Ben Numara Değilim

Ben Neredeyim?

Kafamın içinde birikmiş o kadar çok düşünce var ki hangisinden başlasam bilemiyorum aslında, neyin doğru olduğunu bilememek gibi.

Sence insanlık kendini kandırıyor olabilir mi? Bakıyorum da insanlar dışında ki bütün canlı o kadar sıradan yaşıyor ki ve sanki ne olup bittiği gözlerinde ki boşluktan da belli oluyor gibi.

Bazen şunu düşündüğümde olmuyor değil bizler gerçekten yaşıyor muyuz? Daha doğrusu bu gerçeklik bizimkinden farklı bir gerçeklik mi?

Bazen hayatın içine o kadar çok dalıyorum ki bende, kafamı kaldırıp baktığımda, ben ve diğer her şey olarak sıyrılıyorum buradan. Gerçekten de çok derin de kalıyorum uzaklaştığımda, bazende boğuluyorum eğer uzun süre ayrı kalırsam insanlardan ve hemen bende diğer her şeyin içine dahil oluyorum, tıpkı suyun altında nefesimizi tutmak gibi. Ne zaman suyun altına girsem her şeyden sıyrılıyorum ama bunu uzun süre yapamıyorum, sürüden ayrılan koyun gibi onlardan uzak yaşayamıyorsun sende bunu biliyorum. Yalnızlık insana ilk başta huzur verse de zaman ilerledikçe sana mutsuzluktan başka bir şey getirmiyor. Zaten olan bitene dönüp baktığında da bir papatya olan yerde bir sürü papatya vardır, bir karıncanın olduğu yerde yine bir sürü karınca vardır. Bizim bu yaşam sahamızda neden tek olan bir canlı yok sence?

En küçük türümüzden en büyüğümüze düşün yani dünya, sence dünyadan da bir tane mi var? Bana sorarsan bu soruya cevabım hayır olacak. O zaman biraz daha derine inmek istiyorum seninle.

Evrenin ilk varoluşuna, yani Big Bang teorisine kadar, bu sürecide şu şekilde ele alalım; patlama başlangıcımız olsun sen senin doğumuna kadar olan süreyi çekip al bende benim doğumuma kadar olan süreci, gördün mü? Evrenin bütün bu süreci sonunda sen var olmuşsun.

İnan bende ne anlatmak istediğimi bilemiyorum sana, düşüncelerimi takip ediyorum sadece bende. Aslında sana bu bölümde bahsetmek istediğim şeyler farklıydı ama oraya gelmeden önce düşüncelerim sürekli yönünü değiştiriyor, bir ağaç tek bir gövdeden oluşsa da daha sonra o gövdeyi takip etmen imkansızlaşıyor çünkü ilerledikçe gövde ayrılıyor, ayrılan dallarda ayrılıyor ve çoğaldıkça çoğalıyor ayrılmalar, en küçük dala kadar. Bunun gibi bir durum düşüncelerimiz de.

Dünyadan bir tane olmadığını söylemiştim, benim dediğimi doğru kılarsak eğer evreni bir erik ağacı olarak düşün ve bu ağacın  verdiği bütün eriklerde biz canlıların yaşadığı dünyalar olsun, bu söylediğimiz örnek burada kalsın. O zaman şimdi bundan önce bahsettiğim süreci aklına getir patlamadan sana kadar olan ve şunu ekleyelim üstüne, bir eriği dalından koparıp yediğin zaman ağaçtaki diğer eriklerin tadının farklı olması imkansızdır değil mi? Çünkü hepsi aynıdır. Bu dünyaların hepsi aynıysa eğer, hepsi aynı sürede olgunlaşıp büyüyorsa, aynı süreci takip ediyorlarsa eğer şimdi sana soruyorum şu anda sen bu dünyanın içindesin bu kaçınılmaz ve değiştirilemez bir döngü, o zaman aynı şekilde aynı zamanı takip eden birbirine paralel olan diğer dünyalarda da sen olmalısın. Belki de bu düzen bozulmasın diye kandırılıyor bile olabiliriz düşünsene bi uzay gemisine biniyorsun başka bir dünyaya gidiyorsun ve orada da her şey aynı devam ediyor ve sen de ordasın ama orada ki aslında sen değil. Belki de gece gördüğümüz yıldızların hepsi farklı birer sen farklı birer dünya.

Evet şimdi düşündüm de yazdıklarımı, bununla ilgili bir film vardı. Aslında ben bunu bu şekilde anlatmak istemiyordum ama düşüncelerim bu sefer buraya getirdi beni. Her zaman değişiyor, çünkü doğruyu bilemeyince farklı farklı şıklar çıkıyor önümüze. Bundan sonraki bölümde daha çok reenkarnasyondan bahsetmek istiyorum sana aslında benim reenkarnasyona bakış açım biraz farklı bunu da o zaman anlatırım.