Haechan: Chenle seni baya özlemişti o yüzden geldik.
Chenle lavaboya gitmişken açıklama yapma gereği duydu Haechan.
Sanha: Sen?
Haechan: Ne?
Sanha: Sen özlemedin mi?
Haechan: Özledim.
Sanha: Haechan... En baştan başlama şansımız yok mu? Eğer tekrar sevgilim olursan bu sefer gitmeyeceğim. Hep yanında olacağım. Gerçi sevgilim olmasan da bunlar olacak ama.
Haechan: Bak seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin. Seni beklemeyerek büyük bir hata yaptım, kabul ediyorum. Hatta son birkaç gündür elimde olmadan sürekli seni düşünüyorum. Ama Mark'da var. Onu bırakamam. Beni anlıyor musun?
Sanha: Anlıyorum. Haechan, ben her zaman burdayım unutma olur mu? Ne zaman bana ihtiyacın olursa yanında olmaya hazırım.
Haechan, Sanha'ya gülümseyerek karşılık verdi.
Şirin ve bir o kadar da enfes yemekleri olan kafede, yine şirin bir masada oturuyorlardı. Sanha masanın üzerinde duran Haechan'ın ellerini sıkıca kavradı.
Sanha: Haechan...
Haechan yutkundu. Çok garip hissediyordu. Cümlesinin devamını getirmesi için bekledi esmer olan. Sanha minik onun minik ellerine küçük bir buse dokundurdu. Haechan'ın içi titredi bir anlığına.
Sanha: Sana Haechan dememden hala hoşlanıyor musun?
Haechan: Evet.
Dün tam tersini söylüyordun ama Haechan. Hani senin adın Donghyuck'du? Ne oldu da kararın hemen değişti? Yoksa yine Sanha'nın duyguları ile mi oynayacaksın?
Haechan düşüncelerinden kurtulmak için derince nefes aldı. O sırada Chenle masaya oturmuştu. Haechan hızlıca ellerini çekti.
Chenle: Oooo bakıyorum da baya kaynaşmışsınız. Hızlı ilerliyorsunuz demedi demeyin.
Chenle kendi kendine kıkırdayınca diğer ikili de ona eşlik etti.
Chenle: Aynı eski günlerdeki gibi...
Küçük olan yaralara tuz basan o cümleyi kurduğunda yüzünde acı bir gülümseme oluştu. Haechan'ı çok iyi anlıyordu. Bilmem kaç yıldır arkadaşlardı ve onu neredeyse kendinden iyi tanıyordu.
Chenle: Sizin ilk buluşmanıza Haechan hyung zorla beni de getirmişti. Sonra ben yine lavaboya gitmiştim ve sizi yine böyle yakalamıştım.
Önceden sipariş ettikleri milkshake lerden birini aldı ve sırıtarak içmeye başladı. Diğer ikili de içeceklerini içmeye başlayınca sessizliği bozan yine Chenle olmuştu.
Chenle: Kabul edin hala birbirinizi seviyorsunuz.
Haechan gerilmişti. Sanha bunu farketmiş olacak ki konuyu değiştirdi.
Sanha: Eee Chenle, Jisung ile işler nasıl gidiyor?
Chenle'nun içtiği içecek boğazına takıldı ve öksürmeye başladı. Gerçek öksürük değildi bunlar herkes biliyordu.
Chenle: Ne işleri hyung ya aynı işte okula gidiyoruz geliyoruz. Arada paralarımı alıyor sonra bende Haechan hyungdan dilenmek zorunda kalıyorum.
Sanha: Hadi hadi yalan söyleme. Unicornlar söyledi bana ondan fena hoşlanıyormuşsun.
Chenle gözlerini kısıp Haechan'a baktı.
Chenle: O unicornun adı Haechan olmasın sakın.
Haechan teslim olurcasına ellerini havaya kaldırdı ve gülmeye başladı.
Chenle: Sizi tutukluyorum Bay Lee. Bu minnoş, ultra şirin, tatlılık abidesinin sırrını açığa çıkardınız.
Herkes içeceklerini içmeye geri dönerken Sanha merak ettiği şeyi sordu.
Sanha: Ne yani sadece Haechan ve ben mi biliyoruz?
Chenle: Evet ama ben en baştan yanlış kişiye sır vermişim galiba.
Sanha: Jaemin neler yapıyor Haechan? Eskisi kadar iyi olmadığınızı duydum.
Tabi ya bide bu vardı. Jaemin, Mark'larla takılmadan önce Sanha'larla takılıyordu. Hatta bu dörtlü bir hayli yakındı.
Haechan: Aslında aramız gayet iyi ama eskisi gibi değiliz tabii.
Sanha: Jeno ile çıkıyormuş duyduğuma göre.
Haechan: Ve Renjun ile.
Sanha: Vay be işi büyütmüş demek ki.
Haechan kıkırdadı. Sanha 2 yıldır böylesine büyüleyici ses duymamıştı. Haechan herkesi kendine aşık edebilirdi.
Chenle: Peki ya senin işler nasıl gidiyor hyung?
Chenle sinsice sırıtmıştı.
Sanha: Ne işleri?
Chenle: Okuldaki dedikoduyu duymadın mı?
Sanha: Ne dedikodusu açık konuş Chenle anlamıyorum.
Chenle: Eunwoo hyung senden hoşlanıyormuş falan. Hatta aynı evde kalıyormuşsunuz.
Haechan'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Sanha'nın ise kaşları çatıldı.
Sanha: Evet ev arkadaşım ama benden hoşlanmıyor. Hoşlansa bile ben Haechan'ı seviyorum, ona karşılık veremem.
Chenle kafasını salladı. Haechan da rahatlamış bir şekilde nefesini verdi.
Kim yaymıştı bu dedikoduyu? Kim Sanha ile uğraşmak istesin ki? Diye geçirdi içinden. Ama yanıt bulamıyordu bir türlü. Düşündü, düşündü ve düşündü. Son anda aklına gelen kişi ile beynine silah sıkılmış gibi hissetti. Ama söz vermişti Haechan'a. Mark neden böyle birşey yapmıştı ki...
Ortalığı karıştırmadan duramam djebixbr
Umarım beğenirsiniz.
Nct ile kalın. Sizi seviyorum 💕💕💕