Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💌
"Ne işin vardı onların yanında?" Haneul elini Baekhyun'un eli arasından kurtarıp, olduğu yerde durdu. Baekhyun derin bir nefes alarak elini tekrar tuttu ve Haneul geri çekti.
"Oyun mu oynuyorsunuz?" Jimin kahkasına engel olamayarak gülmüştü. Önden arabaya doğru ilerlerken gülmeye devam ediyordu. Baekhyun gözlerini Haneul'dan ayırmadan konuşmaya başladı.
"Bom biraz konuşmak istemişti. Yalnız olacağını sanıyordum fakat yanılmışım." dedi doğruları söyleyerek. Asla başka bir amaç için gitmemişti.
"Ne için konuşmak istemiş?" Haneul merakla sorduğunda yavaşça Jimin'in yanına adımlamaya başladılar.
"Jongin hakkında," Baekhyun'un eli tekrar Haneul'ün eline gittiğinde, bırakmaması için parmaklarını geçirip sıkıca tutmuştu. "Ben de senin hakkında konuşmak için buluşmayı kabul ettim. Seni rahatsız etmesini istemiyorum."
"Yine de bana söylemeliydin." Surat astı ve Baekhyun hafifçe gülümsedi.
"Senden sakladığım için özür dilerim. Aklımdan başka bir şey geçmiyordu." Haneul başını salladı ve gülümsedi.
"Tamam," dedi basitçe ve yüzünü Baekhyun'a çevirdi, yanağından öptü. "Artık bana karşı dürüst olduğunu düşünüyorum."
