☁️; roommate

10

sizi seviyorum, yorumlarda buluşalım 🌸

lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🖤

Hikayenin gidişatı nasıl? Beklentileriniz ve istekleriniz neler? 🥰 [lütfen cevaplayın]

🧚🏼‍♀️

Eve geldiklerinde hepsinin üzeri ıslaktı ve büyük bir gürültüyle girmişlerdi. Baekhyun hiç istifini bozmadan bilgisayarına bakmaya devam ediyordu. O an Haneul'ü oradan çekip götürmek istemişti ama buna hakkım yok diye düşünerek, daha fazla sinirlenmemek için kendisi çekip gitmişti. Haneul'la çok sohbet etmemiş, vakit geçirmemiş, aynı ortamda bulunmamış olsalar bile birbirlerine karşı çekiliyorlardı.

Gözünden dinlendirici gözlüğünü çıkartarak gözlerini ekrandan ayırdı ve bir süre bekledi. Herkesi merak ederek ayaklandı ve odadan dışarıya çıktı.

"Millet," dedi merdivenlerden inerken. "İyi misiniz?"

"Haneul'ü odaya çıkartıp yardımcı olur musun?" Xiumin dağılanları toplamaya çalışırken derin nefesler alıyordu. Chen'i ve Jongin'i odalarına götürmüş, yatırmış şimdi ise Seolhyun'un koluna girmişti. Haneul elindeki telefonuyla beraber koltuğa yayılmıştı ve bir şeyler mırıldanıp duruyordu.

"Neden ıslaksınız? Su savaşına mı katıldınız?" Xiumin gülerek onayladı.

"Erken ayrılmaman gereken bir partiydi."

"Sıkıldım hyung," dedi Haneul'ün yanına adımlarken. "Kalk hadi." Haneul gözlerini telefonundan ayırıp birbirine bastırmış olduğu kırmızı dudaklarıyla Baekhyun'a baktı.

"Neden kalkıyorum?" Olumsuzca başını sallayıp telefonuna geri döndü.

"Kuralları hatırlıyor musun?" dedi dizlerinin üstüne eğilerek. "Sarhoşsun ve buraya kusarsan 1 aylık temizlik üstleneceksin." Hafifçe oflayarak telefonunun ekranını kilitledi. Yanında duran çantasını Baekhyun alıp koluna taktı ve Haneul'ün elinden tutarak ayaklandı.

"Hadi bakalım." Haneul yavaşça ayağa kalktığında başı döndüğü için birkaç saniye bekledi. Baekhyun beline sarılarak yürütmeye çalıştı. Merdivenlere kadar zorla gelip durdular.

"Hareket ettikçe kusacak gibi oluyorum." Mırıldanıp Baekhyun'a döndü.

"Merdivenleri çıkabilir misin?" Merdivenler Haneul'ün gözünde sanki 10 kat bina gibi görünüyordu. Bir iki basamak çıktığında oturmak için çökmüştü.

"Bekle daha gelmedik ne yapıyorsun?"

"Saatlerdir yürüyormuş hissi veriyor bu." Baekhyun gülerek Haneul'a eğildi. Kolunu bacağının altından geçirdiğinde onu havaya kolaylıkla kaldırdı. Haneul başını Baekhyun'un göğsüne yaslayıp derin bir nefes aldı.

"Neden gittin Baekhyun?" Odanın kapısını açıp yatağına oturduğunda Haneul hala kucağındaydı.

"Sıkılmıştım." Basit yanıtıyla beraber Haneul başını sallamıştı.

"Tamam," dedi boynuna doladığı kolunu çekerken. Kucağından kalktı ve yanına oturdu.

"Üzerini değiştir ve ayakta durmaya güveniyorsan duşa gir." Önüne düşen saçlarıyla beraber Baekhyun'un eli saçlarına gitti. Arkaya doğru atarken Haneul'ün gözleri Baekhyun'u buldu.

"Banyo sıranı bana mı veriyorsun?" Baekhyun elini saçlarından çekmemişti ve yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Haneul tereddüt ederek elini önüne dökülen saçlarına götürdü ve Baekhyun'un alnını açacak şekilde geriye doğru taradı.