TXT REACTIONS

Kıskançlık

Konu : Türkiye'den ziyaretinize erkek kardeşiniz gelmiştir. Size sürpriz yapmak istediği için kimseye haber vermemiştir. Kapının çalması ile uyanmışsındır ve karşınızda kardeşinizi görünce gözlerinize inanamayıp boynuna anlamışsınızdır. Hızla toparlanıp ona etrafı gezdirmeye başlarsınız. Tabii kardeşinizin geldiğinden bir haber olan erkek arkadaşınız sizi görür...

Soobin :
Soobin pratiği daha yeni bitirmiştir, o kadar çok yorulmuşlardır ki pratik yapma odalarında su şişesi kalmamıştır. Kendini gönüllü olup yandaki markete girmiştir. Suları almış geri dönerken tanıdık bir ses duyar. Arkasını döndüğünden yanından geçen kişinin sen olduğunu anlar. Tam sana doğru gelirken yanındaki uzun boylu ve yabancı olduğu belli olan adamı fark eder. Sen onun koluna girmişsindir ve dediklerini dinlerken otuz iki diş sırıtıyorsundur. Hemen kaşları çatılır ve kucağındaki su şişeleri ile sana doğru hızlı adımlarla yaklaşır. İnsan içinde olduğunuzdan dolayı arkandan bağıramayacağını biliyordur bu yüzden tam önünde durur yüzünü görmen için. Sen aniden durunca kardeşin ne olduğunu anlamaz ve Soobin'i sizi rahatsız ediyor sanar.
[K] " Pardon bir problem mi var ?"
Kardeşin İngilizce konuştuğu için Soobin cevap veremez (kdlslsls olay böyle bitiyormuş sonra soobin bighit beyle oturup ağlıyormuş).
" Y/N arkadaşın kim ? Daha önce kendisi ile tanışmamıştım... Bu kadar yakın bir arkadaşınla beni tanıştırmaman üzdü"
Sen bir mal mal bakan kardeşine bir de kafasında sezonluk dizi çekmiş sevgiline bakarsın ve kahkaha atmaya başlarsın.
" Soobin bu benim kardeşim [kardeşinizin adı]. Daha bu sabah sana sürpriz yapmak için habersiz gelmiş. Şaşkınlıktan sana da heber veremedim tabii"
Soobin utancından ne yapacağını şaşırır ve hem ışık hızı ile abinizin önünde eğilir.
" Eh-eh ben tanıştığıma memnun oldum eh-eh s-su ! Sular, onları üyelere vermem gerekiyordu... Ben o zaman akşam eh gelirim, geleyim, geleyim mi ?"
Kahkahan artık adını koyamadığım bir şeye dönüşür.
"Tamam gel"
Sen cümleni bitirdiğinde koşarak ve el sallayarak oradan uzaklaşır.

Yeonjun :
O sosyal medyada paylaştığın bir fotoğraftan sizi görür. Aslında çok kıskanç bir insan değildir ama fotoğrafta senin tanımadığı bir adamın yanağını öpmen onu rahatsız hissettirmiştir. Hemen mesajdan sana kim olduğunu sorar bir müddet boyunca mesajı görmezsin. Bir kaç dakika sonra stresten tırnaklarını yediğini fark eder ve kendi kendine güler işte o ara beklenen mesaj gelir. Ona bütün olayı anlatırsın ve kardeşinin onunla tanışmak istediğini söylersin. Tam senden aldığı cevap ile rahatlamışken şimdide akşamı düşünüp tırnaklarını yemeye devam eder.

Beomgyu :
Sen büyük ihtimal ile kardeşini Bighit'e getirirsin çünkü sevgilinle hemen tanışmasını istersin (ne tür bir manyaksın). Sen pratik yaptıkları odanın kapısını açtığında sen ve kardeşin el ele tutuşuyorsunuzdur. Kapı sesini duyması ile Beomgyu'nun dikkati kapının sesi ile dağılır ve sizin olduğunuz yöne bakar, daha doğrusu ilk gördüğü şey ellerinizdir. İstem dışı kaşlarını çatar ve sizi aşağıdan yukarıya doğru süzer. Tam Soobin gibi kafasında filmler kuracakken senin dediklerinle kendinden utanır.
" Beomgyu bu kardeşim, hani çok tanışmanı istediğim. Bu sabah bana sürpriz yapmak için aniden çıkıp gelmiş. Fırsat kaçırmadan ben de seninle tanıştırmak istedim. Rahatsız etmedim umarım ?"
" Eh-ıh yok. Ben de kendisi ile çok tanışmak istiyordum. Senin için o kadar saat uçak yolculuğu çektiğine göre seni gerçekten seviyor olmalı."
Bir kaç dakika önceki saçma düşüncelerinden tamamen kurtulur ve kardeşinle muhabbet etmeye başlar.

Taehyun :
Taehyun sizin dışarıda filan görmez. O akşam işi bitikten sonra eve döndüğünde karşılaşır kardeşinle.
"Siz kimsiniz ? Benim evimde ne yapıyorsunuz ? Sevgilim nered- Y/N ! Bana bunu yapmış olamazsın ! Hem de bu kadar yakışıklı, karizmatik, yabancı bir insanla... Düşündüm de seni övmemen gerekiyordu... Baştan alıyorum ıhm ıhm... Y/N !!"
Sen Taehyun'gun sesini, pardon anırmasını duyduğunda duştan apar topar çıkmış ve onu susturmak için koşar adım yanına gitmiştin.
" Taehyu-"
Sen bir şey diyemeden tekrar çığlık atmaya başlamıştı.
"BİR DE ÇIPLAK İNMİŞ ! AHH !"
Dışardan olayı izleyen ve Korece konuştuğunuzdan dolayı hiç bir şey anlamayan kardeşin tanımadığı bu adamın önünde yarı çıplak durduğun için Tae'ye saldırmaya başlar.
"DUR BIRAK ÇOCUĞU ! SEN BENİ DUL MU BIRAKACAKSIN ?! AH ! ZATEN ÖKÜZ GİBİSİN BIRAK !!"
Sen kardeşinin kolunu tutarak onu etkisiz hale getirmeyi planlıyorken 'dul' kelimesini daha yeni algılayıp Tae'yi aniden bırakmıştı.
[K] "Kız bu senin sevgilin mi ?"
Sen yalandan ağlar gibi sesler çıkararak isyan etmeye başlamıştın : " Tanrım neden beni iki salakla sınıyorsun ?"
Kardeşin ve Tae'yi ayırdıktan sonra sevgiline her şeyi açıklamıştın ve senden binlerce kez özür dilemişti eh tabii kardeşinde ondan.

Kai :
O zaten sana bu sürprize ayarlandı. Uzun süredir ailenle görüşmüyordun ve ne zaman Kai'nin izin zamanı gelse onun ailesine gidiyordunuz. Onun ailesini sevdiğini biliyordu ama aile yemeklerinde her zaman hafif mutsuz olduğunu fark ediyordu. Senin haberin yokken abinle mesajlaşıp onun biletini almıştı. Hem bu sayede senin ailenin bir üyesi ile de yakınlaşmıştı. Bu durum onun için bir taşta iki kuştu. Akşam Seul'ü gezmek için çıktığınızda kardeşinin koluna girdiğini görünce "Bakıyorumda hemen sevgilimizi satıyoruz eh benim kolum boşta mı kalmasın bence. İster sen gir istemezsen de... Ihmm... Ben koluma girecek birini bulurum"
Aniden onun da koluna girmiştin. Şaka yaptığını biliyordun ama konu kıskançlık olduğunda Kai'a pabucunu ters gidirirdin.

•••
Allah'ım çıldıryorum 83@oros82&:
Ayarlarım bozuldu, çok uzun bir bölümdü hehehe en azından şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm herhalde. Bu bölümü istek üzerine yazdım umarım isteğini gerçekleştirdiğim kişinin içine siner 🖤 ve tabii ki diğer bütün okuyucularımın ! Hepiniz çok seviyorum, sevdim, seveceğim 🖤 Fikirlerinizi yorum olarak atmayı unutmayın ^^