İlahi Bakış Açısı
"Baba?"
Genç hanım, özel odasında uyuyan yaşlı adamın yanına gelmişti. Babası kalp hastası, 70 yaşlarında olan Tom Dupain-Cheng idi.
"Kızım, sen mi geldin?"
"Ben geldim babacığım. Nasılsın?"
"Aynı, Marinette."
O sırada kapının çalınması ile ikilinin gözleri o tarafa döndü. Marinette'in 'gel' komutu ile içeriye Tom'un doktoru gelmişti. Doktor, birkaç adım atıp Tom'a yaklaştığında Marinette dayanamayıp konuşmaya başlamıştı.
"Doktor Bey, durumu nasıl?"
"Bakın Bayan Dupain-Cheng," Diye başladı doktor. Tom ile bir an bakışsalarda doktor gözlerini hemen Marinette'e çevirmişti. "Babanız ile bu durumu konuştuk ve-"
"Ve ne?" Dedi genç kız sinirle. Kendisinden bir şey saklanması hoşuna gitmiyordu. Ve görünüşe bakılırsa tam olarak bu oluyordu.
Doktor derin bir nefes aldı. "Babanızın kalbi gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor..."
Marinette duyduğu şey ile şok yaşarken, doktor dudaklarını ıslatarak devam etti. "Her duruma hazırlıklı olmalısınız."
Genç kadının yüreğinde depremler yaşanırken, doktorun söylediği diğer şeyleri duymamıştı bile.
Şimdi babası, onu bu koca Dünya'da bırakıp gidecek miydi?
Doktor kapıyı kapatıp gittiğinde kendine ancak gelebildi genç kız. Babasının yanına yatağa oturmuş, öylece duvara bakıyordu. Babasının eli omzundaydı. O an sinirle babasına döndü.
"Sen o adama bakma baba. Sen kendine inanırsan hiçbir şey olmaz. Hem beni bırakıp gitmezsin sen, değil mi baba? Gittiğin yere beni de götürürsün..." Genç kız ağlamaya başladığında babası onun yüzünü avuçları içine almıştı.
"Özür dilerim, ama gideceğim yere seni götüremem... Seni bu koca Dünya'da tek bırakırsam, ruhum bedenimden ayrılamaz güzel kızım.. O yüzden, sence de artık evlenmenin zamanı gelmedi mi?"
"Baba ne diyorsun sen? Abim var benim. Tek değilim ben. " Çok uzaklarda olan bir abi.
Yaşlı adam kafasını olumsuz anlamda salladı. "Ruhun tek, meleğim. Ruhunun bir eş bulma zamanı gelmedi mi?"
Genç kız bu sözler üzerine duraksamıştı. 26 yaşına gelmişti. Sakin bir hayatı hiç olmamıştı. Şimdi ise o asla durmak bilmeyen aksiyon dolu hayata birde bir eş mi geliyordu? Hayır hayır, kim pat diye evlenirdi ki...
"Bak, bir arkadaşım ile konuştum. Onunda benim gibi sağlık sorunları var ve oğlunun ruhu tek. Bir tanışsanız mı diyorum?"
"Kim bunlar baba?" dedi Marinette aniden. Hadi ama, ikisi de saçmalıyordu.
"Agreste ailesi. "
Marinette, duydukları ile şoka girmişti.
Dünyaca ünlü Agreste Fashion sahibi olan aile mi?
Güncelleme: Düzenlenmiş bölümdür.
Beton'a hoşgeldiniz, biz burayı gökkuşağının renklerine boyamaya geldik!
Umarım beğenmişsinizdir.~Lune' 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betona Renk Vermek - Adrienette {Düzenleniyor}
Fanfiction❦ Tamamlandı ❦ ↬Hayran Kurgu. Sarı saçları Güneş'i andırırken, o karanlık olabilir miydi? Yeşil gözleri, her yağmurdan sonra mis gibi toprak kokan bir orman kadar derin ve güzelken; o sanki o ormanlar yanıp kül olmuş gibi bakabilir miydi? Bir ruh;...