu kadar neşeli olmaları gerçekten beni hayrete düşürmüştü. Bu soğuk bedenler arasındaki sıcak kalpler tebrik edilmeye değerdi.

Biraz daha hâl hatır sorduktan sonra geliş sebebimizi açıkladık. Onlara Jennie'nin intiharını ve biz verilen görevi anlattık.

"Şu bizim yirmi yedi numaradan bahsediyor" dedi Sehun Luhan'a

Ölüleri koydukları dolap numaralarından komşularıymış gibi söz ediyordu.

"Evet hatırladım. Otopsiden çok şey beklemeyin. Size ilginç bir hikâye yazdıracak kadar malzeme yok canım. Her şey intiharı destekliyor. Zaten polislerin cesedi bulduklarında çektikleri fotoğrafları görmüşsünüzdür. Size açıklamama bile gerek yok" dedi Luhan.

Neyi kastettiğini biliyordum. Birinin kendisini asarken attığı düğüm ile başkasının attığı düğüm farklıydı. Ayrıca atılan düğüm, profesyonelliğin ya da aceleciliğin izlerini taşırdı. Üstelik üzerinde katilden izler bile bulunabilirdi. Bunlar da olayın boyutu hakkında çok net ip uçlarını ortaya koyabilirdi. Büyük olasılıkla Luhan "Jennie kendi ipini kendisi hazırlamış" demek istiyordu.

Baekhyun'a dönüp "Yirmi yediyi görelim mi?" dedim.

Baekhyun onayladıktan sonra Luhan, "Tabii ki!" dedi ve ellerindeki tek kullanımlık kanlı eldivenlerden kurtuldu. Yeni eldivenleri taktı. Sehun' la birlikte kızı boş masalardan birine taşıdılar. Tam onlara yardım edecekken Baekhyun tarafından durduruldum.

Bana doğru yaklaşıp, "Ölülere başkalarının dokunmasından hoşlanmıyorlar. Bu iki delinin kendine özgü kuralları var " dedi.

Anlar biçimde kafamı sallasamda gerçekten bir şey anlamamıştım. Bu çift gerçekten çok garipti.

Bir kaç dakika sonra Sehun' la Luhan kızın cesedini masaya koyup bize döndüler. Merakla cesede doğru yaklaştım. Normalde işim gereği cesetlere bakmak normal olsada her seferinde içimde bir acıma duygusu olurdu. Sanırım bu işin en çok da bu kısmını sevmiyordum.

Yavaşça eğilip cesede baktığımda bu kadar genç bir kızı kaskatı kesilmiş halde cansız yatarken görmek kalbimde bir sızı oluşturdu.

Zavallı besbelli henüz ya 22 ya 23 yaşlarındaydı. Ölümünün üzerinden çok geçmemişti ama ölüm onu eskitmeye başlamıştı bile.

Ben hâlâ cesedin başında durup zavallı kız için üzülürken yanımda bir harekelilik hissettim. Dönüp baktığımda gelen kişinin Baekhyun olduğunu gördüm.

O da hüzünlü gözlerle cesedi incelerken konuştu.

"Zavallı kız. Kim bilir ne yaşadı da intihar etme gereği duydu"

" Ne yaşadıysa onu derinden sarsmış olduğu belli. Yoksa bir insan neden durup dururken canına kıyar ki"

Kafasını sallarken cevapladı.

" Bu olayın altında bir şey olduğu kesin Seninde dediğin gibi insan canına sebepsiz yere kıymaz ve bu sebep her ne ise onu bulmamız lazım Chanyeol bu davayı basite alıp geçemeyiz."

Bana ilk defa ismimle seslenmesi beni şaşırtırken, şaşkın bir ördek gibi ona doğru döndüm. O güzel ağzından ne kadar da harika çıkıyor ismim.

"Bir daha söylesene''

Anlamamış olacak ki kaşlarını çatarak bana döndü.

"Neyi?"

Police and Gazetteer // ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin