arkadaşlar bölümlerin altına sürekli "yb" diye yorum atmaktansa satır arası hikaye hakkında yorumlar atsanız yazma isteğim daha da artar :) sizleri seviyorumm💜
"Sahile inme fikri kulağa hoş geliyor." Haneul camdan dışarı denize doğru bakarak konuştu. Kolunu camdan dışarıya sarkıtmış, başınıda omzuna yaslamıştı. Esen rüzgar saçlarını geriye doğru götürüyordu ve Haneul gözlerini kapatıyordu. Şu an Haneul için mükemmeldi.
"Döneceğim yer biraz dar. Koluna dikkat et." Baekhyun göz ucuyla Haneul'a baktı. Kolunu içeriye alırken yola odaklandı. Arabayı uygun bir yere park ettiklerinde ellerindeki poşetlerle beraber indiler.
Kumlarda zorla yürümeye başladıklarında ikisinin yüzünde de gülümseme vardı.
"Ayakkabımın içi kumla doldu." Baekhyun kendisini yere attığında ayakkabısını çıkarıp temizledi ve tekrar giydi. Haneul poşetten çıkardığı bira şişesini Baekhyun'a uzattıktan sonra kendisininkini açarak uzun bir yudum aldı.
"Soru cevap mı oynasak?" Vücudunu Baekhyun'a çevirerek konuştu. İkisi de biralarından tekrar içtiler ve Baekhyun başını salladı.
"10 soru?" dediğinde Haneul onayladı. "O halde ben başlıyorum." Kelimelerini uzatarak konuştu. "Tüm günün boş olsaydı ne yapardın?"
"Sadece uyurdum." Anında cevapladığında gülümsedi. "Sıra ben de.. dans etmek mi şarkı söylemek mi?"
"Şarkı söylemek." dedi tereddüt etmeden. "Ne zamandır öfke problemi yaşıyorsun?" Bu sefer birbirlerine daha dikkat ettiklerinde uzun süre yüzlerine baktılar. Haneul derin bir iç çektiğinde dudaklarını ıslatıp konuştu.
"6 yıldır," İçkisinden içip devam etti. "Uzun zamandır bunu kontrol edebiliyorum."
"Zorlanıyor olmalısın öyle değil mi?" Haneul başını salladı. "Bunu benimle uzun uzun konuşmak istersen dinlerim."
"Birilerine anlatma ihtiyacım olduğunda sana anlatacağım," dedi tebessümde bulunarak. "En son ne zaman ve ne için ağladın?" Baekhyun uzun süre düşündüğünde gülümsedi.
"1 ay önce ağlamıştım. Nedeni grubumuzla alakalıydı. 12 kişilik bir grupken aramızdan ayrılanlar oldu. Geçenlerde çocuklarla oturup biraz içip sohbet ettiğimiz zaman ayrılıklarımıza ağlamıştım." Haneul yavaşça gülümsedi.
"Onlara değer verdiğin anlaşılıyor." Baekhyun başını sallarken şişesinden uzun süre içti.
"Çocukları sever misin?" Haneul sırıtarak başını salladı.
"Bayılırım." dedi hala gülerek. "Küçük bir kardeşim vardı. Tam anlamıyla baş belasıydı." Haneu'ün gülümseyen yüzünün yerini hüzün aldığında, Baekhyun, Haneul'ün şişesine hafifçe vurdu.
"Onunla tanışmak isterdim," içkisinden içtikten sonra tekrar konuştu.
"Baekhyun, hayatı seviyor musun?"
"Bazen." Kısa yanıtı Haneul'ü tatmin etmese de başını salladı. "Sevmek zorundayız öyle değil mi? Yoksa günlerimiz bize cehennem olmaz mı?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
☁️; roommate
Fanfiction"Sadece araba yarışına katılacağımızı söyledin, kucağında oturup yarışacağımızı söylemedin."